Prof. Dr. Sinsi
|
Sünnet Olmanın Dinimizdeki Yeri
Sünnet olmanın dinimizdeki yeri
Sual: (Sünnet olmak bid’at olup dinde yeri yoktur) diyorlar 1400 yıldan beri âlimiyle evliyasıyla müctehidiyle bütün Müslümanlar toptan bid’at mi işliyorlar?
CEVAP
Kim oldukları ve neye hizmet ettikleri herkesçe bilinmeyen bir kısım insanlar, her şeye bid’at diyorlar Sanki din yeni gelmiş gibi, dinin Peygamberi yokmuş gibi, her fırsatta dinimiz ve Resulullahın vârisleri olan İslam âlimlerini sorgulamaya çalışıyorlar Bunlar kıyamet alametidir Çünkü hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Kıyamet yaklaştıkça, yeniler, önceki âlimleri cahillikle suçlayacaktır ) [İbni Asakir]
Müslüman, sünnet olmaya bid’at demez Misyonerlerin böyle uyduruk sözlerine müslümanların kanması çok acıdır Eskiden de, (gavur icadıdır) diyerek müslümanları fenne tekniğe yaklaştırmak istememişlerdi Şimdi de her şeye bid’at diyerek, müslümanları dinlerinden uzaklaştırmak istiyorlar
Sünnet olmak meşhur bir sünnettir Bilmeyen müslüman yoktur Hatta müslümanlıkta sünnet olduğunu bilmeyen kâfir bile yoktur Gayri müslimler bile namazın, tesettürün ve sünnet olmanın İslam dininin esasları arasında olduğunu bilirler
Sünnet olmak İslam’ın şiârındandır Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Sünnet olmak, erkekler için, sünnettir ) [Taberani]
(Fıtri sünnet beştir: Sünnet olmak, kasıkları temizlemek, tırnak kesmek, koltuk altını temizlemek ve bıyıkları kısaltmak ) [Buhari]
(İbrahim aleyhisselam, 80 yaşında [sünnet emri gelince gecikmemek için] balta ile kendisini sünnet etti ) [Buhari]
(Sünnetsiz adam, 80 yaşında da olsa, Müslüman olunca yine sünnet edilir ) [Beyheki]
Resulullah, Müslüman olan erkeğe, 80 yaşında olsa bile, sünnet olmayı emrederdi (Taberani)
Sünnet ikiye ayrılır: Sünnet-i zevaid ve sünnet-i hüda
Sünnet-i zevaid: Resulullahın giyim, yemek, içmek, oturmak, barınmak, yatmak ve yürümekteki âdetleri bu sünnete dahildir
Sünnet-i hüda: Ezan, ikâmet okumak, cemaat ile namaz kılmak gibidir Bunlar, İslam dininin şiârıdır Çocukların sünnet edilmeleri de bu sünnete dahil edilmiştir Bu sünnete Arapça’da hıtan denilir Sünnet olmak [hıtan], İslam’ın şiârı kabul edildiği için akıl baliğ olanları sünnet etmelidir İmana gelen yaşlı adamın sünnet olması şart değildir Hiç olmasa da olur diyen müctehid âlimler olmuştur Çünkü sünnet, avret yerinin görünmesi için özür olmaz demişlerdir
Müslüman olan yaşlı erkek ve hastalar, sünnetin acısına dayanamazlarsa, sünnet edilmezler (Hadika)
Çocuğun sünnet olmasının belli bir yaşı yoktur Ancak, yedi ile on iki yaş arası en iyisidir
Sünnet olmayanlarda çeşitli hastalıklar görülür Fransız kitapları bu hastalıkları Affection du Prepuce adı altında bildirmektedir Bunlardan birkaçı ise tehlikelidir Bu sebeple, Avrupa’da ve Amerika’da Hıristiyanlar sağlık sebebiyle, kendilerini ve çocuklarını sünnet ettirmektedirler Artık tabâbet yoluyla varılan sonuç, sünneti bugün tıbbi bir zaruret haline getirmiştir Nitekim Dr Dubais Raymond’un; “Sünnet çiçek aşısı gibi bütün erkeklere mecbur edilmelidir” sözü de bu hususu vurgulamaktadır
Sünnetin tarihi çok eskidir Çünkü Peygamberlerin âdetidir Peygamber efendimiz, sünnet olmayı fıtrat olan beş şeyden biri olarak bildirmiştir
Müslüman ülkelerinde bütün erkek çocuklar, ergenlik çağına gelmeden önce bir düğün havası içinde sünnet olurlar Bu bakımdan sünnet olmaya halk arasında yaygın olarak Sünnet düğünü denir
Yüzyıllardan beri Müslümanlar çocuklarının sünnet düğünlerine ayrı bir önem verirler bunu genellikle ailede birinci mürüvvet olarak kabul ederlerdi Sünnete karar verilince herkes durumuna göre hazırlıklara başlar Sandıktan işlemeli yatak takımları çıkarılır, oda takımlarının yüzleri yenilenir, kaplar kalaylanır, ev halkına yeni yeni elbiseler yaptırırlardı Çocuğun yatağı süslenir Genellikle işlemeli bir torba içindeki yüce kitabımız Kur’an-ı kerim baş ucuna asılırdı Durumu müsait olan aileler fakir çocukları da tespit edip, onları da sünnet ettirirlerdi Bugün hayır kurumları, toplu sünnet düğünleriyle bu geleneği devam ettirmektedirler
Eskiden sünnet günü çocuk giydirilir, bineceği at hazırlanır, dualarla ata bindirilirdi Sonra evliya türbeleri ziyaret edilir, sonra alay halinde davullar çalarak sokaklar dolaşılırdı Eve gelen çocuk, hediyeler verilmeden attan inmez, yakınları, akrabaları hediyeleri verdikten sonra, dualarla indirilip içeri alınırdı Bugün at yerine arabalarla bu iş yapılmaktadır
|