Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çok, gözlerimden, sevdim, yarami

Gözlerimden Çok Yarami Sevdim

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gözlerimden Çok Yarami Sevdim



Cezmi ERSOZ'den uzun ama güzel


Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri Yeryüzüne gönül indiremez onlar Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlarBilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmezGönüllü sürgündür onlarGizliden gizliye hissederler bunuSonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yereKopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindirBu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeriBu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerindenYorulur kendisini anlatamamaktanSevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilirBazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılırO olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılırİnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılırİnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşerHer şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artıkKaybolmuşluğa çok yakındırKopup geldiği ışığa inancı azalmıştırDaha az acı çekiyordur artıkAma daha mutsuzdur eskisindenDaha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündüKaybolmuşluğa yakındımİçimdeki acı hızla eksiliyorduIşık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibiSoluyordu içimdeki aşk işareti gibiÖylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimiÖyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değilGerçekten değilKaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyorUmutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor
Konuşmaya susamıştıkSanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeyeOysa böyle bir şey yoktuHep buradaydıkHep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerdeO ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerdeHep o soluksuz kaldığımız yerdeDaha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde
Belki aynı gece,belki yıllar boyunca konuştuğumuz yerden bana geldiksusuz ve yorgunYaşamaya köpekler gibi aç,ama ölüme dünden razı
Bana geldikBelki içimizdeki acıyı avutur,koptuğumuz ışığı ikna eder,biraz olsun hiç yaşamamış,hiçbir şey bilmiyormuş gibi yapar,içimizden bir ömür çalar,yitirdiğimiz ve anlayamadığımız ne varsa uzakta bırakır,buradan,bu hayattan yolumuza devam ederiz,sanmaya geldik
İçtik,şımardık,ağladık,hayatı özledik,çığlık attık;ardımızda bıraktığımız ve bir kez olsun sahiden dönüp bakmadığımız onca kırıl kalp,onca vazgeçiş,onca erteleyiş,onca unutuş bir gecede bağışlanır sandık
Ama olmadıBunu ilk ve son kez sevişirken anladıkBirbirimizin çıplak bedenlerine dokunduğumuzdaAynı anda,belki de peş peşe,derinden,çok derinden öksüz kalan bir çocuk gibi kesik kesik ağlamaya başladıkEngel olmaya çalışsak da,yine de kahredici bir hoşluğu vardı bu ağlayışın içimizdeBu hayatta sevgili olarak birlikte gidecek bir yerimiz yoktuGeçmişimiz bizi geri çağırıyorduGidecek bir yerimiz yoktu,ama kaybolmamıştıkBu yüzden kahredici bir boşluğu vardı göz yaşlarımızın
Sonra sabah olduSonra acı ve özlemin yerini utangaç bir boşluk aldıBütün o eksik hazların yerini derin bir suçluluk duygusu aldı
Sonra o gitti,yaramda hiç unutamayacağım bir ürperti bırakarak gittiYaram ki,kimse onun kadar beni anlayamaz,yaram ki onun kadar kimse beni sevemezGözlerimden çok içimdeki yaramı sevdim benÇünkü ondan başka kimse bana beni gösteremediHerkese,ama herkese yalan söyledim,ama bir tek o biliyordu hepsiniBir tek o gördü beni kendimi aldatırkenOnu unutmaya çok çalıştımYok saymayaHayat diye içine girmediğim akvaryum kalmadıHer mevsim mutluluk modaydıO akvaryumların içinde mutluymuşum gibi yaptımYaramı unutup herkes ne yapıyorsa onu yapmaya çalıştımAkvaryumun içinde,herkes gibi camların dışında bir yeri özledimBana ait olmayan bir hayatta,hiçbir ortak yanım olmayan insanlarla akvaryumun dışını özledimYaramı unutup,neyi özlediklerini bilmeyen insanların özleyişlerini sevdimBilmiyorum,belki bunu da kendi yaramı unutmak içim yaptım hepAnladım ki,nereye gitsem sonunda yarama dönüyorumNe yapsam,ne etsem döndüğüm tek yer yine o eski kalbimBütün o oyunlardan bana kalan o eski yadigarNe kadar sevse de insan,tükenip,yorulduğu bir saat varHerkesin bencil bir ömrü varİşte en çok o zaman hatırlarım o eski kalbimi,onca insana kendimden öç alırcasına dağıttığım kalbimi,çok sevdiğim bir yabancı gibi hatırlarımMahcup bir özlemle çağırırım onu dağıttığım yerlerden;hayatlardan,yorgun ve bencil sevgilerden UtanarakSanki kendi kalbimi geri çağırmak bir suçmuş gibi çağırırımGüzellik ve soyluluk saklıdır o kalpteKalbimdeki kimsesiz kalmış güzelliğe ve soyluluğa vurgunumdur benOnu her arzulayışımda karşıma Tanrı çıkarBeni böyle eksik,böyle yarım,böyle susuz,böyle bir başına O bırakmıştırTanrı vardır ve benim bu sonsuz susuzluğum ondandır
Bu susuzluğu hissettiğim andan beridir hayattan korkmamayı öğrendimKime dokunsam Tanrı’ya sonsuz bir yakarış;kime dokunsam o büyük kopuşun sancısıydı;kime dokunsam kendimdeki ilk ağrıya dokunuş gibiydiKime dokunsam eksik,ve yanlış bir Tanrı’ya dokunmak gibiydi
Tanrı’yı unutmak,içimdeki aşkı unutmak gibidir bazenBöyle zamanlarda kalkıp giden her şeyin peşine takılırımBütün zamanların,bütün trenlerin,bütün vaatlerin ve hızların arkasından giderimFarklı olmak adına,kendim olmak adına,herkes gibi olmak adına koşarım giden her şeyin ardındanİçimdeki Tanrı’yı,içimdeki aşkı soluksuz,kimsesiz bırakarak koşarak giderim her şeyin ardındanKendimi hatırlamamak için her anımı,her dakikamı tıka basa bu hayatla doldururumiçimdeki aşkı,içimdeki susuzluğu unutabilmek için bir projeye,bir yaz boz tahtasına dönüştürürüm kendimiHer yerde ve herkesle olmak için kendimi boşlukta bir yerde yeniden yaratmaya çalışırımHerkesle ve her yerde olmak için,beni her yere bir an önce yetişmek için,kendime bana ait olmayan bir kalp,bir yüz alıp kimsenin bilmediği,uğramadığı bir boşluğa yerleşirimHerkes ve her şey olmaz için,beni çağırdıkları her yerde olmak için bu boşlukta yaşadım kimsesiz,bu boşlukta yüzüme çarpan kapılar,bu boşlukta hızlandıkça geciktiğim,bu boşlukta çırpındıkça yitirdiğim her şey bana aşksız geçen yıllarımı hatırlatırBana Tanrı’sız ömrümü,yüzümden yoksun geçen anlarımı hatırlatırBöyle zamanlarda defalarca çiğneyip geçerim kendimiVerdiğim sözleri,ettiğim yeminleriAtarım kendimi herkesin ortasınaGizlerimi atarım hoyrat gözlerin önüneÖnce ben başlarım kendimi yağmalamayaO güvenmediğim hayatı ve zamanı yanıma alarak gizlediğim ne varsa ortaya dökerekÖç alırcasına kendimdenDökerim her şeyi ortayaHerkesin kendinden kurtulmak için kışkırttığı yurtsuz ve kimsesiz bir gece için
Böylesi gecelerde herkes o eski yarasına haksızlık etmiştir;böylesi gecelerin sabahında herkes ezbere ve çabuk çabuk konuşur ve kimse kimsenin gözlerine korkusuzca bakmazHerkes bir an önce,eksik ve yanlış da olsa bir gece önceki ömrüne dönmek isterHerkes susuz bıraktığı o eski kalbine dönmek ister
Bunları bilince,bunları hissederek yaşayınca kimseye kızamıyor insanÖfke dönüp dolaşıp geliyor yine içte patlıyorİçimde patlıyorÇünkü kime kızıp,kimi lanetlesem en sonunda onu içimde buluyorumSuçladığım herkeste biraz ben varımKimi yargılasam elimde kanı varKime bağlansam onda haksızlık ettiğim ömrüm ,susuz bıraktığım Tanrı’m varKime koşup sarılsam onda kolları bağlı erdemim varBaşkalarını yargıladıkça kendini tutsak eden,başkalarını küçümsedikçe küçülen sevgim varOysa ne yapsam o yurtsuz gecem,susuz bıraktığım aşkım beni hiç unutmazSorar hesabınıDefalarca gidip gelerek ömrümden,kimlerdi,diye sorar o kanayan yüz bana,kimdi bütün gece onda yargıladıklarınİtildiğim ve sığındığım yüzümden tek bir yanıt çıkar,tek bir sesO ses der ki,bütün gece yargıladıkların aslında sensinBilirsin ki o ıssız gecede bunu sana söyleyen senin sesindirSahibini ancak bu ıssız gecede bulmuşturİçinde soluksuz bıraktığın Tanrı’nın sesi,içinde öyle kimsesiz,öyle kanlar içinde bıraktığın sahipsiz yüzünün sesidirNe olur sus ve öfkelenme der bu ses banaBoyun eğ bu seseKabullen onuBir kez olsun kendi sesinin önünde eğil derBir kez olsun kulak ver onaKulak ver ona,onun neleri yitirdiğini,neleri sonsuza dek kaybettiğini bir kez olsun anların ağzından duyYüzünden akan kanı bir kez olsun öpSadece gözyaşı değil onlarDokun onlara,dokun kendi kanına,yitirdiğin ve özlemini çektiğin her şeyi kendi kanında bulacaksınOrada bütün yargıladıkların varOrada reddettiğin bütün ömrün varBu hayattan tiksinip lanetlediğin ne varsa,hepsi kanında saklıSeni terk edip ihmal edenler,seni bir türlü anlamak istemeyenler,seni yargılayıp dışarıda bırakanlar oradaOrada,seni deliler gibi sevenler ve senin içine bir türlü giremeyenlerNe olur bir kes olsun onca insana dağıttığın kendini geriye çağırNe olur bir kez olsun anla,ömründen daha uzağa gidemezsinOnca yıl susuz bıraktığın Tanrı’ndan daha uzağa gidemezsinNe olur anla,onca yıl kimsesiz bıraktığın yüzünden daha uzağa gidemezsinNe olur bir kez olsun anla,yarını yok sayarak hiçbir yere gidemezsin
Yaşamak ne ki,hem kendini,hem sevdiklerini durmaksızın kimsesiz bırakmak değil?Yaşamak yüzünü onca yemine rağmen ortada bırakmak değil mi?Yaşamak her gittiğin yerde bıraktığın yüzleri kanayarak özlemek değil mi?
Yaşamak,içindeki o sonsuz ve tesellisiz acının tesellisini bu hayatta aramak değil mi?
Bu hayatın ne yengisi,ne yenilgisi teselli etti beniNe zaman kazandım,ne zaman,artık kurtuldum,desem,daha derin bir boşluk açıldı önümeBu hayatın kurallarıyla ne zaman çıksam yola,kazandıkça kaybettim,yükseldikçe alçaldımNe aklımdan kurtuldum,ne delirdim
İçimdeki erdem öylesine soluksuz kalmıştı ki,ne zaman aşkın bir güzellik görsem ertelediğim hayatım gelirdi aklımaİçimdeki erdemi suç ve günahla sınamaya geç başlamıştım çünkü
Çünkü ne zaman yasadışı bir gece yaşasam anlamsızca ve kimsesiz bir ağlayış gelirdi içimden
Ne zaman beni bana hissettiren birine sarılsam;çok uzaktan,çok eski bir duygu bana rağmen,bana inat yanımdan geçip giderdiKimi sevsem hiç olmadığı kadar yalnızlaşırdıKimi sevsem bütün o yanlış hayatım gizlendiği yerden çıkıp gelirdiKimi anlamaya çalışsam hayatımın boşluğu çarpardı yüzümeKime elimi uzatsam o unutulmuş ömrümle karşılaşırdım
Kendimi daha fazla ne kadar tüketebilirdimKime sarılsam verip de tutamadığım sözler çıkardı karşıma
İnsan her sabah doğan güneşten utanırİnsan er ya da geç gelen mevsimlerden utanır
İnsan onca yıl susuz bıraktığı Tanrı’sından utanır
İnsan bunca işarete,bunca özleme rağmen bir türlü gidemediği yerden utanır
İnsan yalan bir hayattan onca yıl bir kurtuluş beklediğine utanır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.