Gitme Diyemezdim |
07-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gitme DiyemezdimGitme diyemezdim, gitmek zorundaydın Ne bu fırtına seni geri çevirebilirdi, ne bu yağmur Her şey gidişine ayarlanmıştı çünkü senaryo böyleydi sen gidecektin ben ağlayacaktım Elimden tut yoksa düşeceğim yoksa bir bir yıldızlar düşecek eğer sairsem beni tanırsan yağmurdan korktuğumu bilirsen Gözlerim aklına gelirse Elimden tut yoksa düşeceğim yağmur beni götürecek yoksa beni Atilla İlhan Yağmur seni götürmek için gelmişti Kar senin gidişini bekliyordu Rüzgar, o zaten arkandan esiyordu Esişiyle yaralayan, hırpalayan, yoran, üzen rüzgar Fırtınaya dönüşüyordu birden, dayanılır mı bile demeden Bir ölüm sessizliğiydi dinlediğimiz Ama adına veda anı diyorlardı Hüzünlü dakikalar, çok şey söylenmiştir bu anlar üzerine ama kimse yaşayanlar kadar eksilmemiştir Kimsenin bir yanı oracıkta kalmamıştır, gidemeyenler kadar Ve hep bu bahis açıldığında orda kalan yanlarını hatırlar, bir kez daha ölürler, bin kez daha ölürler onlar Sustu içindeki fırtına dinmek bilmiyordu, "sus dedi sus" Sonra birileri duyacakmış gibi utandı yüzü kızardı Ama olmuyordu işte yapamıyordu "beni koyup gitme" Küçük yaralı bir fısıltıydı dudaklarından dökülen Önce dudaklarını ısırdı, dişlerini geçirdi dudaklarına söyleme dedi Sus dedi yapma dedi Yapamadı, dudaklarını kanatırcasına döküldü bu cümle dudaklarının arasından "beni koyup gitme" gitme ne olursun Uzak diyarlara gidiyordu bilinmezlere Geri dönülmezlere, bir çığlığın ardına düşerek bir çığlıktan medet umarak Tutunarak çığlığın gidişine Sönerken çığlık, ardında bıraktığı iz olarak gidiyordu Kulakları sağır olmuştu sanki, gözleri görmez, kalbi hissetmez olmuştu Başının üzerinde uçan kuşları, gökyüzündeki bulutları, içinde kaynayıp duran hüznü görmezden gelerek Şimdi gitmek zamanı dedi Gitmeli Elinin birini gökyüzüne kaldırdı, gözlerini kıstı görmesinler istiyordu ıslaklığını, diğer elinde o yorgun çantasıyla bir veda duruşu yaptı İki bilemedin üç saniyelik bir duruş Tahlile ve törene izin vermeyecek kadar kısa bir duruş Ve aldı başını gitti Bir çığlığın ardından, bir çığlık bırakarak ardında Son defa ardından duymayacağını bile bile fısıldadı yaralı ceylan, "beni koyup gitme" ne duyan oldu ne gören, nede işiten Gök kubbenin sahipsiz fısıltılar bölümünde yerini alacak bir acı fısıltı olarak kalakaldı öylece Bilal TIRNAKÇI |
|