07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Tut Yüreğimi
Tarih silik ve solgun bir bakış  Gecenin bilmem kaçı  Uyumayan gözlerim ışığa alışmaya çalışıyor Bir martı ip bağladı yüreğime uçurmak istiyor   Işık yoktu hesapta yağmur değene kadar cama  soğuk ve karanlık sokaklarda korkmadan koşmak istiyorum eteklerimi toplayarak Bu sessizlik ürkütüyor Neden uyanmıyor kimse yürek sesime?
Başımı soğuk duvara yaslayıp, gözlerimi yumuyorum Dışarıdan gelen bu güzel musikiye bırakıyorum kendimi  Gece mavisi, yağmur, sukut, yüzümü okşayan yumuşak ve hafif bir esinti  
Ve sen   Sen geliyorsun aklıma   Hiç görmedim seni   Görmeden sevdim  Resmin yok elimde   Gözlerim boşluğa takılıyor  Hasretin kavuruyor yüreğimi, özlemin  Yağmurla ıslanan şu sokakta, dalan bir gözde, dünya denilen şekerle parlatılmış zehirde, madde dolu bir yüreğin neresinde bulmalıyım seni   
Dikenli yollar ürkütüyor beni  Her düştüğümde bitti sandığım güzellikler seninle başlıyor yeniden  Yakışmıyorum sana bu kirletilmiş yüreğimle  Vurgun yemiş düşüncelerle kapına geldim, af diliyorum, sığınıyorum güzelliğine  
Bir gülün kırmızılığında, bir damla gözyaşında, secdeye kapanan bir başta, yalvaran titrek bir dudakta, seni buldum ey Nebi 
Günahlarımla, hatalarımla yoluna düştüm   Kapına geldim, kovma beni   Sevdim seni  Tut yüreğimden götür gittiğin yere   Ne olur kabul et bu kirli yüreği  Vazgeçtim bu sürgün şehirden, vurgun yemiş düşüncelerden  Tut da volkanlar patlayan yüreğim sukuta erişsin, bulsun istediği lezzeti  Ne olur ey sevgili bırakma beni!   
Ayşenur ÖKSÜZ
|
|
|