Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
beyaz, gardenyalar

Beyaz Gardenyalar

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Beyaz Gardenyalar



Beyaz Gardenyalar

12 Yaşımdan bu yana, her yıl doğum günümde bana, kimin gönderdiği belli olmayan beyaz bir gardenya gelirdi Üzerinde ne bir not ne de bir kart olurdu Çaresiz bir şekilde çiçekçiyi aradığımda ise; ödemenin peşin yapıldığını söylerlerdi Bir süre sonra, çiçeği gönderenin kimliğini öğrenme çabalarımdan vazgeçtim Yumuşacık, pembe kâgıtlara sarılmış sihirli bir görünüm sergileyen beyaz çiçeğin baş döndüren kokusunun ve güzelliğinin tadını çıkarmaya başladım Fakat, hiçbir zaman da gönderenin kim olduğu üzerine hayeller kurmaktan vazgeçmedim En mutlu anlarım, kimliğini saklayan bu çok utangaç ama tuhaf, ayni zamanda heyecan verici ve harika insanın kim olduğunu düşünerek geçti Ergenlik dönemimde, çiçeği gönderenin beni çok seven ya da benim tanımadığım, ama bana hayran bir erkek olduğunu düşünmek çok zevkliydi Annem genellikle benim bu hayallerime katkıda bulunurdu Bana sık sık, bu kişinin iyilik yaptığım ve teşekkürünü bu biçimde dile getirecek biri olup olmadığını sorardı O zaman, bisikletime binerken, küçük çocuklarıyla alışverişten eli kolu dolu olarak evine gelen komşumuzu anımsardım Çünkü, her zaman o komşumuzun aldıklarını arabasından eve taşımasına yardım eder ya da çocukların yola fırlamalarını engellerdim Çiçekleri gönderen, belki de caddenin karısındaki evde oturan yaşlı adamdı Kışın buz tutan merdivenlerden inerken düşmemesi için, posta kutusundaki mektuplarını posta kutusundan ben alır götürürdüm evine Annem, gardenya konusunda hep hayal gücümü kullanmama yardım etmiştir Çocuklarının hep yaratıcı olmalarını isterdi Ayrıca, sadece kendisinin değil, tüm dünyanın bizi sevdiğini hissetmemizi isterdi 17 Yaşına geldiğimde bir erkek kalbimi kırdı Beni telefonla son kez aradığı gece, uyuyana kadar ağladım Ertesi sabah uyandığımda aynamın üzerine rujla yazılmış bir not buldum: Yarı-Tanrılar çekip gittiklerinde, gerçek Tanrılar ortaya çıkarlar Unutma!" Emerson'in bu sözleri hakkında uzun uzun düşündüm ve çektiğim acılar yok olana kadar da annemin yazdıklarını aynamdan silmedim Cam siliciyi elime aldığımda annem gerçekten iyileştiğimi biliyordu artık Fakat elbette annemin iyileştiremeyeceği yaralar da aldım Babam bir kalp krizinde öldü Duydugum üzüntü bir anda terkedilmişliğe, korkuya, güvensizliğe ve öfkeye dönüşmüştü Yaşadığı büyük acı bile annemin duygularımı anlamasını engellememişti Çocuklarının kendilerini nasil hissettikleri her zaman onun için çok önemli olmuştu Bize, çirkinliklerde bile bir güzellik bulmayı öğretmişti Annem çocuklarının kendilerini gardenya gibi görmelerini istemişti Güzel, güçlü, mükemmel sihirli ve belki de biraz gizemli bir koku ile birlikte Annem, ben 22 yaşıma geldiğimde öldü ve ben annemin ölümünden 10 gün sonra evlendim Gardenyalar o yıldan sonra gelmez oldu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.