07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Azıcık
Azıcık yaşamayı öyle özledim ki  Azıcık uyusam, azıcık yemek yiyip, azıcık yürüsem  Azıcık rahatlayıp, azıcık uzaklaşsam  Azıcık düşünsem  Azıcık düşündüklerimle, azıcık gülümsesem  İş yerime gitsem ve azıcık çalışsam  Azıcık kaytarsam  Yaptığım işleri azıcık yanlış yapsam  Yanlışlarımla azıcık uğraşsam ve azıcık sıkılıp, azıcık daha kaytarsam Azıcık daha kaytarsam  Azıcık mola versem ve birileriyle azıcık sohbet edip azıcık gevşesem  
Akşam gelse  Evime dönsem Sevdiğim kapıyı açsa ve ona bugün yaptığım Azıcık  lardan bahsetsem Azıcık gülümsese  Azıcık gülümsesem  Sevdiğime azıcık sarılsam  Azıcık rahatlasam  Azıcık rahatlatsam  Azıcık okusam  Azıcık doysam ve azıcık ısınsam  Azıcık uyumak istesem? I-ıh  Uyumam ki  Yârimi azıcık değil, çok ama çok sevmek isterim Onunla çok yaşamak isterim Çokça gülmek, çokça gezmek, çokça izlemek, görmek, dinlemek, yaşamak ve anlamak  Bunlar, sevgiden gelmez mi? Azıcık, bize yetmez Bize en çoğu, çoğun da çoğu lâzım Saf sevgi ve akılla sarılmak lâzım
Ama ne zaman?
Yaşamımızı sürdürmek için yaşayageldiğimiz bunca Azıcık  varken, çokluğa nasıl kavuşacağız ki? Biz diyebilmek için vazgeçmemiz gerekenler neler? Var sayalım ki çokluğa kavuştuk Peki! Bu çokluğu nasıl sürdüreceğiz? 
Bu hiç bilmediğimiz bir mesele öyle değil mi? Çünkü biz bunu hiçbir zaman öğrenmedik ve bize kimse de öğretmedi Öğretemezlerdi, zira bunu ne yaşayan var, ne de bilen Aynı Bilgelik öğretilmez, kazanılır sözü gibi, bu da kazanılan bir erdem olmalı Tüm zorluklara göğüs gerip bahis konumuzu kazanan, elbette ki yaşadığı çokluğu sürdürmeyi de bilecektir Gülümseyin biraz Kazananlar elbette var Siz ister bilin, ister bilmeyin, kazananlar ve kazandıklarını yaşayanlar var İşin ilginç yanı belki kazanan sizsiniz; ama bunun farkında değilsiniz?
Durun! O kadar uzun boylu değil Kuantum benim işim değil Benim işim Biliyorum diyen kişiyle 2+2=4 ile işim olmaz Benim işim bildiği ne olursa olsun, biliyorum dedikten sonra gülümseyen kişiyle  
Aşka da yaşama da sıkıca sarılmak gerekli; ama hangi araçlarla? Azıcıklarla olacak iş değil Kim bilir? Belki Çokluk bile yetmeyecek O zaman azıcıkları da bırakalım, çoklukları da Aman diyeyim, L'Existentialismeden bahsettiğimi düşünmeyiniz ne olur Şayet düşünecek olursanız vallahi çok üzülürüm Zira an, geçmişten ve gelecekten ayrıdır ya da değildirlerle uğraşacak olursak dolmuşu çoktan kaçırırız
Yarın gelecek Yarın, bizim için gelecek Güneş bizim için doğmayacak; ama biz güneşin doğduğunu göreceğiz Bu doğuş ne azıcık olacak, ne de çok Zira bu hayatın kendisi, parçası değil  
Kim bilir, belki de bazılarınız Aristonun Organonuna atıflarımı yakalamışsınızdır Aristonun kategorileri ile şekillenen batı düşüncesi yaşamımıza öyle bir girmiş ki, ışığın nereden yükseldiğini unutmuşuz Yaşamımızı keşmekeşe çeviren ve adına bilim dediğimiz düaller üzerine kurulu ya, ya da ya dur deyiniz artık ve biraz da hem, hem demeye başlayınız Kanıksamayın! Ama deneyin  Aşkolsun  
Deneyin  Göreceksiniz ki şaşıracaksınız Sonra belki de şaşakalacaksınız Nihayetinde de gülümseyeceksiniz, hiç gülümsemediğiniz gibi Yüzünüzü güneşe dönecek ve gülümseyeceksiniz  
|
|
|