Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikayesi, söyleşi, yusuf

Yusuf 'Un Hikayesi (Söyleşi)

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf 'Un Hikayesi (Söyleşi)



Kanallarında kuğuların, martıların ve ördeklerin gezindiği, güvercinlerin bu

gezintiye kıyılardan eşlik ettiği, yemyeşil meralarında mübarek hayvanların

tesbih ederek dolaştıkları bir köy kadar şirin küçük bir ülke olan

Hollanda’da Müslüman olmuş bir Hollandalı ile tanıştık

Yeşil gözleri, beyaz teni ve kumral saçlarıyla tipik bir Hollandalıyı, pırıl pırıl

bir çehreyle görmek pek alışılmış bir şey değildir Bir arkadaşın evindeki

sohbete karşılaştığımız bu “milyonda bir” talihliyle konuşmaya başladık:

- İsminiz?

-Yusuf

- Maşaallah Peki, niçin bu ismi tercih ettiniz?

- Yusuf Aleyhisselam’ı kuyuya atmışlar Annem babam da beni 15 yaşımda

sokağa atı

Bir anne ve babanın hayatlarını daha iyi yaşamak için evlatlarına tekmeyi

yapıştırmalarını biz istesek de anlayamayız Ama o böyle şeylerle çok

karşılaştığını ima edercesine, dudağında acı bir tebessüm, bir tekme işareti

yaparak anlatıyordu nasıl evden atıldığını

- Peki ya sonra?

- Sonra ben çok kötü işlere girdim, hapishaneye düştüm Allah’a dua

ediyordum, “Allah’ım ne olur kurtar beni, hangi din güzelse onu seçtir bana”

diye Havasının soğuk, binalarının soğuk, insanlarının soğuk olduğu bu

ülkede böyle bir manzarayla karşılaşmak, sarp yamaçlarda tek tük biten

çiçeklerle karşılaşmak kadar hayret vericiydi Hapisten çıktıktan sonra

dinleri araştırmaya başladım Bir gün Müslümanların daveti üzerine gittiğim

bir sohbette masanın üzerinde Kur’an’ı gördüm Kur’an adeta konuşuyor,

“Oku, oku beni” diyor, bir mıknatıs gibi beni kendisine çekiyordu Daha

sonra aldığım Kur’an mealini okudukça gözüm gönlüm açıldı ve hidayet

bana nasip oldu

Yusuf Müslüman olduktan sonra İslam’ı yaşamak için çok gayret sarf etmiş;

fakat maalesef etrafındaki eski kötü arkadaşları onun peşini bırakmamışlar,

Yalnız kalan Yusuf eski günahlara meyleder gibi olmuş İçine tekrar düştüğü

zulmetlerden nasıl bir ikazla çıkarıldığını Yusuf şöyle anlattı:

- Tekrar günah işlemeye başladığım zaman kendimi ateşin içine düşmüş gibi

hissettim Sanki vücudum yanıyordu Garip şeyler duymaya başlamıştım:

“İnneke fi zulümat” (Sen karanlıklardasın) sesi kulaklarımda yankılanıyordu

Ne zaman gözüm harama kaysa “İnnallahe semian basira” (Allah herşeyi

işiten ve görendir) sesini duyuyordum

Bundan sonra Yusuf bu çevreyi terk etmesi gerektiğine karar verir

Bu arada bir gün, terasa bıraktığı motosikletinin üzerine komşusunun çocuğu

çıkar, çocuk düşer ve ayağını incitir Yusuf ise evde her şeyden habersiz, yeni

sünnet olmuş, yalnız başına kalmaktadır:

- Birden yine bir ses işittim: “Yusuf, kalk Allah’a dua et, seni öldürmeye

geliyorlar” Ben de dua ettim: “Allah’ım, şu şu arkadaşları benim evime

gönder” dedim

Psikolojik rahatsızlıkları olan komşusu, birkaç kişiyi yanına alıp elinde bir

zincirle kapıya dayanmış Tam o sırada isim isim saydığı o arkadaşları

gelmiş, kendisini kurtarmışlar

Yusuf, hayatının düzene girmesi için Müslüman birisiyle evlenmesi gerektiğini

düşünmüş 0 sıralarda evliliğiyle alakalı üç rüya görmüş Birincisinde bir

arkadaşıyla birlikte uçakla Türkiye’ye gidiyorlar İkincisinde hanımının evini,

kendisini ve isminin Fatma veya Fadime olduğunu, üçüncüsünde ise

hanımıyla babası arasında bir tartışmayı görüyor

Aradan bir müddet geçtikten sonra bir Türk arkadaşı, evlilik hususunda

kendisine yardımcı olmak istediğini söylüyor ve birlikte uçakla Türkiye’ye

gidiyorlar Konya’da birkaç kişiyle görüşüyor, fakat Yusuf rüyasındaki evi ve

hanımını bulamıyor Daha sonra bir köyden bir ailenin kızıyla görüştürmeye

karar veriyorlar Yusuf arabayla köye geliyor ve daha arabadan inmeden

kızın ismini soruyor Fatma olduğunu, bazen de Fadime diye hitap ettiklerini

öğrenince sevincinden “Allahu Ekber!” deyip sıçrıyor

Evde, müstakbel gelinin ikram ettiği kahveyi içerken çok utandığını, buram

buram terlediğini söyledi Eski hayatını düşününce, onu değiştiren

dinamiklerin ne kadar sağlam olduğunu bir kez daha tasdik ettik

Evlilikten sonra gördüğü rüyalardan hanımına da bahsetmiş Hatta babasıyla

aralarında geçen tartışmayı bile cümle cümle nakletmiş Hanımı da:

Sen nereden biliyorsun bunları” diye şaşkınlığını ifade etmiş Kaderin garip

bir cilvesi olarak kendisi de hep Avrupalı bir Müslüman’la evlenmek için dua

edermiş

Yusuf başından geçen bir hadiseyi daha anlattı:

- Bir gün Almanya’daki bir arkadaşımı çok özledim Fakat bende adresi

yoktu Yine de Almanya’ya gittim Bir taksiye bindim ve taksiciye beni

herhangi bir camiye götürmesini söyledim Caminin önünde inip kaldırımda

yürürken arkamdan bir ses işittim: “Yusuf, ne arıyorsun burada?” Arkadaşım

bana sesleniyordu

Bu tür garip hadiselerden ve daha önceleri duyduğu seslerden oldukça

etkilenmiş olmalı ki, bir ara doktoruna bunların sebebini sormuş Doktor,

halüsinasyon deyip geçiştirmiş Bize de sebebini sordu: “Samimiyet ve ihlas”

dedik

Samimiyetle çevresine de oldukça tesir etmiş Bir gün bir Türk arkadaşına:

“Sen cuma Müslümanısın” demiş Arkadaşı böyle bir şeyi, sonradan

Müslüman olmuş birinden işitince vurulmuşa dönmüş Aradan çok geçmeden

o da beş vakit namaz kılmaya başlamış

Bir gece rüyasında şeytanı görmüş, şöyle anlattı rüyasını:

- Elinde süslü süslü yüzükler vardı İnsanlar sıraya girmiş elin öpüyordu Ama

ben öpmedim

Yusuf, dünyanın surı ve fani güzelliklerinin insanı tatmin edemeyeceğini idrak

etmiş Şimdi dünyaya değil, Allah’a teslim olmuş kardeşlerini hararetle

kucaklıyor

Hayatın geçmiş ve gelecek aynaları arasındaki yansımaları kaderi cilveler

halinde ruhunda tezahür etmiş İlkokula giderken Arapça harfleriyle “Allah”,

“Allah” yazdığını şimdilerde fark ettiğini söyledi

Batı dünyasında eski Yusuf gibi, arayış içinde çok insan var Her gün belki

yüzlerce insan İslam’ı öğrenmek için belli yerlere müracaat ediyor

Fakat maalesef, bu yerlerdeki insanların çoğu ya dili veya dini

bilmiyorYetişmiş insanların açacakları kültür merkezlerinin büyük inkişaf

lara vesile olacağı çok açık Almanya’da 8 yaşında bir Alman çocuğu kendi

yaşlarında bir Türk çocuğunun irşadıyla İslam’ı benimsemesi ve

ağabeylerinin kaldıkları bir ışık eve gidip gelmeye başlaması (o ne anlattı,

diğeri ne anladıysa!), bir İngiliz’in Kocatepe Camii’ni gördükten sonra

İslam’ı hayatına hayat yapması, ABD’- de bir Amerikalı’ nın kendisine hiçbir

şey telkin edilmediği halde şahit olduğu samimi havayı teneffüs edip

muhterem bir zatın önünde Müslüman olduğunu ikrar etmesi ve “Bu yüzde, bu

gözlerde yalan yok” diyerek, hıçkıra hıçkıra ağlaması gösteriyor ki, bu kadar

gayretle bunlar oluyorsa, himmetlerimiz şahlanınca, Allah kim bilir neler

gösterecek?


Metin Öztoprak

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.