Busenin Göz Yaşları 26 |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Busenin Göz Yaşları 26Busenin Göz Yaşları 26 Öyküsü - Derin Duygular - Ayhan Sarıkaya - Duygu Seli - Yaşam Hikayeleri - Öykü Vatan Yahut Silistre oyunun ikinci prova çalışmaları için son hazırlıklar da tamamlanmak üzereydiBu oyunda rol alacak öğrenciler,tiyatro salonuna giriş kısmında toplandılarProvalar başlamadan önce kendi aralarında sohbet ediyor,arada bir gülüşüyor hatta şakalaşıyorlardı bile Zekiye rolündeki Emine,biraz heyecanlı olmasına rağmen rolünü ezberlediği için az da olsa kendine güven gelmiş hissediyor,bu sefer fazla hatalar yapmayacağına inanıyordu Zekiye'nin sevgilisi rolündeki İslam beyi oynayan Tugay ise hala görünürlerde yoktu Askerlerin manga komutanı Abdullah çavuş ve Miralay(x)rolündeki Sıtkı bey'de kendi rolleri hakkında bir şeyler anlatmaya çalışıyorlardı Nihayet koridordan telaşlı yürüyüşüyle Tugay da gözüktüEmine,bakışlarını,sevgilisi rolünü oynayan İslam bey'e çevirdiğinde farkında olmadan yüreğinin derinliklerinde inceden inceye tatlı bir sızının belirdiğini hisseder gibi oldu Tugay,uzun boylu,siyah saçlı,yakışıklı yüz hatları ve kendine güvenli tavırlarıyla;ilk anda her genç kızı rahatlıkla ağına düşürebilecek özelliğe sahiptiAma onun uçarı bir yapısı olmadığı gibi;içine kapalı, kendi dünyasıyla baş başa kalmayı tercih eden içsel bir ruh hali vardı Arkadaşlarına yanaştığında: "-Selam arkadaşlar,biraz beklettiğim için özür dilerim hepinizdenRolümü ezberlemeye çalışıyordumBiraz kafam da karışıkOkuduklarımı bir türlü hafızamda toparlayamıyorum zaten" Miralay Sıtkı rolündeki öğrenci ise: "-Amma yaptın ha TugaySende de kafa yoksa,ben ölmeliyim arkadaşAsıl benim rolüm çok zor yaÜstelik de dram ağırlıklıSen, sevgiline yanıyorsunBen ise yıllar öncesi,oğlumu kaybettim ona yanıyorum" "-Yanmayan var mı ki arkadaş,herkes vatanın kurtulması için ailesinden bir sürü şehir vermiş" "-Haklısın" Tugay'ın gözleri,Emine'ye takıldıRol icabı olan sıcak yaklaşımlarından dolayı,az da olsa ilk zamanlardaki ürkeklik uçup gitmiş,aralarında karşılıklı bir etkileşim doğmuştuGeç de olsa Emine'ye elini uzatıp tokalaştıBu tokalaşma,rol arkadaşının gönlünü almaya yönelik jest gibiydi "-Nasılsınız Zekiye hanım?Daha doğrusu rol icabı, Zekiye sevgilim" "- Teşekkür ederim İslam beyDaha doğrusu rol icabı İslam sevgilim" Karşılıklı birbirlerine gönderme yapmış oldukları bu espriden dolayı gülümsedilerBu gülümseyiş,gizli bir şeylerin açığa çıkmaya hazırlanacağının haberciliğine hazırlanıyor hissi veriyorduİkisi de bunun farkındaydı Miralay Sıtkı bey de,her ikisinin bu kösnül gülüşleri karşısında: "-Oooo,askerlerimin aşkını kutlarım doğrusuNe güzel bakSet dışında bile aşklarını itiraf ediyorlar" Bu arada tiyatro öğretmeni yanlarına gelip: "-Tamam mıyız çocuklar?Hadi bakalım provamıza başlayalımBu, son çalışmamız olacak,ona göreŞimdi beni can kulağı ile dinleyin bakalımNeyse,öncelikle sahnemizdeki yerlerimize alalımOrada ne yapmamız gerektiği hakkında rahatlıkla karşılıklı konuşuruz" Öğrenciler,hep bir ağızdan: "-Peki hocam" diye konuşmasını tasdiklediler Öğretmen;otuz, en fazla otuz beş yaşlarından yukarı çıkmayan orta boylu,cevval bir bayandıKendisini tam manasıyla mesleğine adamıştıBir şeyler öğretmek için bir dakika bile boşa zaman heba etmez,öğrencileriyle içli dışlı olurduOnların ders harici güncel sorunlarıyla da ilgilenmekten çekinmezdi Yine güle oynaya hep birlikte sahneye yöneldilerBayan öğretmen,öğrencilerini karşısına almış,gerekli öğütleri sıralamaya başlamıştı: "-Çocuklar,kendinizi rollerinize öyle kaptıracaksınız ki;seyircide yaşatmış olduğunuz izlenim çok etkili olacakYani seyirciye buraya uyumaya değil,tiyatro oyunu izlemeye geldiğini kafalarına sokmuş olacaksınızÖzellikle İslam bey ve Zekiye rolünü oynayan arkadaşlar,kesinlikle bireysel düşünüp ;utanıp,sıkılmayacaklarKonuşmalar ve hareketler içten olacakÖrneğin;İslam bey,Zekiye'ye sevgilim diye hitap ettiğinde içten yürekten çıkacak bu kelime Vurgu güçlü olmalı: s e v g i l i m! gibi" Sahne düzeni,birinci perdeye göre ayarlanmıştıZekiye rolündeki Emine'ye dönerek: "-Hadi bakalım Zekiye,sen cepheye gidecek olan İslam bey için,odanda oturmuş kendi kendine sevda konuşmaları yapacaksın" İslam bey,sen de;Zekiye'yi görmek ve onunla vedalaşmak için odasının penceresinin altında dolaşıyorsunZekiye'nin konuşmalarını duymuş gibi penceresinin dibinde öksürmeye devam edeceksin Fazla anlatmaya gerek yokRollerinizi biliyorsunuz zatenSıkıştığınız zaman imdadınıza yetişirim" "-Tamam hocam" "-Öyleyse birinci perde oyununu başlatalım" Emine,bu provada Tugay' a karşı yüreğinin derinliklerinden bir şeylerin kopup geldiğini hissettiAşk çağrışımları yansımasını yapıyordu,yüreğinin odacıklarındaBu,aşk mıydı,neydi?Bu zamana dek böyle güzel bir duyguyla tanışmamış,ilk kez rol arkadaşı Tugay'dan;içten, samimi bir yaklaşım aldığına inanıyordu Uzun boylu, yakışıklı İslam bey rolündeki sevgilisi, yaralı olarak kollarına düştüğünde;gözlerine bakarken,o da gözlerini, onunkinin çekiciliğine teslim ettiBirinci provada olduğu gibi kayıtsız kalmanın bir anlamı yok diye düşündü "İşte buna aşk derler Ben de aşığım artık Ve sevgilim de yanımdaŞu anda dünyanın en mutlu insanları arasındayımBu mutluluğumu,Buse ablama iletmeliyimDuyduğu zaman kim bilir nasıl sevinecektirÖyle inanıyorum ki Buse ablam da,benden fazla sevinecektir aşık olduğumaHele de bir sevgilimi görmüş olsa,kim bilir ne güzellikler düşünecektir benim içinNasıl olsa on beş gün sonra okullar tatil olacakO zaman kardeşlerimi alıp,köye yanına gitmeliyim ve onun kulağına bu müjdeyi vermeliyim X=Bugünkü albay rütbesi Ayhan Sarıkaya |
|