![]() |
Abbâs Bin Abdülmuttalib |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Abbâs Bin AbdülmuttalibAbbâs Bin Abdülmuttalib Peygamberimizin amcası ![]() Hazret-i Abbâs, gençlik zamanında, ticâretle uğraştı ve çok zengin oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Resûlullah efendimiz, İslâmiyeti anlatmaya başlayınca, Hazret-i Abbâs muhâlefet etmeyip, akrabâlık şefkatinden dolayı, Peygamber efendimize yardımda bulundu ve destek oldu ![]() Biz Onu koruduk Müslüman olmadığı hâlde, Akabe bî’atında Peygamber efendimizin yanında bulunup, orada te’sîrli konuşmalar yaptı ![]() - Ey Medîneliler! Bu, kardeşimin oğludur ![]() ![]() ![]() Bildiğiniz gibi, Muhammed aleyhisselâm bizdendir ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer siz, bütün Arap kabîlelerinin birleşip, üzerinize hücûm ettiğinde, onlara karşı koyacak kadar savaş gücüne sahipseniz, bu işe karar veriniz! Bu husûsu aranızda iyice görüşüp konuşunuz ![]() Bunu lâyıkıyla yapabilirseniz ne âlâ ![]() Buna karşılık Medîneli Müslümanlar, “Biz, Resûlullahı malımız ve canımız pahasına koruyacağız ![]() ![]() - Allahım! Sen onların, yeğenim hakkında verdikleri sözü, Onu korumak için ettikleri yemîni işiten ve görensin ![]() Peygamber efendimizin amcası olan Hazret-i Abbâs çok zengin olup, çok cömert idi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yakın akrabâyı ziyâret etmeye, onların haklarına riâyete çok dikkat ederdi ![]() ![]() - Allahım, Abbâs’ı ve oğullarını magfiret eyle ve bağışla! Öyle ki, hiç günâhları kalmasın! Yâ Rabbî, onu ve oğullarını meydana gelecek âfet ve belâlardan koru! Akrabâlık hakkı Peygamber efendimiz birgün, Hazret-i Abbâs’a sordu: - Sana bir ihsânda bulunayım mı? Sana, akrabâlık hakkını ödeyip faydalı olayım mı? - Evet yâ Resûlallah! - Sana bir şey öğreteyim ki, onu yaptığın zaman, eski- yeni, önceki-sonraki, gizli-açık, hatâen veya kasten işlediğin bütün günâhları Allahü teâlâ affeder ![]() - Yâ Resûlallah öğreteceğin bu şey nedir? - Dört rek’atli namaz kıl! Her rek’atte, sübhânekeden sonra on defa, (Sübhânallahi velhamdülillâhi velâ ilâhe illâllahü vallahü ekber) dersin ![]() Rükü’a eğilince bunu on defa söylersin! Rükü’dan kalktığında ayakta olduğun hâlde, bunu on defa söylersin! Sonra secdeye varır, orada on defa söylersin! Secdeden kalkıp oturduğunda on defa söylersin! Tekrar secdeye vardığında on defa söylersin! Sonra ikinci rek’ata kalkarsın! Birinci rek’attaki gibi dört rek’atı da kılarsın! Bu her rek’atta yetmişbeş, dört rek’atta üçyüz eder ![]() ![]() - Yâ Resûlallah, bunu hergün yapmaya kimin gücü yeter? - Hergün kılmaya gücün yetmezse, her Cum’a bir defa kıl! Her Cum’a kılamazsan, ayda bir defa kıl! Ayda bir defa kılamazsan senede bir defa kıl! Senede bir defa kılamazsan ömründe bir defa olsun kıl! Kazâ borcu olanlar Kazâ borcu olan, nâfile namaz yerine kazâ namazlarını kılarak, önce borcunu ödemelidir! Çünkü kazâ borcu olanların nâfilelerine sevâb verilmez ![]() Hazret-i Abbâs, Kureyş’in ileri gelenlerinden ve reislerinden idi ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Abbâs, Peygamber efendimizin en çok sevdiği amcalarındandır ![]() ![]() ![]() Kurtuluş akçesi Bedir savaşında daha Müslüman olmamıştı ![]() ![]() ![]() - Ey Abbâs, kendin, kardeşinin oğlu Ukayl bin Ebû Tâlib ve Nevfel bin Hâris için kurtuluş akçesi öde! Çünkü sen zenginsin ![]() - Yâ Resûlallah, ben Müslümanım ![]() ![]() - Senin Müslümanlığını Allahü teâlâ bilir ![]() ![]() ![]() - Yâ Resûlallah, yanımda 800 dirhemden başka param yoktur ![]() - Yâ Abbâs, o altınları niçin söylemiyorsun? - Hangi altınları? - Hani sen Mekke’den çıkacağın gün, hanımın Hâris’in kızı Ümmül Fadl’a verdiğin altınlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimiz altınlar hakkında bu kadar teferruatlı bir şekilde bilgi verince, Hazret-i Abbâs çok şaşırdı: - Allaha yemîn ederim ki, ben bu altınları hanımıma verirken yanımızda kimse yoktu ![]() - Allahü teâlâ haber verdi ![]() - Senin, Allahü teâlânın Resûlü olduğuna şimdi gerçekten inandım ![]() ![]() Hemen Kelime-i şehâdet getirerek Müslüman oldu ![]() Hazret-i Abbâs Müslüman olunca, Resûlullah onu Mekke’de görevlendirdi ![]() ![]() ![]() - Senin bulunduğun yerdeki cihâdın daha güzel ve faydalıdır ![]() Muhâcirlerin sonuncusu Hazret-i Abbâs, Mekke’nin fethine dâir yapılan hazırlıkların son safhada olduğunu haber alınca, artık Mekke’de kalmayı lüzûmlu bulmayıp, fetihten az bir zaman önce Medîne’ye hicret için yola çıktı ![]() ![]() Âilesini Medîne’ye gönderip, kendisi Mekke’nin fethinde, Peygamber efendimizin yanında bulundu ![]() - Ey Abbâs! Ben, Peygamberlerin sonuncusu olduğum gibi, sen de muhâcirlerin sonuncususun ![]() Hazret-i Ebû Süfyân, Mekke’nin fethi sırasında Müslüman oldu ![]() ![]() - Ey Abbâs! Müslümanlara yeni bir şey mi emredildi? - Hayır, onlar namaza hazırlanıyorlar ![]() Daha sonra Ebû Süfyân’a abdest aldırıp, Resûlullaha götürdü ![]() ![]() ![]() - Ey Abbâs! Böyle itâati ne İran saraylarında, ne Rum diyârlarında gördüm ![]() ![]() Bunun üzerine Hazret-i Abbâs dedi ki: - Ey Ebû Süfyân! Bu iş saltanat değil, nübüvvettir ![]() Hazret-i Abbâs, Resûlullahın yakını olması sebebiyle, Eshâb-ı kirâm arasında ayrı bir yeri vardı ![]() ![]() Peygamber efendimiz vefât edince, Eshâb-ı kirâmın aklı başından gitti ![]() ![]() ![]() Hele Hazret-i Ömer, tamamen kendinden geçmiş bir hâlde idi ![]() ![]() ![]() - Kim, “Resûlullah öldü” derse, kılıcımla boynunu vururum! Duyan var mı? Hazret-i Ebû Bekir ile Hazret-i Abbâs’ın Eshâb-ı kirâm arasında bir ağırlığı vardı ![]() ![]() ![]() - Ey insanlar! Resûlullahın, “Ben vefât etmiyeceğim” dediğini içinizde duyan var mı? - Hayır böyle bir söz duymadık ![]() Sonra Hazret-i Ömer’e dönüp sordu: - Yâ Ömer, bu husûsta sen birşey duydun mu? - Hayır duymadım ![]() Sonra Eshâb-ı kirâma dönüp buyurdu ki: - Hiç kimse Resûlullahın vefât etmiyeceğini söyleyemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonra, Hazret-i Ebû Bekir de buna benzer konuşmalar yaptı ![]() ![]() Hayber gazâsından sonra, Haccâc bin İlât hazretleri, Peygamber efendimizin huzûruna gelip dedi ki: - Yâ Resûlallah, benim Mekke’de çoluk çocuğum, mallarım var ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Peygamber efendimiz izin verdi ![]() Zafere ulaştı Bu izin üzerine Mekke’ye gelip, Peygamber efendimizin esîr alındığını, öldürülmesi için Mekke’ye getirileceğini söyledi ![]() Bu habere müşrikler çok sevindi ![]() ![]() ![]() ![]() - Yâ Abbâs sana müjde! Resûlullah, Hayber’de zafere ulaştı ![]() ![]() ![]() Hazret-i Abbâs, Mekke’nin fethinden sonra yapılan Huneyn gazâsında da, Peygamber efendimizin yanından ayrılmadı ![]() ![]() ![]() Resûlullahın yanından ayrılmadı Müslümanlar tam oraya geldiklerinde, düşman etraftan saldırmaya başladı ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Peygamber efendimiz buyurdu ki: - Yâ Abbâs! Sen onlara; “Ey Medîneliler! Ey Semüre ağacının altında bî’at eden sahâbîler!” diye seslen! Hazret-i Abbâs, iri yapılı ve heybetli idi ![]() - Ey Medîneliler! Ey Semüre ağacının altında Peygamberimize söz veren Eshâb! Buraya toplanınız! Dağılmayınız! Bunu işiten Eshâb-ı kirâm geri dönmek istediler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Abbâs bin Abdülmuttalib, çok yiğit idi ![]() “Resûlullah efendimiz Tâif’e gittiğinde, oradaki halka, elçi olarak Hanzala bin Rebî’i göndermişti ![]() ![]() - Kim bunların elinden Hanzala’yı kurtarır? Bu işi başarana bütün gâzilerin sevâbı verilecektir ![]() Hazret-i Abbâs bin Abdülmuttalib yerinden fırlayıp, yıldırım gibi koştu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fâizini kaldırdı 632 senesinde Resûlullah efendimiz Eshâbıyla vedâ haccına gittiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber efendimizin vefâtından sonra mübârek cenâzelerini yıkamak üzere; Hazret-i Ali, Hazret-i Abbâs ve oğulları Fadl ve Kusem, Üsâme bin Zeyd ve Sâlih odaya girip kapıyı kapadılar ![]() ![]() Hazret-i Abbâs ve oğulları su döküp, Peygamber efendimizi sağa, sola döndürdüler ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Ömer, fetihlerden elde edilen ganîmetlerden, Hazret-i Abbâs’a hisse ayırırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayağa kalkarlardı Hazret-i Ömer, Medîne’de kuraklık olunca, Hazret-i Abbâs’ın duâ etmesini istedi ![]() ![]() - Abbâs, Allahü teâlâ ile bizim aramızda vesîledir ![]() Hazret-i Abbâs, Peygamber efendimize yakınlığı ve fazîletlerinin çokluğundan dolayı herkes tarafından sevilir, sayılır, hürmet edilir bir zât idi ![]() ![]() ![]() Çok zengin idi ![]() ![]() Ziyâdesiyle cömert olup, ikrâm ve ihsânları çok idi ![]() ![]() ![]() ![]() Hazret-i Abbâs bin Abdülmuttalib, ömrünün sonunda göremez oldu ![]() ![]() ![]() ![]() Kızlarından başka on erkek evlâdı vardı ![]() ![]() ![]() Hazret-i Âişe şöyle anlatır: “Resûlullah efendimiz Eshâb-ı kirâmı ile oturuyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Büyüklerin kıymetini büyükler bilir ![]() Ben Abbâs'danım Peygamber efendimiz Hazret-i Abbâs hakkında yine buyurdular ki: (Bu Abdülmuttalib oğlu Abbâs’dır ![]() ![]() (Abbâs, bendendir ![]() ![]() (Abbâs, amcamdır ![]() ![]() ![]() (Abbâsoğullarından melikler olacak, ümmetimin başına geçecekler ![]() ![]() Hazret-i Abbâs bin Abdülmuttalib, ekseriyâ şöyle derdi: - Kendisine iyilik yaptığım hiç kimsenin kötülüğünü görmedim ![]() ![]() ![]() İbni Şihâb’dan bildirildiğine göre; Hazret-i Ebû Bekir ve Hazret-i Ömer’in hilâfetleri sırasında, kendileri bir binek üzerinde iken Hazret-i Abbâs’a rastlarlarsa, bineklerinden inerler, onunla beraber gideceği yere kadar yürürler, sonra dönerlerdi ![]() |
![]() |
![]() |
|