Hz. Ali B. Ebu Tâlib (R.A.) |
07-12-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. Ali B. Ebu Tâlib (R.A.)Hz ALI B EBU TÂLIB (ra) Hz ALI B EBU TÂLIB (ra) Resulullah'in amcasinin oglu, damadi, dördüncü halife Babasi Ebû Talib, annesi Kureys'ten Fâtima binti Esed, dedesi Abdulmuttalib'tir Künyesi Ebu'i Hasan ve Ebû Tûrab (topragin babasi), lâkabi Haydar; ünvani Emîru'l-Mü'minin'dir Ayrica 'Allah'in Arslani' ünvaniyla da anilir Hz Ali küçük yasindan beri Resulullah'in yaninda büyüdü On yasinda islâm'i kabul ettigi bilinmektedir Hz Hatice'den sonra müslümanligi ilk kabul eden odur Hz Peygamber ile Hz Hatice'yi bir gün ibadet ederken gören Hz Ali'ye Peygamberimiz sirkin kötülügünü, tevhidin manasini anlattiginda Hz Ali hemen müslüman olmustu Mekke döneminde her zaman Resulullah'in yanindaydi Kâbe'deki putlari kirmasini söyle anlatir: "Bir gün Resul-u Ekrem ile Kâbe'ye gittik Resul-u Ekrem omuzuma çikmak istedi Kalkmak istedigim zaman kalkamiyacagimi anladi, omuzumdan indi, beni omuzuna çikardi ve ayaga kalkti Kendimi istesem ufuklari tutacak saniyordum Kâbe'nin üzerinde bir put vardi, onu sagdan soldan ittim Put düstü, parça parça oldu Resulullah'in omuzlarindan indim ikimiz geri döndük" (Ahmed b Hanbel, Müsned, I, 384) Resul-u Ekrem, en yakin akrabasini uyarmak ve hakki teblig etmek hususunda Allah'u Teâlâ'dan emir alinca onlari Safa tepesinde toplayip ilâhî emirleri teblig edince, Kureys müsrikleri onunla alay etmisti ikinci toplantiyi yapmasini Hz Ali (ra)'ye birakti, Ali de bir ziyafet hazirlayarak Hasimogullarini davet etti Resulullah yemekten sonra: "Ey Abdülmuttalibogullari, ben özellikle size ve bütün insanlara gönderilmis bulunuyorum Içinizden hanginiz benim kardesim ve dostum olarak bana bey'at edecek" dedi Yalniz Ali (ra) kalkti ve orada Resulullah'a onun istedigi sözlerle bey'at etti Bunun üzerine Resul-u Ekrem, "Kardesimsin ve vezirimsin " diyerek Hz Ali'yi taltif etti Hz Peygamber hicret etmeden önce elinde bulunan emanetleri, sahiplerine verilmek üzere Ali'ye birakti ve o gece Hz Ali, Resulullah'in yatagini da yatarak müsrikleri sasirtti Böylece Hz Ali, Hz Peygamber'i öldürmeye gelen müsrikleri oyalayarak onun yerine hayatini tehlikeye atmis, bu suretle Peygamber'e hicreti sirasinda zaman kazandirmistir Hz Ali, Peygamberimiz'in kendisine biraktigi emanetleri sahiplerine verdikten sonra Medine'ye hicret etti Medine'de de Hz Peygamber'in devamli yaninda bulundu, bütün cihat harekâtlarina katildi, Uhud'da gâzî oldu Bedir'de sancaktardi Ayni zamanda kesif kolunun basindaydi; hakim noktalari tesbit ederek Hz Peygamber'e bildirdi Bu mevkiler isgal edilerek, Bedir'de önemli bir savas harekâtini basariya ulastirdi Bedir gazasinin baslamasindan önce, Kureysliler'le teke tek dövüsen üç kisiden biriydi Bu dögüste, hasmi Velid b Mugire'yi kilici ile öldürdügü gibi, Hz Ebû Ubeyde zor durumdayken yardimina kostu ve onun hasmini da öldürdü Kendisine "Allah'in Arslani" lâkabi ve Bedir ganimetlerinden bir kiliç, bir kalkan ve bir de deve verildi Hz Ali, Bedir savasindan sonra Hz Peygamber'in kizi Hz Fâtima ile evlendi Nikâhini Hz Peygamber kiydi O zamana kadar Resulullah'la oturan Hz Ali nikâhtan sonra ayri bir eve tasindi Hz Ali'nin, Hz Fâtima'dan üç oglu, iki kizi dünyaya geldi Hicret'in üçüncü yilinda Uhud savasinda, müslüman okçularin hatasi yüzünden müsrikler müslümanlarin üzerine saldirmislar ve Hz Peygamber de yaralanarak bir hendege düsmüs ve düsman onun öldügünü yaymisti Halbuki o sirada dögüse dögüse gerileyen Hz Ali, Hz Peygamber'in içine düstügü hendege ulasarak, onu korumaya almisti Iki tarafin da kazanamadigi bu savasta Hz Ali birçok yerinden yaralanarak gazi oldu Uhud savasindan sonra Hz Ali "Benu Nadr" Yahudilerinin hainlikleri üzerine bu kabile ile yapilan savasi bizzat idare etti Bütün çarpismalarda Hz Ali kahramanca dögüsmüs ve müsriklerin en meshur savasçilarini öldürmüstür Hudeybiye barisinda sulh sartlarinin yazilmasinda o memur edildi Hz Ali, sulhnameyi yazmaya söyle basladi: "Bismillâhirrahmânirrahîm Muhammed Resulullah" Ancak müsrikler bu ifadeye itiraz ettiler Hz Peygamber, "Resulullah" yerine "Muhammed b Abdullah" yazmasini Hz Ali'ye söylemis fakat Hz Ali "Resulullah" ifadesinin yaziminda israr etmistir Hz Ali Mekke'nin fethi sirasinda yine sancaktardi "Keda" mevkiinden Mekke'ye girdi Mekke kan dökülmeden fethedildi Hz Peygamber ile birlikte Kâbe'deki bütün putlari kirdilar Mekke'nin fethinden sonra Resulu Ekrem, Hâlid b Velid'i Benu Huzeyme kabilesine gönderdi Bu kabile ya cehaleti, ya da bedevî olmalarindan, "müslüman olduk" anlamindaki "eslemna" kelimesi yerine "sabbena" dedigi için Hâlid b Velid hiddetlendi ve onlarla harp etti Hz Peygamber olayi duyunca çok üzüldü Hz Ali'yi bu hatayi telâfi ile görevlendirdi Hz Ali Benu Huzeyme'ye giderek öldürülenlerin diyetini ödeyip magdur olanlarin zararlarini telâfi etmisti Huneyn gazasinda müslümanlar bir ara bozulup dagildilar Sayilari binleri buldugu halde içlerinden ancak birkaç kisi sabredip dayanabildi Hz Ali bu savasta yalniz sabirla tahammül etmekle kalmayarak gösterdigi yigitlik ve kumandanlikla islâm ordusunun kendi safinda toparlanmasini sagladi Resulu Ekrem hicretin 9 yilinda Tebük seferine çikarken Hz Ali'yi ehl-i beytin muhafazasi için Medine'de birakti, ancak bu sefere katilamadigi için müteessir oldu Bunun üzerine Resulullah: "Musa'ya göre Harun ne ise, sen bana karsi o olmak istemez misin?" dedi Ali, bu iltifattan çok memnun oldu Berae suresinin ayetleri nazil olunca, Resulullah Hz Ali'yi Mekke'ye gönderdi Bu suretle hiçbir müsrikin artik Kâbe-i serîfi bundan sonra haccedemeyecegini bildirdi bundan sonra haccedemeyecegini bildirdi Yemen bölgesinin islâm'a girmesi zordu Görev yine Ali b Ebi Talib'e verildi Hz Ali "Bu çok güç bir is" dedi Resulullah da "Ya Rabb, Ali'nin dili tercümani, kalbi hidayet nurunun memba olsun" diye dua edince, Ali, siyah bir bayrak alarak Yemen'e gitti, kisa süren irsadlari sayesinde Yemen'in bütün Hemedan kabilesi müslüman oldu Hz Peygamber'in vefati sirasinda, hücresinde bulunanlarin basinda geliyordu Hz Ebu Bekir halife seçildigi sirada Hz Ali Resulullah'in hücresinde tekfin ile mesgul idi Hz Ömer devrinde devletin bütün hukuk isleriyle ilgilenip adeta islâm devletinin bas kadisi olarak görev yapti Hz Ömer'in sehâdeti üzerine yine devlet baskanini seçmekle görevlendirilen alti kisilik sûra heyetinde yer alip, bu alti kisiden en sona kalan iki adaydan biri oldu Hz Osman'in hilâfeti döneminde idarî tutumdan pek memnun olmamakla birlikte islâm devletinin muhtelif vilâyetlerinden gelen sikayetleri hep Hz Osman'a bildirmis ve ona hâl çareleri teklif etmisti Hz Osman'i muhasara edenleri uzlastirmak için elinden gelen gayreti sarfetti Hz Osman'in sehâdetinden sonra islâm'in ileri gelen sahsiyetleri ona bey'at ettiler Ancak onun bu dönemi Allah'in bir takdiri olarak son derece karisik bir dönem oldu Hilâfete geçtiginde hâlledilmesi gereken bir çok problemle karsi karsiya kaldi Bu karisikliklar Cemel ve Siffin gibi iç çatismalari dogurdu islâm devleti bünyesindeki bu ihtilâflari giderme konusunda büyük fedakârlik ve gayretler gösterdi Nihayet, Kûfe'de 40/661 yilinda bir Hârici olan Abdurrahman b Mülcem tarafindan sabah namazina giderken yaralandi Bu yaranin etkisiyle sehid oldu Hz Ali devamli olarak Hz Peygamber (sas)'in yaninda bulundugu için Tefsir, Hadîs ve Fikihta sahabenin ileri gelenlerindendir Hatta Resulullah'in tabiri ile "ilim beldesinin kapisi" olarak ümmetin en bilgini idi Hz Peygamber yolunda insanlari hakka iletmek için büyük gayretler sarfetmis ve hilâfet dönemi iç karisikliklarla dolu olmasina ragmen islâm'in ögretilmesi ve ögrenilmesi hususunda büyük katkilari olmustu Medine'de duruma hakim olup yönetimi tam olarak eline aldiktan sonra ögretim için merkezde bir okul kurdu Arapça gramerin ögretilmesini Ebu Esved ed-Düeli'ye, Kur'an okutma ve ögretme isini Abdurrahman esSülemi'ye, Tabiî ilimler konusunda ögretmenlik görevini Kümeyl b Ziyâd'a verdi Arap edebiyati konusunda çalisma yapmak üzere de Ubade b esSamit, ve Ömer b Seleme'yi görevlendirdi Devlet yönetimi ve hizmetlerini; maliye, ordu, tesrî ve kaza gibi bölümlere ayirarak yürütüyordu Malî isleri, dagitma ve toplama diye iki kisma ayirmazdi Ümmetin malini ümmete dagitirken de son derece titiz davranirdi Kendisine bir pay ayirma noktasinda gayet dikkatli olup, kimsenin hakkina tecavüz etmemekte de büyük bir örnek idi Kendisini Kûfe'de görenler, kisin sogugunda ince bir elbisenin altinda tir tir titreyerek camiye gittigini aktarirlar Devlet yönetici ve memurlarinin nasil davranmalari gerektigi konusunda su yönetmeligi hazirlamisti 1 Halka karsi daima içinizde sevgi ve nezaket besleyin Onlara bir canavar gibi davranmayin ve onlari azarlamayin 2 Müslüman olsun olmasin herkese ayni davranin Müslümanlar kardesleriniz, müslüman olmayanlar ise sizin gibi bir insandir 3 Affetmekten utanmayin Cezalandirmada acele etmeyin Emriniz altinda bulunanlarin hatalari karsisinda hemen öfkelenip kendinizi kaybetmeyin 4 Taraf tutmayin, bazi insanlari kayirmayin Bu tür davranislar sizi zulme ve despotluga çeker 5 Memurlarinizi seçerken zalim yöneticilere hizmet etmemis ve devletin suçlarindan ve zulümlerinden sorumlu olmamis bulunmalarina dikkat edin 6 Dogru, dürüst ve nazik kisileri seçin ve çikar ummadan ve korkmadan aci gerçekleri söyleyebilenleri tercih edin 7 Atamalarda arastirma yapmayi ihmal etmeyin 8 Haksiz kazanç ve ahlâksizliklara düsmemeleri için memurlariniza yeterince maas ödeyin 9 Memurlarinizin hareketlerini kontrol edin ve bunun için güvendiginiz samimi kisileri kullanin 10 Mektuplar ve müracaatlara bizzat kendiniz cevap verin 11 Halkin güvenini kazanin ve onlarin iyiligini istediginize kendilerini inandirin 12 Hiç bir zaman vaadinizden ve sözünüzden dönmeyin 13 Esnaf ve tüccara dikkat edin; onlara gereken önemi gösterin, fakat ihtikâr, karaborsa ve mal yigmalarina izin vermeyin 14 El islerine yardim edin; çünkü bu yoksullugu azaltir, hayat standardini artirir 15 Tarimla ugrasanlar devletin servet kaynagidir ve bir servet gibi korunmalidir 16 Kutsal görevinizin yoksul, sakat ve yetimlere bakmak oldugunu hiç aklinizdan çikarmayin Memurlariniz onlari incitmesin, onlara kötü davranmasin Onlara yardim edin, koruyun ve yardiminiza ihtiyaç duyduklari her zaman huzurunuza çikmalarina engel olmayin 17 Kan dökmekten kaçinin, islâm'in hükümlerine göre öldürülmesi gerekmeyen kimseleri öldürmeyin Hz Ali bütün bu emirleri kendi nefsinde eksiksiz uygulayan bir halifeydi Bes yillik halifeligi çok önemli olaylarla, savas ve sikintilarla geçmisti Fitnelere karsi sonuna kadar dogru yoldan sabirla mücadele etmek istedi sonunda sehid oldu Hz Ali Islâm'in bütün güzelliklerine vakifti Çünkü o, Resulullah'in daima yaninda bulunmustu Vahiy kâtibiydi, hâfiz, müfessir ve muhaddisti Hz Peygamber'den bes yüzden fazla hadis rivayet etti Ahkâmin nazariyatindan çok amelî keyfiyetine bakardi: "Halka anladiklari hadisleri söyleyiniz Allah ile Peygamber'in tekzip edilmesini ister misiniz?" (Buhârî, ilim) demistir Hz Ali'nin, Hz Fâtima'dan Hasan, Hüseyin, Muhsin adli ogullari ve Zeynep, Ümmü Gülsüm adli kizlari oldu Hz Ali âbid, kahraman, cesur, iyilikte yarisan, takva sahibi ve son derece cömertti Medine'de müslümanlarin durumu düzeldikten sonra, Hz Ali de bir hizmetçi almaya karar verip, Resulullah'a gitti Resulullah kiziyla damadinin arasina girerek: "Ben size hizmetçiden daha hayirlisini haber vereyim Yatarken otuzüç kere Allahü ekber, otuzüç kere Elhamdülillah, otuzüç kere de Subhanallah deyin" buyurdu Yine bir gün yiyecek çok az yemekleri olan Hz Ali ile ailesi sofraya oturduklari sirada kapilarina bir dilenci geldi, onlar da yemegi dilenciye verdiler Ertesi gün gelen bir yetime, üçüncü gün gelen bir esire yemeklerini verdiler Bu olay üç gün sürdükten sonra su ayet-i kerime indi: "süphesiz en iyiler mizaci kâfur olan bir tastan içerler Allah'in kullarinin tasira tasira içecegi bir kaynak Adagi yerine getirirler ve serri yaygin olan bir günden korkarlar içleri çektigi hâlde yiyecegi, miskine, yetime ve esire yedirirler 'Biz sizi ancak Allah'in rizasi için doyuruyoruz, sizden bir karsilik ve tesekkür beklemiyoruz Dogrusu biz oldukça asik suratli zorlu bir günden dolayi Rabbimizdan korkuyoruz' derler Allah da bu günün serrinden onlari korur Onlara parlaklik ve sevinç verir" (Insan, 5/11) Hz Ali'nin "Zülfikâr" adi verilen meshur bir kilici vardi Kilicin agzi iki çatalli idi ve Hz Ali'ye Resulullah tarafindan hediye edilmisti Hz Ali'nin cömertligi, insanîligi, Resulullah'a olan yakinligiyla edindigi büyük manevî miras onu yüzyillardir halk inançlarinda destani bir kisilige büründürmüstür Bir gün onun dört dirhemi vardi Birini açiktan, birini gizliden birini gündüz, birini de gece infak etti ve hakkinda su ayet-i kerime indi: "Mallarini gece ve gündüz, gizli ve açik olarak infak edenler Onlar için Rabbleri katinda karsiliklari vardir ve üzülecek de degillerdir" (el-Bakara, 2/274) Hz Ali'nin peygamberimizden rivayet ettigi bazi hadis-i serifler: "Günah isleyen biri pisman olur, abdest alir namaz kilar ve günahi için istigfar ederse Allah'u Tealâ Nisâ suresinde 'Biri günah isler veya kendine zulmeder sonra pisman olup Allah'u Teâlâ'ya istigfar ederse Allah'u Teâlâ'yi çok merhametli ve af ve magfiret edici bulur' buyurmaktadir" "Üzerinde farz namaz borcu olan kimse, kazasini kilmadan nafile kilarsa bos yere zahmet çekmis olur Bu kimse, kazasini ödemedikçe Allah'u Teâlâ onun nafile namazlarini kabul etmez " "Malinizin zekâtini veriniz Biliniz ki, zekâtini vermeyenlerin bunu vazife kabul etmeyenlerin namazi, orucu, hacci ve cihadi ve imani yoktur " Peygamberimiz (sas) Hz Ali'ye buyurdu: " Ya Ali, altiyüzbin koyun mu istersin, yahut altiyüzbin altin mi veya altiyüzbin nasihat mi istersin ? " Hz Ali dedi: "Altiyüzbin nasihat isterim" Peygamberimiz buyurdu: "su alti nasihate uyarsan altiyüzbin nasihata uymus olursun: 1 Herkes nafilelerle mesgul olurken sen farzlari ifa et Yani farzlardaki rükünleri, vacipleri sünnetleri, müstehaplari ifa et 2 Herkes dünya ile mesgul olurken sen Allah'u Teâlâ'yi hatirla islâm'a uygun yasa; islâm'a uygun kazan; islâm'a uygun harca 3 Herkes birbirinin ayibini arastirirken sen kendi ayiplarini ara Kendi ayiplarinla mesgul ol 4 Herkes dünyayi imar ederken sen dinini imar et, zinetlendir 5 Herkes halka yaklasmak için vasita ararken, halkin rizasini gözetirken sen Hakk'in rizasini gözet; hakka yaklastirici sebep ve vasitalari ara 6 Herkes çok amel islerken sen amelinin çok olmasina degil, ihlasli olmasina dikkat et" Hz Ali buyurdu: "Kisi dili altinda saklidir Konusturunuz, kiymetinden neler kaybettigini anlarsiniz" "Insanin yaslanip Rabbini bildikten sonra ölmesi, küçükken ölüp hesapsiz Cennet'e girmesinden daha hayirlidir " "Kul ümidini yalniz Rabbi'ne baglamali ve yalniz günahlari kendini korkutmalidir " "Cahil, bilmedigini sormaktan utanmasin Âlim, içinden çikamayacagi bir meselede en iyisini Allah'u Teâlâ bilir' demekten sakinmasin" "Sizin için korktugum seylerin en basinda, nefsinin istegine uymak ve uzun emelli olmak gelir Birincisi hak yoldan alikoyar; ikincisi ise ahireti unutturur " "Amellerin en zoru üçtür Bunlar; nefsin hakkini verebilmek, her halde Allah'u Teâlâ'yi hatirlayabilmek, kardesine bol bol ikramda bulunabilmektir " "Takva, hataya devami birakmak; aldanmamaktir " "Kalpler, kaplara benzer Hayirli olani, hayirla dolu olanidir" "Bana bir harf ögretenin kölesi olurum " Hz Ali bu ümmetin en ileri gelenlerinden biri olarak isllâm'in bize kadar gelmesinde büyük rolü olan sahabelerdendir |
|