Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
tadında, yaşamak

Su Tadında Yaşamak

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Su Tadında Yaşamak



Açtım pencereleri sonuna kadar Baharın kokusu bu: Yağmur ve iğde çiçeği Boğazın kokusu da karışınca içine dayanılmaz oluyor Sert yatak, tiril tiril avuçlarımdan kayan bu perde nasıl da inat birbirine inat Tenimde karıncalar geziniyor, kanım daha deli akıyor Vücudumdaki coğrafya da bahara hazırlanıyor İşte yine geldi acı şekerler "Haydi bakalım, az kaldı Buruşturma yüzünü" diyor hemşire "Ama boğazımı yakıyorlar "Ne güzel su tadında yaşamak!" diye düşünüyorum






İşte bir serçe, pencereden bana sesleniyor "Kalk!" diyor "Doğa seni çağırıyor?" Üzerine konduğu dalın tomurcuğu patlıyor, ürküyor, uçup gidiyor


"Ah minik serçe, bu değneklerle uçamam ki Bunlar benim kanatlarım değil Kuşlar kanatlarıyla, insanlar hayalleriyle uçarlar; ama sen benim hayalimde uçmak istiyorsan, gel, uçalım birlikte


Serçe kuş duydu sesimi Geldi kondu penceremin mermerineBen de çıktım serçenin yanına Hayallerim kanat çırpmaya başladı Bahara açılan penceremden havalandık Çiçek tozlarının yüzlerini gördüm Gülümsüyorlardı bana


Bir ormanın üzerinden süzüldük Çam, köknar, yarpuz, kekik kokusu sarıldı kanatlarımıza Yaramaz bir bulut, ördek yavrusu gibi silkelendi Bir çisenti düştü toprağa, toprağın kokusu karıştı bu kokulara


Küçük bir kız çocuğu, saç örgüleri dağılmış Bir ayağında terlik, bir ayağı çamura batmış Sırtında yaramaz kardeşi, geçiyorlar şırıl şırıl akan bir dereyi


Orada işte Bir köylü kasketini kaldırıp terli alnını siliyor Korkuluk adamın omzuna ceketini asıyor "İyi bak!" diyor sessiz gözleriyle "İyi bak eriklerime" Korkuluk adamın bir omzunda serçe, bir omzunda ben Ceketin sert kumaşından yumuşacık toprağa atıyoruz kendimizi Ilık bir rüzgar okşuyor yanan tenimizi Uçuyoruz bırakıp erik bahçesini


Korna sesi, fren sesi, bir kadın pencereden sarkıtıyor kendini Savruluyor havada küfürler Kalabalık ,kirli, paslı bir şehir Kadının topukları dövüyor koridorun zeminini Genç bir oğlan kapıyı çarptı, kızın beyninne bir silah patladı Gencin elinde sahte namus oyuncağı, kızın ağzının kenarında son bir yaşam hırıltısı Verdi son nefesini Hemen uzaklaştık oradan, hayalimden çıktık sandım bir an


Hava hafiften soğuyor Daha ilermiyoruz Dönerken tekrar alçalıp, erik bahçesine dalıyoruz Dilimde bir safra tadı, bir safra yakıyor boğazımın yol ağzını


Kuşun kanadından alnıma düşen tüyle uyandım hülyamdan Ağzımdaki safra meğer acı şekerlerin tadıymışDeğneklerimi kanat sandım, kuşu arkadaşım "İşte!" dedim "Budur su tadında yaşamak Su gibi ak, su gibi berrak Nerede olduğun değil, ne anlam verdiğin önemli hayata"


Hadi! Çek içine havayı, baharı duyacaksın



Deniz Karakaya

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.