07-12-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Vakti Saati Gelince Olur
Müslümanlardan birinin yahûdî bir ortağı vardı Ortağını ne kadar İslâma dâvet etti ise, müslümanlığı kabûl etmedi Hattâ bu ortağına;
“Eğer müslüman olursan, malımın üçte birini sana veririm ” dedi Yahûdî yine kabûl etmedi
O müslüman başka bir gün;
“Eğer müslüman olursan, malımın yarısını sana veririm ” demesine rağmen yine kabûl etmedi
Müslüman tüccar bir süre sonra;
“Eğer müslüman olursan, malımın üçte ikisini sana veririm ” dedi Yahûdî yine kabûl etmedi
Müslüman tüccar artık ortağının müslüman olmasından ümidini kesmişti O müslüman, bir gün Ebû Saîd Mîhenî’nin dergâhının yanından geçiyordu Yahûdî ortağı da yanında idi Bu sırada dergâha girdi Ebû Saîd Mîhenî bu sırada sohbet ediyordu Yahûdî ortağı da kendi kendine;
“Ben de mescide gireyim, bir dinleyeyim, bakalım neler anlatıyor Onun halk arasında kabûl görmesinin sebebi nedir bir göreyim? Yahûdî olduğuma dâir üzerimde her hangi bir işâret olmadığı için beni nasıl olsa tanımaz ” dedi Yahûdî, gizlenerek mescide girdi Bir direğin arkasına oturdu Ebû Saîd Mîhenî sohbet esnâsında bir ara yahûdînin arkasında oturduğu direğe doğru dönerek;
“Ey yahûdî! Direğin arkasında ne kadar kendini gizlemeye çalışsan da gizlenemezsin ” dedi
Yahûdî gayri ihtiyârî ayağa kalktı Ebû Saîd Mîhenî’nin yanına vardı Ebû Saîd hazretleri ona müslüman olmasını söyleyince, bu dâveti kabûl edip, müslüman oldu
Ebû Saîd hazretleri ona;
“Şimdi ortağının yanına git Sana müslümanlığı öğretsin İşler vakti zamânı gelince olur Ondan önce olmaz Zamânı gelince müslüman olmak için malın üçte birine, yarısına ve üçte ikisini vermeye hâcet kalmaz ” buyurdu
|
|
|