Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
abdullah, bin, sühely

Abdullah Bin Sühely

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Abdullah Bin Sühely



Abdullah Bin Sühely
Bedir'de babasına karşı savaşan sahâbî

Abdullah bin Süheyl ilk Müslüman olanlardandır İkinci Habeşistan hicretine kadar Müslümanlığını gizledi Sonra Habeşistan’a hicret eden kâfileye o da iştirak etti Habeşistan’dan dönüşünde, babası tarafından hapsedilip, işkence yapılmış, Müslümanlıktan vazgeçmeye zorlanmıştı Bu yüzden çok şiddetli eziyet ve sıkıntılara mâruz kaldı Çâresiz kalarak babasının sözüne uymuş gibi göründü Aslında, istemiyerek îmânını gizlemişti

Peygamberimizin ve Müslümanların çoğunluğu Medîne’de bir araya gelmişler, gün geçtikçe güçlenmekte ve durumları iyiye doğru gitmekteydi

İşine yaramıştı
Mekke müşrikleri bunu bir türlü hazmedemiyorlar ve en kısa zamanda, Müslümanları ve İslâmiyeti yok etmek istiyorlardı Bu yüzden Bedir Muharebesine büyük bir intikam hırsıyla hazırlanmışlardı Bu Abdullah bin Süheyl’in işine yaramıştı Bedeni müşrikler arasında ama, rûhu Resûlullah ve Müslümanlarla beraberdi Şirk ve küfür ordusu arasında bulunmak istemiyordu ama, Resûlullaha kavuşmak için bir müddet sabredecekti

Bu arada, babası kendisini zaman zaman kontrol ediyor, fakat Abdullah bin Süheyl, iç dünyasında olup bitenleri, rûhunda yaşadığı ve tattığı lezzeti, babasına ve etrafındakilere aslâ hissettirmiyordu Günler böyle geçti Babası, onda anormal bir durum, İslâmiyete dâir bir belirti görmediğinden, artık onun hakkında şüphesi kalmamıştı

Hâlbuki o, onların kirli ve insanlıktan uzak dünyasından, Resûlullahın Cennet misâli huzûrlarına, onun mübârek sohbetlerine, Müslümanların o saâdet ve mutluluk dünyasına nasıl kavuşacağının plânlarını yapmaktaydı

Abdullah bin Süheyl, sanki başka âlemde yaşamakta, müşriklerden çok çok uzaklarda bulunmaktaydı Onun durumundan, kimsenin haberi yoktu Müşriklerin, Müslümanlardan birkaç misli fazla olan küfür ve şirk ordusu, Bedir’e varmış, bütün techizatı yerleştirmiş, muharebeye hazır duruma gelmişti Karşılıklı tek tek vuruşmalar bitmiş, iki ordu birbirine girmişti Harp iyice kızışmıştı

Hakkımda hayırlı kıldı
Abdullah bin Süheyl için tam zamanı idi İslâm ordusu saflarına geçebilirdi Fırsatı kaçırmadı ve Müslümanların saflarına katıldı Böylece, günlerden beri hayâli ile yaşadığı dünyanın içine girmişti Şimdi başka bir hava teneffüs etmeye başlamıştı Bu, rûhlara hem gıda ve hem de şifâ olan bir hava idi O, Allahü teâlânın sevgilisinin yanında, onunla yan yana cihâd ediyordu Ne büyük saâdetti Kıyâmete kadar hayırla, duâ ile anılacakların arasına girmişti

Babası Süheyl, onun bu hareketine çok kızmış ve ağır laflar söylemişti Abdullah ise babasına, “Allahü teâlâ bunu benim hakkımda çok hayırlı kıldı” diye cevap verdi Abdullah bu esnâda 27 yaşında idi

Abdullah bin Süheyl artık yerinde duramıyordu Aslanlar gibi, şirk ordusunun üzerine atıldı Sanki önceki Süheyl değildi Diğer Sahâbe-i kirâm gibi o da kahramanca savaştı Sonunda müşriklerin şirk ordusu perişan oldu Abdullah’ın babası da esîr düşmüş, daha sonra fidye ile kurtulmuştu

Abdullah bin Süheyl, Bedir’den sonra Uhud ve Hendek gazâlarına katılmış, Hudeybiye antlaşmasında da hazır bulunmuştur Fakat bu antlaşma sırasında gördüğü manzara, onun kalbine bir hançer gibi saplanmış ve çok üzülmüştü Çünkü bu antlaşmada, Mekkeli müşrikleri, babası Süheyl temsil etmiş ve antlaşmaya “Allahın Resûlü” ifâdesinin yazılmasına itiraz ederek demişti ki:
- Biz senin Resûlullah olduğunu kabûl etseydik seninle savaşmazdık

Müslümanları üzmüştü
Onun bu kaba hareketleri Abdullah’ı çok üzmüştü Resûlullah efendimiz, onun bütün şartlarını kabûl etmişti Antlaşma imzalanmadan önce olan bir olay da, bütün Müslümanları üzmüş, Resûlullah efendimiz de mahzûn olmuştu

Çünkü, Abdullah bin Süheyl’in küçük kardeşi Ebû Cendel Müslüman olmuştu Bu yüzden Mekke’de zincire vurulup, hapsedilmişti Ancak bir yolunu bulup kaçmış, Hudeybiye antlaşması imzalanırken, kendini Resûlullahın mübârek ayaklarının dibine atarak demişti ki:
- Beni kurtar yâ Resûlallah!

Fakat müşriklerin temsilcisi olan babası Süheyl oğlunu orada görünce, Ebû Cendel’i boynundan tutup dedi ki:
- Yâ Muhammed! Antlaşmamız üzerine bana geri çevireceğin insanların ilki budur!

Resûlullah efendimiz, onu teslim etmek istememişti Bunun üzerine Süheyl diretti:
- O zaman antlaşmayı imzalamam!

Ancak Resûlullah bu antlaşmanın yapılmasını, birçok sebepten dolayı istiyorlardı Bütün taleplere rağmen, müşrikler tekliflerinden vazgeçmedi

Ebû Cendel’in, babasına teslim edilirken söylediği sözler, bütün Müslümanların gözlerini yaşartmıştı Başlangıcı Müslümanların aleyhine gibi görünen Hudeybiye antlaşması, daha sonra, Müslümanların lehine netîce vermiş, Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde bu antlaşmayı, Feth-i Mübîn diye vasıflandırmıştır Ebû Cendel hazretleri de, bilâhare kurtulmuş, sağ sâlim Medîne’ye dönmüştür

Hudeybiye antlaşmasından iki sene sonra, Abdullah bin Süheyl Mekke’nin fethinde de bulundu Mekke fethedilmiş, öldürülecek olanların listesi yapılmıştı Bunların arasında, Abdullah bin Süheyl’in babası da vardı Babasına dayanamamıştı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.