Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
baba, ömer

Ömer Baba

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ömer Baba



Ömer Baba Öyküsü - Derin Duygular - Tülay Bilgin - Duygu Seli - Yaşam Hikayeleri - Öykü

Zamanın çok gerisinde köyün birinde yaşlı bir oduncu yaşarmış Ormana oduna gider topladığı odunu eşeğine yükler kasabaya indirirmiş eşeğinin ön ayakları uzar arka ayakları kısalırmış Ömer baba bu şekilden dağdan odunu daha kolay indirirmiş Bu odunları satar geçimini sağlarmış


Ömer baba yaşlı sakalları ağarmış, yüzü ay gibi parlakmış insanlara nasihat eder ve dualarla onlara yol gösterirmiş Halim, selim durgun denizler gibi sakin ruhuyla çocuklar onu çok severmiş, onlara hikâyeler anlatırmış Sıcak bir yaz günü çocuklar çok sıkılmışlar


Ömer babadan hikâye istediler Ömer baba bir kolu doğuya bir kolu batıya uzanan çınarın dibinde başlamış hikâyesini anlatmaya


Yer karanlık, gök aydınlık bir zamandı Karanlık dünyadan toprak alınıp, balçıktan yarattıdı Âdemi Tanrı Ademin Her şeyi vardı ama cennette mutlu değildi Yaratıcı Havva'yı ona arkadaş yarattı Cennette hoş vakit geçiriyorlardı Şeytan bir tuzak kurdu Havva bu tuzağa düşerek âdem ile birlikte yasak meyveden yediler

Aydınlık dünya'ya gelecek insanlığın başlangıcı olacaklardı Âdem'le Havva ayrı yerlere düştüler sonra hasretle yanıp Allahtan kavuşmayı dilediler, duaları da kabul oldu İnsanlık her geçen gün çoğalıyor çoğaldıkça hayat yerini buluyordu Âdemin çocuklarını hayat türlü şekilde şekillendiriyorduiyi evlatları kötü evlatlar oldu Âdem bu duruma çok üzülse de elinden bir şey gelmiyordu

İnsanlar çoğaldıkça yerleşim alanları kasabalar kuruluyor buralara peygamberler önder oluyorlardı

Peygamberler İlim matematik bilimin çeşitlerini insanlara öğretiyorlardı Hıristiyanların âlimleri papazlar ilk ilmi peygamberlerden öğrenmiştir Çocuklar ilim çok önemlidir yoruldunuz güneşte batmak üzere sonra devam edelim hikâyemize Şimdi evimize gidelim

Ömer baba ağacın üzerindeki kulübesine çıkıp el yazmasını kitabından okuduktan sonra çocuk seslerini duydu, çocuklar merak ettikleri için uyuyamamışlardı Karanlık güğümün içinde mum gibi parlayan yıldızların altında hikâyenin ikinci kısmı başladı Ömer baba bağdaş kurdu, çocuklar dedi; sırlarla dolu hayat yolculuğundan ibretler almak lazım


Ömer baba; Şu Göğü aydınlatan kandil gibi parlayan yıldızlar gibi, Peygamberler bizim karanlık dünyamıza ışık tutmak için yaratılmışlardır Âdem peygamber, yüzlerce dil biliyordu Dünya dilleri bugüne kadar bu şekilde geldi, bir çoğu da kayboldu Âdemin çocukları peygamberler) şehir kurmayı öğretti insanlara Her beldeye peygamberler önderlik ettiler Felsefe Âdem peygamberle başlar ve devam eder önemli olan düşünmek ve bilgiyi öğrenmektir Hafiften rüzgâr ıslık çalıyor


Yapraklar ayın ışığında parlıyordu Hoş bir yaz akşamında çocuklar zevkle ağacın içindeki kulubede esrarlı bir yolculuğa çıkmış gibi Ömer babayı pür dikkat dinliyorlardı Hak ve hakikat olan budur çocuklar Şeytana uyanlar ve uymayanlar ikiye ayrıldılar Şeytana uymayanlar sayıca çok azdı/lar Uyanlar ise ateşe, puta tapar oldular Her peygamber onlara doğru olanı anlatsa da insanlık her geçen gün şirazeden çıkıyor du Peygamberlerin o yumuşak kalpleri dayanmaz olmuştu Artık insanlık helak olmaya doğru yol alıyordu Çeşitli yollara sapan insanlar ışığı terk etmiş zindan bataklıklarında helaklerini beklerken Ay gibi şems gibi bir peygamber doğu vermişti Dünya yeniden var olmaya başladı zifiri geceler onunla aydınlanıyor Kararmış kalpleri o kalaylıyordu Önceleri kimsesi yoktu yavaş yavaş çığ gibi büyüdüler büyüdüler Yeryüzüne yayıldılar

Şimdi birazdan doğacak güneş işte o dur Gönülleri ısıtan, ışıtan onun nurudur Çocuklar ışığı hep takip ederseniz o size hep yol gösterecektir Sizin en zifiri kuytuda kalan müşkülünüzü o parlatıp size cevap verecektir

Şu ağacın üzerende meltemli bir gecede beni dinleyen o güzel kalpleriniz sizi hep doğru yola iletecektir Yeter ki şuna inanın Hiçbir zaman fenni ilimlerin taş devri tunç devri olmamıştır

Her asrın medeniyeti vardır Bugün olduğu gibi O zaman sadece daha sadeydi İnsanlar var olduğu müddetçe her güzellik her kolaylık vardı İlim bir noktadan başladı ona (yüce yaratıcıya) doğru yol alıyor

Onu yok sayma gayretinde olanlar İnandığı halde yoktur diyenler sadece ve sadece inkâr etmekten öteye gidemediler Şimdi şu yıldızları yok saya bilir miyiz tutamıyoruz yanına yaklaşamıyoruz Sadece bize ışık veriyor Yüce yaratıcının da bunca nimetini görerek, onu yok sayamaz verdiği nimetleri inkâr edemeyiz İşte gönlünüze doğan şu şems sizi gerçek aşka ulaştıran yolun ta kendisidir


Sabahın o eşsiz güzelliğinde mis gibi bir havanın ardından güneşin ısıtmaya başladığı bir haziran günü Ömer baba çocukların kalbine yer etmiş, sevgiyle onları kucaklamıştı Isınan yüreklerin, yolundan şaşması mümkün müydü? Sevgi her kapıyı açan bir dildir Ömer babanın o eşsiz gönlünde, o çocukların geleceğin birer kandilleri olacaklarına inanıyordu Yaşam hikâyesi aslında bu kadar kolaydı


Tülay Bilgin

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.