![]() |
Perdesiz Bir Gece |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Perdesiz Bir GecePerdesiz Bir Gece - Can Dündar İnsana kıymet verilen yerlerde pencere, içerdekinin hizmetindedir; onun dışarı bakmasına, hayata açılmasına yarar ![]() Toplumun insandan daha çok önemsendiği ülkelerdeyse tersine, evin kolaçan edilmesini, içerinin gözetlenmesini sağlayan bir gözdeliğidir sanki; pencereden bakıldığından çok, pencereye bakılır ![]() O yüzden mesela bizde pencere, tesettürlü bir kadın saçı gibi, sereserpe açılmaktan çok, sımsıkı örtünmeye alışkındır ![]() Dayanıklı güneşlikler, ağır kadife perdeler, o ağırlığı hafifletecek tüllerle, bir mahremi gizlercesine, kat kat perdeleriz pencereyi… Saklanırız ardına; görülme kaygısıyla görmemeyi kabullenerek… * * * Geçen gece perdesiz bir pencereden İstanbul’a baktım ![]() Bazılarımızın hep baktığı, bakmaktan bıktığı, bazılarımızın hiç bakamadığı, bakmaya can attığı o laciverdi Boğaz’a daldım ![]() Karanlık bir odada, başbaşaydık şehirle… Bırakın tülü, perdeyi, cam bile yoktu aramızda… Gelip geçen teknelere sorgu odalarının tuzağını kurdu açık pencerenin camı; şehir beni görmüyordu, bense onu tüm çıplaklığıyla görebiliyordum ![]() Dolunayın bonkörce nur yağdırdığı tepelerini… Tepelerden yıldız yıldız parıldayarak sulara inen ışık şenliğini… Tuzlu suların, dalgalara sardığı o ışıkları getirip penceremin ayakucuna boca edişini… Köprünün, kentin boğazında her nasılsa açılmış iki yakayı ilikleyen kristal bir fular gibi gülümseyişini… * * * Her tekne ayrı bir eğlence tufanına tutulmuşçasına sarsılarak geçti penceremin önünden… Kiminde sazlar çalınıyordu eski İstanbul bahçelerinden… Kiminde göbek atılıyordu; bu en son göbekmiş ve o gece ille atılıp eritilmesi gerekmiş gibi hayret verici bir gayretle… Kiminde mütedeyyin zevat, kibirli “vahvah”larla seyrediyordu alemi; kimbilir içlerinden kaçı içtenlikle ayıplayıp, kaçı içten içe gıpta ederken o aleme… Genç kadınlar, teknenin dolunaya en yakın ucunda o gece tanıştıkları şık adamlarla öpüşüyordu ![]() Penceredekilerin kimi gemidekilere özendi; gemidekiler şimdi o perdesiz odada olma hayali kurarken belki… Sabaha karşı hepten sarhoş oldu şehir; doymak bilmez bir sefa iştahıyla her bir kıyıdan sulara doğru haykırılan binbir ses, denizde buluşup tam bir kakafoniye dönüştü; penceremden sızıp bir uğultu halinde odama doluştu ![]() * * * Seherde pazar güneşi geldi ![]() ![]() Köprünün civelek ışıkları söndü ![]() Deniz koyu lacivertten maviye döndü ![]() Sabah vapurları yeni bir günün sefer borularını çalarak yola koyuldu ![]() Gün ışığı, gecenin illüzyonunu dağıttı birden: Tepelerdeki yıldızlı ışıkları parıldatanın, çirkin beton binalar olduğu anlaşıldı ![]() Dolunaya kanıp yeni aşığının kollarına koşan kadınlar, sabah onların kostümsüz kabalığıyla ayıldı ![]() Karanlıkta benim baktığım pencere, aydınlıkta bana bakılan bir gözdeliğine dönüştü yeniden… Onu kapattım ![]() Sımsıkı örttüm perdelerle ![]() ![]() ![]() Yattım ![]() Can Dündar |
![]() |
![]() |
|