Pul Olduk Gözü Yaşlı Mektuplara |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Pul Olduk Gözü Yaşlı MektuplaraOmuzuna tahta bavulu alıp giden her yolcuya biz ağladık, gelen her yolcuya biz sevindik Pul olduk gözü yaşlı mektuplara, selam olduk, kuş olduk, uçtuk sılaya yol bilmeden, dil bilmeden Kaybolduk tanımadığımız ormanlarda Yetmeyecek azıklar aldık yanımıza, dönmemek üzere giderken uzak ülkelere; kederi ve hüznü ardımızda bıraktıklarımızın yüzüne işledik& Yol olduk sustuk, kul olduk pustuk ekmeğimiz uğruna; kanı beş para etmezlere eyvallah dedik Gelip geçti üstümüze ihanetler, gelip geçti üstümüzde acılar Giderken ardımızda örtmeyi unuttuğumuz her kapı kimsesizlige doğrulan bir acı olup içimize battı kırıkları Üstü karalanan yazılar gibi kaldık hayatın hatıra defterinde Büyüdükçe büyüdü içimizdeki uçurumlar Sustukça, gözyaşları düştü yureğimizin üstüne, acıdan haritalar çizildi yüzümüze, kimse ağlamadı bize! Anladık ki, her giden kendine gidiyor; her gelen kendine, her ağlayan kendine ağlıyor Herkes göçün almış gider sılaya Hasretle dağlanmak bizlere düştü Eller leylasını almış koynuna Çöllere sığınmak bizlere düştü Hasret uzadıkça ömür kısaldı Yıllardır gözümüz yollarda kaldı Herkes sevdiğini koynuna aldı Kahredip ağlamak bizlere düştü Her aksam bir türküde kanarsa içimiz , her gece bir başka acı gelip bıçak gibi saplanırsa kalbimize; çığ gibi büyürse kederimiz, çığ gibi büyürse yalnızlığımız Artık ne teselli edebilir ki bizi Ne zaman Dumanlı dumanlı oy bizim eller türküsü çalsa radyoda yureğimiz kanar; gözlerimiz duman duman olur dökülür deryalara İçimiz, dışımız sıla olur, dağ taş sılayla dolar Hasret ve efkarın karışımını taşıyamaz olur canımız Çözülür dizlerimizin bağı, olduğumuz yere yıkılır kalırız& Gelir bir dost selamı uzaklardan konar göğsümüze, açmaya hazır güllerle , karanfillerle O zaman ölürüz işte, o zaman ölürüz |
|