Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gidişin, onları, üzmemişti, şey

Üzmemişti Onları Hiç Bir Şey , Senin Gidişin Kadar...

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Üzmemişti Onları Hiç Bir Şey , Senin Gidişin Kadar...



Üzmemişti onları hiç bir şey , Senin gidişin kadar





Ya Resul!


Üzmemişti onları hiç bir şey senin gidişin kadar


Kendilerine 'kardeşim' diye hitap ettiğin Ashabının gözleri yaşlarla dolmuştu, son sözlerini işittiklerinde


Bir daha sesini duyamayacak olmanın burukluğuyla doluyordu gözleri


Artık takatin kalmamıştı konuşmaya, yavaş yavaş kapanıyordu nurdan gözlerin


Beklide Makam-ı Mahmud'u seyre dalıyordun


Beklide bir yanda ümmetinden ayrılışın incitiyordu mübarek yüreğini; bir yandan da varacağın yerin güzelliği cezp ediyordu seni


Ve O anda Azrail Aleyhisselam kapının önünde beliriyor gözü yaşlarla dolu


Kapını çalıyor tevazu ve edep kanatları yerlerde


Başı önünde izin istiyor hane sahibinden


Kızın Hz Fatıma radiyellahu anha açıyor kapıyı ve soruyor ''Sen kimsin?Diye


''Beni gönderen Allah'ın elçisiyim, ben Azrail'im''


Hz Fatıma anamızın dizleri çözülüyor, yığılıyor olduğu yere


Ona yalvarmaklı, yaşlı gözlerle bakıyor


Bakışıyla sanki ''Babamın canını alma! Alma!''der gibi


Çaresiz buyur ediyor içeriye Azrail aleyhisselam giriyor içeriye


"Ya Resulellah! Allah'ın selamı üzerine olsun


Senden izin istiyorum; eğer izin verirsen canını alacağım


" Hz Fatıma Radiyellahu anhanın hıçkırıkları boğazında düğümleniyor


Bir türlü aklına sığdıramıyor babasını kaybetmeyi, inci inci yaşlar dökülüyor o mübarek gözlerinden


Ve ortalığı mis gibi bir koku sarıyor


Her taraf gülistan olmuş Sanki her yer Sen kokuyorsun Ya Resulellah


Senin o baş döndürücü kokun biraz olsun rahatlatıyor yürekleri


Orada bulunan Sahabelerin, heyecanla bekliyor


Resulellah sorulan soruya ne cevap verecek diye


Ve Sen, Azrail Aleyhisselama:


"Selam senin üzerine olsun, ey Rabbimin misafiri, hoş geldin


Artık sevgiliye kavuşma zamanı geldi


Ayrılık ateşiyle yanıyorum ben


Buyur gel canımı kabzet" diye buyurunca ortalığı öyle bir feryat kaplıyor ki gök kubbeyi çınlatıyor


Ve Resulullah'ın kudsi dudaklarından rabbine Şehadet'i dökülüyor, billur kaselerden dökülen Kevser şarabı gibi


Ardından gözlerini kapatmıştı bu fani dünyaya, ebedi aleme uyanmak için


Ya Resulellah! Üzmemişti onları hiçbir şey senin gidişin kadar


Ashabın her biri mecnuna dönmüştü, çünkü artık en çok sevdikleri Resulullah aralarından ayrılmıştı


Çünkü aşık oldukları Habibullah aralarından ayrılmıştı


Öyle ki, bir sıkıntıları olduğunda mescide gelip onun nur gibi parlayan mübarek cemaline baktıklarında, acıları ve üzüntülerini bir anda unutuverir, mutluluk ve huzurla dolarlardı


O güzide Ashabın adeta kanları donmuş bir şekilde, Resulullah'la beraber dar-ı ukbaya yürümek istercesine inliyorlardı


Yürekleri burkuluyordu, Seni bir daha dünya gözüyle göremeyecek olmanın acısı kaplıyordu sinelerini Kimsenin dili varmıyordu, gönlümüzün gülü vefat etti demeye


Ya Resulellah! Üzmemişti onları hiç bir şey senin gidişin kadar


Fakat Sen etrafına gülücükler saçıyordun Ey Nebi! "Bu dünyadan ayrıldım ama ahirette sizlerle beraberim" diyordun sanki onları teselli edercesine


Ortalığı tekrar bir mis gibi bir koku sarıyor


Teninin güzel kokusunu güle sunan Sensin Ey Nebi!


Ve saf saf melekler akın ediyor yeryüzüne


Ziyaret ediyorlar, Resulullah'ın beytini


Onlar bile hüzünlü, onlar bile ağlamaklı ve senin mübarek bedenini incitmeden teneşire yatırıyorlar, Seni melekler yıkıyor, kefene sarıyorlar velilerin imamı Hz Ali radiyellahu anh ile birlikte


Senin yüzünü kapatmak istemiyorlardı


Çünkü bir daha göremeyeceklerdi, bu güneş misali parlayan yüzü


İşte Seni kabre, o küçücük yere koydular, toprağın şefkatli kollarına saldılar


Seni Artık Sen yoktun


Senin ayrılığına hiçbir yürek dayanamıyor, Ey Nebi!


Hüzne boğdun bütün ashabını


Ya Resul! Senin gidişin onlara dünyayı dar etmişti; Senin gidişin onlara toprağa yar etmişti


Üzmemişti onları hiç bir şey , Senin gidişin kadar


Ne Allah ve Resulü için çektikleri işkenceler, ne göçebe gibi oradan oraya savrulmaları, nede yarım hurmayla, aç biilaç giriştikleri mücadeleler


Ve Biz biçare


Senin kapına kıtmirleri, ahirzamanın belalı yollarından, gaflet ve isyanımızın derin kuyusundan sesleniyoruz Sana Ey Nebi! Ve diyoruz ki yine gel Ey Resul! O kudsi ruhaniyetinle yine gel, gönül bağımıza, sinelerimizin gülistanına


Gel Ey Resul yine gel! Gel ki Resulüm!


Senin aşkından viraneye dönmüş, ayrılık hasretiyle kavrulmuş yüreklerimizi ferahlat


Ferahlat ki Habibim, bir çocuk heyecanıyla coşsun ümmetin!


Bütün insanlık huzuru bulsun"


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.