Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aşığın

Bir Aşığın

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Aşığın



BİR AŞIĞIN HEZEYANI

Yalnızlığın derinliklerinde, müphemliğin dolambaçlı yollarında kendime -bir ışık, bir meşale bulmak ve- aramak Bu, sabahı olmayan, hasretinin ince ince dokuduğu kilimin nakışlarında aramak Yüreğimde bir yudumluk sevgi Visalinin ateşiyle yanacak küçük bir kıvılcım bekleyen kandil

Gel de yak Yak ki, şu kısacık ömrümde, sıcak bir kalbe, ışıldayan bir simaya ihtiyacım sonsuz Bu yaktığın ateşinde ısınmak, gözlerinin derinliklerinde aşkımın izdüşümlerine dolaşmak, kalbimin atışında varlığını hissetmek, yaşamak iştiyakımın tek sebebi olsun

Yaşadığın için yaşamak, öldüğün için ölmek isterim Lakin doğduğun için doğmadığıma, duyduğum utanç ve ızdırabımın beni gün geçtikçe eritmesinden; senin için yaşayamayacağımdan korkum tarifsiz Her an kalbimin iflasından, gözlerimin fersizleşmesinden, ayağımın sensiz attığı adımlara isyan etmesinden korkuyorum Bu korkum bütün damarlarımı dolaşıp, beni sensizliğin fezasında yok etmekte muktedir olduğu zaman, kendimi bulamama korkusuna seviniyorum

Sen yoksun, biliyorum Lakin bildiğime inanmıyorum Daha doğrusu inanmak istemiyorum

Bülbülün gül dalından inmesi, yıldızların sönmesi, ateşin dondurması, buzların insanı sıcaklıktan kıvrandırması; bunların, yüreğimdeki ateşi söndürdüğün zaman olacağını unutma

Sen, ey karagözlüm, sen! Bilir misin ki, seni nasıl nefret edercesine sevdiğimi, kavuşmayasıya hasretinin hamallığını yaptığımı? Haberin var mı yüreğimde kopan fırtınalardan? Duyabilir misin her gece rüyamda sana haykırdığımı, görebilir misin gözlerimden akan kanlı yaşları Rüyamda kalkan her trene sana kavuşmak için bindiğimi, her doğan günün senin gülüşün kadar güzel olduğunu zannettiğimi bilir misin? Heyhat Nerden bilirsin? Lakin ben senin hasretinle yaşıyorum Onu da benden esirgersen neyleyim hayatı, yaşamayı Sensiz hayat, çölde su aramaya benziyor Tıpkı yüreğimin kumsallarında gördüğüm seraplar gibi Her visalini sandığım anda kumların yüzümü yakması, beni derinliklerinden çıkılması olmayan dehlizlerden haykıran bir mahkuma döndürüyor Bu da güzel Güzel, güzel Ya güzel olmayan ne? Seni sevmem mi? Yoksa sevip de sevilmemem mi? Bunlar da mı güzel?

Sevgi, kavuşulamayan sevgililere duyulan tarifsiz hasretin kalplerde bıraktığı yanık izleri mi? Yoksa gözlerde kopan fırtınalar mı?

Ama neden? Kavuşmak sevginin, aşkın sonumu? Mutlu son, aşkın sönmek bilmeyen ateşini, kutbun burudetine mi tevellüt ettiriyor? O zaman ben, senin aşkının ateşiyle yanıp kül olmaya razıyım Yüreğimdeki sıcacık aşkın sönmesin de benim şu naçiz vücudum kül olmuş ne çıkar?

Eğer kavuşmak aşkımın sonu ise, beni yüreğinin zindanlarında bir ömür hapset Hapset ki bu ateş sönmesin

Sevdayı bilmeyen kalpler utansın Kalpsizler de

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.