Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kaybettim, yılbaşında

Onu Bir Yılbaşında Kaybettim

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Onu Bir Yılbaşında Kaybettim



Işte size ibretâmiz bir olay:


Oldukça varlıklı bir ailenin çocuğu idi Ailenin gözbebeği ailenin onur duyduğu bir çocuktu Delikanlılık çağımızda idik Bizim zamanımızda Yılbaşında da ara tatil yapılırdı Karnelerimizi aldık okuldan ayrılırken "Yarın yılbaşında babamla rakı içeceğim!" dedi Her halde çok şaşırmıştım Hiç bir şey diyemedim Çünkü o benim için örnekti


Çok sevdiğim kalbinde kötülüğün zerresi olmayan arkadaş canlısı sözü doğru okulun en çalışkanı en bilgilisi bir arkadaştı


Birbirimizi ilk tanıdığımızda kalplerimiz birbirimize sanki kopmaz bağlarla bağlanmıştı Cep harçlığım bakımından ben onunla denk değildim Yalnız kara tahtanın önünde yazılı sınavlarda aynı boyda oluyorduk Kan kardeşiydik can kardeşiydik Bu uzun bir süre böyle devam etti ta ki o yılbaşına kadar Yılbaşı dönüşü aramıza mesafeler girdi Benim anlayamadığım bazı kopukluklar başladı Yollarımız ayrılmaya başlamıştı Birbirimizden ayrı düşmüştük


Onun üstün niteliklerine hayran kopyasına muhtaç olanlar güzel kızlar çevresini hiç boş bırakmıyorlardı Önce gezilere turlara götürdüler Birlikte partiler düzenlendi Ona diskoteklerin yolunu öğrettiler Gittikçe kesin bir yol ayrımına geldiğimizi anlıyordum Şimdi geriye o günlere baktığımda anlıyorum ki cep harçlığı olmayan bir kişi oluşum yoksul oluşum bana doğru olanı yaptırdı


Kendisine yöneldiği yolun yanlışlığını söyledim Kendisiyle boy göstermeye dünden istekli zengin çocukların yanında yanlış bir yaşamın içine girdiğini gittiği yolun sonunun karanlık olduğunu söyledim

Bu bilgili üstün nitelikli kendisine gıpta ettiğim arkadaşımın içine düştüğü dumanlı ortamda bana tepeden bakan beni küçümseyen bir gülüşle benimle arkadaşlığına değer vermediğini beni terkettiğini anladım


Her halde kader kıskanmış olacak üniversiteye alışma sürecinde bu arkadaşlık noktalandı Kısa süren bu coşku dolu arkadaşlığın anılarını her zaman taze tuttum ve tüm hayatım boyunca onu her zaman görmek isteği içinde oldum


Kopuş o kopuş gidiş o gidiş Ben de kendisini bıraktım

Bir gün arkadaşlarıyla yanımdan geçerken "Gel şurada bir tek atalım hayatı öğren yaşamın tadına bak!" dediler Kendilerine çok saygın ve sevgi dolu bir sesle "Hayır!" dedim Hakkımda 'Ot gibi bir adam!' dediklerini duyar gibi oldum Çok üzgündüm


"İlk kadehten bir ilk yudumdan sonra bak dünyan nasıl değişecek ne güzellikler bulacaksın!" sözlerine bir tepki göstermeden yanlarından büyük bir zorlukla uzaklaşmaya çalıştım

Bir tepki göstermek boşuna idi Bundan sonra onun hakkında kulaklarıma hiç bir haber gelmedi


Son günlerde kendisini görebileceğimi öğrendim Keşke görmeseydim Bugün onun hayatta ve canlı olduğuna ağlıyorum Ölüm haberini işitmiş olsaydım bu kadar kederlenmez ve bu kadar ağlamazdım


SARAYLARIN KÖŞKLERİN LÜKSLERİN ÇOCUKLARI TOZ KÖPRÜNÜN ÇOCUKLARI İSE BALLY ÇEKERLER

Çok geçmeden sabahı akşamı dünü bugünü yarını birbirinden farkı olmayan bir hayatın içine girmişti O zengin çocukları ve o güzel kızlar o babalarının bol cep harçlığına sahip arkadaşları teker teker yanından uzaklaştılar


Artık onun için hayat meyhane şarap başağrısı ve uyku ile eş anlamlı olmuştu Ertesi gün ayni hayat yeniden başlıyordu Bakışlarında o yüzyılların ötesini okuyan parlaklık yerini bir saniye sonrasını düşünemeyen bir dumanlı donukluğa bırakmıştı


Hastalanıp yatağa düşünceye kadar kendisiyle hiç bir selamlaşmam olmadı Onu benden koparan kadere isyan ediyordum Onu benden koparanlara lanet ediyordum Onunla karşılaşmak istemiyordum Fakat kalbim onu bulmamı onunla hem-dert olmamı istiyordu Bir içgüdüsel dürtü son günlerde kendisini görebileceğimi söylüyordu Heryerde onu arıyordum


Ailesini aradım Titreme nöbeti içinde ağlayan sesler "Bilmiyoruz bir tek evladımız bizden koptu Perişanız Evimizde ölüm sessizliği var!" yanıtlarını aldım


Arıyordum Meyhanelerde gözükmüyordu Kavga ettiğini cıngar çıkardığını işiten gören olmamıştı Bir çukura atılmamış polise düşmemiş hapishaneye girmemişti Sanki yer yarılmış yerin dibine girmişti En son uğradığım karakolda kendisi hakkında bilgi sorarken filan yerde bu isimde perişan hasta bir adamın yattığını söylediler


Hiç şaşırmamıştım Tarif edilen yeri zar-zor buldum Keşke görmeseydim Bugün onun hayatta olduğuna ağlıyorum Ölüm haberini işitmiş olsaydım bu kadar üzülmezdim

Kilitsiz yarı açık viran bir kapıdan bir viraneye girdim Loş karanlık bir holden sokak seviyesinde tuğlası taşı düşmüş bir duvar aralığının aydınlatmaya çalıştığı duvarlarının rengi seçilmeyen içinde ne olduğu belli olmayan bir izbe odaya girdim Hasta bu odada olmalıydı


Ne bir doktor ne bir yardımcı ve ne de bir ziyaretçi vardı İnsan fakirlere karşı merhametlidir ama paraya karşı da özel bir sevgisi vardır Doktorlar da vizite ücretinden aşağı iş göremezler Çünkü bağlı oldukları oda haksız rekabet yapıyor diye haklarında kovuşturma açabilir

İnsan düşmeye görsün Bir kere düşünce o eski arkadaşlar önünden gizlenerek uzaklaşarak sokak değiştirerek geçerler


Karanlığa gözlerim biraz alıştı Öyle bir yerde idim ki ne bir eve benziyordu ve ne de içinde bir insan nefesi hissediliyordu Mutfağında ne kaynayan çaydanlığın tatlı sesi ve ne de pişen yemeğin iştah açan kokusu vardı


İnsan gözünün güç yetiremediği inler ve cinler kol geziyordu Ne ev işlerini yürüten bir kadının ayak sesi ve ne de gülen eğlenen oynayan ağlayan çocukların müziği vardı Hiç bir hayat belirtisinin bulunmadığı bir yerde bir canlıyı ziyaretten çok sanki bir ölünün kabrini ziyarete gelmiş gibiydim

Biraz ilerledim İnce bir yaygının altında yaygıdan çok daha ince bir deriyle örtülmüş bir kemik yığınından çok derinden gelen hafif bir nefes alışı duyar gibi oldum Gözler görünmeyen tavana dipsiz karanlıklara dikilmişti


O idi Bu o arkadaşım idi "Beni tanıdın mı?" diye sordum Nefeslerin zor alındığı uzun bir aradan sonra binbir güçlükle kıpırdayan dudaklar: "Sesin filan arkadaşımı aklıma getirdi Yoksa sen o musun?" dedi

"Evet nasılsın ne şikayetin var?" diye sordum Çok büyük bir zorlukla nefes almaya çalışarak "Şikayetim ilk kadehten aldığım ilk yudum Malımı sıhhatımı şerefimi ve aklımı verdiğim ilk yudum Bugün de hayatımı vermekte olduğum o ilk kadehin ilk yudumundan şikayetim var" dedi

"Sen haklıymışsın fakat o zaman benim içine girdiğim o çekici hayatı kıskadığın için beni uyardığını sanmıştım İlk kadehten ilk yudumu tattıktan sonra kontrolum elimden çıkmıştı" diye ilave etti


İçkiye olan tutkunluk insan yaratılışında yoktur İnsanda aşk ve sevgi karşı cinse gitme isteği yaratılışta vardır Fakat uyuşturucu alkol ve sigara alışkanlığı işte o ilk kadehle ilk yudumdan sonra başlar


NİÇİN İLK YUDUM?

Boğazında bir şeylerin düğümlendiği hırıltılı bir sesle devam etti: "İlk yudumdan sonra bir an saadet sıhhat içgüdüsel güzellikler rahat konuşma ve arkadaşlarımın önünde yer alacağıma inanmıştım Kazanacağımı sandığım üstünlüklerin yerini yoksulluk hastalık akıldan yoksunluk aldı

Umutlarımı süsleyen üstünlüklerin yerini bu felaketler aldı MAHVOLDUM! İşte ölüyorum!" diye inledi

İçimde bir şeylerin koptuğunu hissettim Söyledikleri duyulmuyordu Belki ben duyamıyordum Kendisine üç kaşık su verebildim Söyleyecek bir söz kalmamıştı Söz bitmişti Gözlerim karardı Ayni karanlık dehlizlerden geçerek perişan bir halde şehrin sokaklarına düştüm


Bir müzikholden kulakları patlatan davul ve zil sesi çılgın ve çirkef çığlıklar geliyordu



BU YILBAŞINI KUTLARKEN BU OLAY BİZİM BAŞIMIZA GELMEZ DEMEYİN!


ÇOCUĞUNUZA İLK YUDUM'U SİZ TATTIRMAYIN SÖYLEYİN ONA İLK YUDUM'U HİÇ TATMASIN!


EMNİYETTEN SATANİST GERÇEKLERİ ALTIN İĞNE VURUŞUN BAKIRKÖY AMATEM'İN VB GERÇEK HİKAYELERİNİ OKUYUNUZ VE ÖĞRENİNİZ!


Allah gençlerimizi bu bataklığa düşmekten muhafaza buyursun



ALINTI

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.