|
|
Konu Araçları |
engelledi, kardeş, kavgasını, peygamberimiz |
Peygamberimiz Kardeş Kavgasını Nasıl Engelledi! |
07-12-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Peygamberimiz Kardeş Kavgasını Nasıl Engelledi!Peygamberimiz kardeş kavgasını nasıl engelledi! BENİ Mustalik seferinden dönülüyor Ordunun başında Hz Peygamber (sav) vardır Ordunun içinde ise münafıklar bulunmaktadır Özellikle de bozgunculuğuyla şöhret bulan İbn-i Selul fırsat kollamaktadır Nihayet bir subaşına gelinir Kuyudan su çekilip halk arasında paylaşılacak Mekkeliler (Muhacirler) ve Medineliler (Ensar) ellerindeki kovalarla kuyudan su almak için sıraya girerlerken ufak bir itişme yaşanır Bu itişme fırsatını büyük bir ganimet olarak gören meşhur münafık Selul hemen bu ufak olayı tırmandırır Yüksek bir sesle; besle kargayı oysun gözünü, anlamında bir cümle kurarak bağırmaya başlar Biz Medineliler Mekkelileri besledik Bugün ise başımıza bela oluyorlar, demeye başlar Derken Mekkelilerden biri cevap verir Onlara da Medineliler karşılık verince olay değişik bir mecraya tırmanır Su kuyusu başında başlayan bu tehlikeli kargaşa tam bir fitneye dönüşecekken Hz Peygamber (sav) haberdar olur Olayın boyutlarını gören sevgili Peygamberimiz (sav) orduya kalk emri verir Kurulan çadırlar sökülür, eşyalar toparlanır ve hemen yola koyulur Tam bir gün boyunca yürüyüş devam eder Dinlenmekle ilgili bütün talepleri geri çeviren Peygamberimiz (sav) insanların iyice bitkinleştiğini, tartışacak mecallerinin kalmadığını görünce mola emrini verir İyice bitkinleşmiş yorulmuş olan herkes bir gün önceki olayı konuşabilecek, tartışabilecek fırsatı bulamadan derin bir uykuya dalarlar Böylece Mekke ve Medineliler arasında meydana gelebilecek sürtüşme, kavga, fitne başlamadan bastırılmış olur Hz Peygamberin takip ettiği bu strateji meyvesini hemen verir Mekkeli ve Medineliler arasındaki kardeşlik duygusu hiçbir yara almadan devam eder Medine’de önemli bir etkinliği olan İbn-i Selul ise ortada kalakalır Yaptığı münafıklık ve fitne hamlesi başarısız kalır Kısa bir süre içinde öyle bir hale gelir ki ordu daha Medine’ye varmadan İbn-i Selul iyice gözden düşmeye başlar Halk arasında itibarsızlaşır Bu olay esnasında iki önemli ayrıntı dikkati çeker Bunlardan birincisi şudur: İbn-i Selul sahabe arasında fitne çıkarmaya çalıştığını gören Hz Ömer (ra), Peygamberimize (sav) gelir ve İbn-i Selul’ü öldürmek istediğini söyler Şöyle der: “Ey Allah’ın Resulü Bu adam Müslümanları birbirine kırdırmak istiyor Fitne ateşi yakmaya çabalıyor Müsaade ediniz de münafığın hesabını keseyim“ Evet böyle der Hz Ömer (ra) Ama Allah’ın peygamberi bu teklifi ret eder ve şöyle cevap verir: “Ömer! Bu doğru olmaz Çünkü bu adam bizimle beraber hareket ediyor görünüyor Aramızda yaşıyor Bu adamın yaptığı fitneyi bilmeyenler uzaktan şöyle derler: Muhammed arkadaşlarını harcıyor Ben böyle bir şeye müsaade etmem Sen bekle Bu adamın ne kadar küçüleceğini göreceksin” Hakikaten de olay Peygamberimizin (sav) buyurduğu gibi neticelenir Şiddet görmeyen İbn-ı Selul kısa sürede halkın gözünde öylesine küçülür ki, bir müddet sonra adı ‘bozguncu, fitneci’ye çıkar Hem de yolculuk sona ermeden Yolculuk devam ederken Kendisine yaklaşan Hz Ömer’e Peygamberimiz (sav) birkaç önceki hiddetini hatırlatır ve şöyle buyurur: “Ne dersin Ömer! Eğer o gün sana müsaade etseydim ve sen İbn-i Selul’ü öldürseydin onu kahraman yapardın Ama bugünkü haline bak Nasıl da itibarsız ve değersiz hale düştü Bugün dilediğin her şeyi yapabilirsin ve hiç kimse ona sahiplenmez” Bu olayın ikinci önemli ayrıntısı ise Medine girişinde yaşanır İbn-i Selul’ün oğlu Hz Abdullah tanınan ve sevilen bir sahabeydi Babasının Mekkeliler hakkında kullandığı çirkin sözlerden son derece rahatsız olmuş ve hatta o esnada Peygamberimize müracaat ederek babasına cezayı kendisinin vermek istediğini belirtmişti Peygamberimiz (sav) Hz Ömer’e (ra) müsaade etmediği gibi Hz Abdullah’a da (ra) müsaade etmemişti Ama şimdi Medine girişinde oğlu Abdullah babasını durdurmuş ve Mekkelilerden özür dilemedikçe şehre giremeyeceğini söylemektedir İbn-i Selul çaresiz bir şekilde, “Mekkeliler şerefli insanlardır Esas çirkinlik yapan benim” özrünü haykırmak zorunda kalır Hz Peygamberin müdahalesi üzerine oğlu Abdullah oradan çekilir ve İbn-i Selul Medine’ye girebilir Olay hicri 6 yılda gerçekleşir Münafikun suresi 5 ve 8 ayetler bu konuyla ilgilidir Geriye kalan yaşantısında her ne kadar münafıklığından vazgeçmese de itibarın yitirmiş bir şekilde yaşamaya devam eder Abdullah bin Selul Peygamberimiz hayatta iken yaşama veda eder Asr-ı Saadet’teki bu olayı iyi etüd etmeliyiz Buradan birçok ders çıkarabiliriz Bu olay fitneye karşı nasıl bir yol takip edileceğine dair mesajlar taşımaktadır * * * Bu günlerde sabırlı olmak zorundayız Yanlışlık içinde olanları kendi elimizle kahramanlaştırmamalıyız Yapılması gereken hamleleri el birliğiyle bizler yapmalıyız Başkalarının hamlesine mahkûm olmamalıyız İnsanlarımızı bölmemeli, ayırmamalıyız Ciddi bir strateji uygulandığında bugün itibaren görenlerin nasıl bir itibar kaybına uğradıklarını gözlerimizle görebileceğiz Hz Peygamber (sav) Medine’deki Evs ve Hazreç kabilelerini birleştirdiği gibi Mekke ve Medinelileri de kucaklaştırmış Akıl, sabır, diyalog, istişare ve bilerek adım atma elimizdeki en büyük sermayemizdir Hele din birliğinin bize sağlayacağı nimet ise hiçbir şeyle kıyaslanmayacak kadar büyüktür Yeter ki duygularımızla değil de aklımız karar verebilelim |
|