Mecburiyetten Sevmek |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Mecburiyetten SevmekMecburiyetten Sevmek - Yaşam Hikayeleri - Zeynep Süberk - Öyküler Zahide hanim ve Yusuf bey Kücücük kasabamizin en sevimli ,en sevdali , en uyumlu ,otuzsekiz senelik evliligin getirip götürdüklerine inat en elele ciftiydi onlarKasabanin sokaklarinda minik köpekleri kucaklarinda ,gecmisleri ardlarinda ,gelecekleri önlerinde sarmas dolas gezdiklerinde ;taze sevdalilar gipta ile bakardi onlara Zahide hanim sariya boyanmis kisacik saclarini her sabah fönler ,her gün podyuma cikacakmiscasina itina ile giyinirdi Yusuf bey üzerindeki jilet gibi ütülenmis siyah pantalonuyla övünür; "Zahide'm kadar güzel ütü yapabilen var mi ? " diyerek biricik esiyle böbürlenirdiYusuf beyin sir gibi sakladigi rahatsizligindan dolayi evde oturmasi ise Zahide hanim'i hic rahatsiz etmezdiO sabahlari isine gider ; ögleden sonra evine döndügünde ,sevgili esinin özenle pisirdigi Osmanli mutfagindan secme yemeklerini yerdi Masayi toplayip ,bulasiklari yikamak Yusuf bey'in görevleri arasindaydi ,nitekim Zahide'sinin elini sicak sudan ,soguk suya sokturmazdiBilakis; camlari bile silmege erinmezdiOnlar gördügüm en güzel cifttiOnlar masal gibiydi Gün geldi ,cattiKara bir gündü o günYusuf bey karaciger yetmezligine yenilip ,Zahide'sini yari yolda birakti Biz kasabalilar havalimaninda ugurladik O'nu ,esi ise ona eslik ettiNe tuhaf ilk kez yan yana ucmadilar Aylarca dönmedi Zahide hanim ,belki de bir sene , zaman mefhumum biraz zayiftir Bir pazar sabahi, bisiklet turuna ciktim dere kenarindaPek huzur verir ördeklerle sohbet ,kibirli kugulara daha kibirli bakislarla tepeden bakmak Else'nin kiyisinda Zahide hanim dönmüs ! Minik köpegi gene kucaginda ,en kösedeki banka oturmus ,yüzünde tuhaf bir huzur ,biraz da dalginlikBisikletten inip yanina gittim "Merhaba Zahide hanim döndünüz mü ? "gibi alalade bir cümle ile selamladim "Döndüm " dedi gülümseyerek Sapsari ,kisacik saclari uzamis ,kestane rengine boyanmistiÜzerinde yasina aykiri bir jeans pantalon ,ayaklarinda hic aliskin olmadigim civil civil sandaletler vardi"Degisiklik güzeldir" derken saskinligimi gizleyemedim sanirim"Pek degistigim söylenemez ,kendime döndüm diyelim istersen " diye yanitladi beni Merakli halimi sezmis olmali "Otur ,anlatayim !" dediOturdum "Biliyor musun ,hayatimin yarisindan fazlasini topraga verip ,üzerine cicekler ekip;bir yerlerde biraktigim gencligimi alip geldimBen Yusuf'la evlenmeden önce semtin en ucari gencine asiktim ,kör gibi ,sagir gibi ,deli gibi Onu bana yakistirmayan ailem ise ,akli basinda bir es bulabilmek icin seferber olmuslardiYusuf iki sokak ötede otururdu,birlikte büyüdük sayilirAilesi Osmanli hanedanindan gelirmis ,kati kurallarindan nefret ederdi hanedaninin ;dertlesirdik zaman zamanO ise bir Rum kizina sevdaliydiMaria Kisacik ,sapsari saclari vardi ,moda dergilerinden firlamis gibi giyinirdiYusuf Maria'sini anlatirken kalp carpintisini duyardim oturdugum yerdenAncak ne onun ,ne de benim ailem kalp carpintilarimizi duymadi ,belki de kulaklarini kapattilarIkimiz de istemeden ayrildik sevdiklerimizden Yusuf alkole vurdu kendini ,ben icime kapandimNe kadar zaman gecti bilmem ama, bir zaman sonra ailelerimiz bizi birbirimize uygun gördüIkimizde itiraz etmedik ,evlendik birbirimizin yarasina tuz basarakKendi yolumuzu cizdik ,zincirlerimizden kurtulduk ,el ele tutunup Almanya'ya göctükYusuf alkolden vazgecmedi ,kurtulamadi diyelimHaftalarca mola vermeden icip ,benimle tek kelime konusmadigi olduYaralandim ,kizilcik surubu ictim dedimOnu gördükce caresiz ,ben kedere düstümOnun icin bir seyler yapmaliydimVe ben Maria gibi olmaya karar verdimKisacik sari sacli ,moda dergilerinden firlamiscasinaBu durum Yusuf'a iyi geldi,biraz daha ilimli oldu sankiZaman zaman bana Maria diye hitabina aldirmadimDefalarca alkol komasina girdi ,defalarca tedavi gördü ,gene sevdigine döndüBen elini birakmadim ,cünkü bana tutunmazsa düsecektiBiz sevdadan evlenmedik ,yillar icerisinde birbirimizi mecburiyetten sevdik Biliyor musun ,Yusuf öyle sandiginiz gibi karaciger yetmezliginden de ölmedi? O aksam otuzdokuzuncu evlilik yildönümümüzdüGene cok alkollüydü ,mumlari yakip ,karsisina oturdumBir kadeh sarapla eslik etmek istedim "kadehini uzat Maria" dedi Otuzdokuz koca seneden sonra gene MariaBu sefer cok agir geldi ,bu kez saklayamadim yaramiKadehimi yere attim ,önündeki siseyi de ,evde ne kadar alkollü icecek varsa hepsini ,hepsini döktüm Agladim cok agladimBütün gece agladimSabaha dogru yanima uzandi ,"aglama Nimet'im ne cok cektirdim sana" dediSarildi bana ,huzurlu uyudumSabah uyandigimda yanimda yoktu ,köpekle disari ciktigini düsündüm ,sabah kahvemizi hazirlamak üzere mutfaga yürüdümMutfak kapisinin önünde yatiyordu öylece Yusuf ,hic hareketsiz yatiyorduSeslendim ,sarstim ,bagirdimNafile Yusuf gitmistiMutfakta bos bir ispirto sisesi buldum Beni bilincli terkettigine inanmak istemedim Yapmazdi Ertesi sabah otopsi sonucu tersini söyledi ,bilincli gitmisti Yusuf,beni bilincli terketmisti Iste böyle ;ölesiye ask yok ,mecburi sevgiler var "dedi Yüzündeki ifade benim tanidigim sevdali Zahide hanim'in degildi Kücücük kasabamizda yasanmis gercek bir hikayedir Kahramanlarin isimleri Zahide hanim'in istegi üzerine degistirilmistir Zeynep Süberk |
|