Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çırpınan, denizde, karanlık, yakamoz

Karanlık Denizde Çırpınan Yakamoz

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karanlık Denizde Çırpınan Yakamoz



Öyle yalnız, öyle kendimle doluydum ki !


Safra yeşili bir hüzünle, telaşla tüllenirdi semt pazarı Olgun sebzeler, meyveler çoktan satılmış olurdu Geriye ezikler, hafiften çürümeye yüz tutanlar kalırdı tezgahlarda


Annemin elinde hasır pazar çantası, bende fileHep küfecilere takılırdı gözümSatıcıların sesleri zayıf ve çatlaktı artık Günün yorgunluğu, pası çökmüştü çoktan gözlerineTaze soğan demetleri, yeşil salata, ufak kırmızı turplar, gri, eflatun, mercan ışıltılı körfez balıkları


Annem pahalı bulurdu kereviziAkşam iyice inmeden tezgahlardan bir şeyler alma telaşı herkesi sarmış olurdu


Evlerin camlarına, dar avlulara, bozuk parke taşlı yollara, ara sokaklara hep yağmur yağardı İnce, toz gibi bir yağmurdu buHavada nedense ıslak çivit ve Akif Çamaşır Suyu kokusu…Pazarı boydan boya dolaşırdık önce Fiyatları sorardık gözümüze kestirdiğimiz olursa geri dönüp, almak için En iyisini, en ucuza satın almak…


Pazarcılarla bir aşinalık olurdu aramızda


“ Üç kilo patates alsam, şu kadara olur mu ?”


“ Dert etme ablayoksa, haftaya verirsinYabancı değilsin ki


Parası olanlar küfeciyle gezerdi Hiç pazarlık yapmadan aldıkları sebze, meyveleri küfeye doldururlardıTanıdıklarla karşılaşılırdı pazar yerinde


Civar köylerden bakır bakraçlarla yoğurt getirirdi kadınlar Bir parmak sapsarı kaymak olurdu yoğurdun üzerinde Sonraki hafta boş bakraç iade edilir, yenisi alınırdı


Kısa boylu, posbıyıklı satıcı, terli parmaklarıyla bir ucundan sıkı sıkıya kavradığı teraziyi ani bir el hareketiyle oynatır, bir kilo yerine yedi yüz elli gram tartıverirdi gizlice Küçük, olmazsa olmaz hilelerdi bunlar Söze dökülmeyen, yüze vurulmayan


Ateş yakardı çingeneler, tezgahın yanında Portakal sandıklarını yakarlardı Izgara hamsi yaparlardı Balık kokardı her yan Mangalda kömür alazları Hem ısınır, bir yandan da yemeklerini hazırlarlardı Gri mavi bir duman dolardı gözlerimize


File ve hasır çanta dolardı tıka basa Gelecek haftaya kadar idare edebilecek hemen her şey alınmış olurdu pazardan Uzakta ezan sesleri Az ötede tekerlekli el arabasından yükselen şarkılara karışırdı salkım saçak Kaset satılırdı o arabada Onlarca kaset


Annemle eve dönerdik Dimdik yokuş gözümüzde büyürdüBelli belirsiz bir kül tadı yerleşirdi genzimizePencerelerde inceden bir buğu, su tanecikleriHer şey durup donuklaşırdı giderekBir sızı gibi…

Kırmızı tablalarda pul pul, kırmızılı, grili, eflatunlu balıklar can çekişmekte


Cemal Türker


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.