Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
unutturamaz

Unutturamaz Seni

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Unutturamaz Seni





Unutturamaz seni hiçbir şey, unutulsam da ben; her yerde sen her şeyde sen, bilmem ki nasıl söylesem, neşemde sen hüznümde sen, bilmem ki nasıl söylesem

Eskiler ne güzel söylemişler, ne varsa nostaljide var, eskilerde var derdi annem

Çocukluğumda, dedemin kütüphanesindeki o tozlu taş plakları, eski kitap ve mecmuaları, iki kişi arasında yaşanan o büyük aşkları anlatan siyah beyaz fotoromanları karıştırmak o zamanlar yapmaktan zevk aldığım tek uğraştı

Zeki Müren, Hamiyet Yüceses, Safiye Ayla isimlerini ilk kez o taş plaklarda okumuştum

Sahibinin Sesi idi onlar

Artık dedem yok, o plaklar nerede bilmiyorum, o gerçekmiş gibi görünün aşk fotoromanları, o kağıt kokan sarı yapraklı antika kitaplar, o büyük beyaz kütüphane yok

Sanki geriye bir ben kalmışım, bir de o unutulmayan, unutturamayan şarkılar

Ben seni hep o eski nostalji şarkılarda sevdim bir tanem

Seni tanımadan önce, o şarkıları ilk dinlediğimde Yalovadaydım, yine deniz kenarında bir başımaydım, aylarca kaldım o sessiz sahil kasabasında, hem yalıda hem ovada

Daha çocukken yalnızlığa alışmıştım, daha küçükken denizin delisi olmuştum

Daha büyümeden bütün o şarkıların müptelası olmuştum

Daha seni hiç görmeden, daha seni hiç bilmeden

Her yer karanlıkken, inleyen nağmeler ruhumu sararken, içimdeki özlemi uyutamıyorken, söyleyin yıldızlar sevdiğim nerede derken, enginde yavaş yavaş gülün minesi solarken, gökyüzünde yalnız gezen yıldızlar yeryüzünde sizin kadar yalnızım diye ağlarken

Dedem şaşırırdı beni bu şarkıları dinlerken, sözlerini hep yanımda taşıdığım defterime yazarken görünce

Bir anlam veremezdi yaptıklarıma, daha çok küçüktüm çünkü, bir şeylere yoğunlaşmak, karşılıksız hisler için ağlamak ve o eski siyah beyaz fotoromanlarda gördüğüm aşkların, tutkuların hayalini kurmak için

Daha çok erkendi o şarkıları içime sindirip, hafızama ekleyip, dinledikçe acı çekmek için

Hayatım boyunca her şeye erken başladım ben

İnsanların çoğu bir şeylere hep geç kalmaktan şikayet ederken; ben hep erken oluşumdan, zamanı gelmeden başlamamdan yakındım

Acı çekmeye erken başladım; hayal kurmaya, yanımdaki boşluğu dolduracak birini istemeye, istersem dilediğim her şeyi başarabileceğime inanmaya çok erken başladım

O eski kitaplarda, taş plaklarda, nostalji şarkılarda başladım ilerde bana çok büyük acılar yaşatacak imkansız kavramlara inanmaya

Sevgiye ne kadar erken inanmaya başladıysam, seni de o kadar erken tanıdım

Seni ne kadar erken tanıdıysam, ihaneti, umutsuzluğu ve düş kırıklığını o kadar erken öğrendim

Sen bir ömre bedelsin derken, her şeyimi uğruna ben boş yere mi verdim? diye ağlıyordum

Bu hayatta her şeyin bir bedeli vardır bir tanem, bunu biraz geç öğrendim, ama senden öğrendim; şarkılardan değil

Belki bunu da erken öğrenmiştim, ama senden öğrendim

Sen yanımdayken, bana onca şeyi erkenden öğreten şarkıları bir yana bırakıyordum, onları görmezden geliyordum

Sonra bir gün sessizce, habersiz, sebepsiz çıkıp gittin

O bir gölgedir, varlık sanırsın diyordu o şarkı, çekip gittiğin o yağmurlu günde

Çıldırasım geliyordu böyle anlarda, tüm dünyaya isyan edesim, tüm insanlardan hesap sorasım, ne kadar acı çektiğimi haykırasım geliyordu sonsuzluğa

Her şeye erken başladığım gibi, seni yaşamaya, senin için yaşamaya erken başladığım için seni hiç tanımıyordum, bilmiyordum belki

Yaşamımda her şeye erken başladığım için bu kadar çabuk ve acımasızca kaybediyordum belki

Gidiyordun ve bana erkenden öğretiyordun ihaneti, bencilliği ve kimsesizliği; bu korkunç sessizliği, bu şarkılara sığındığım zavallı ümitsizliğimi

Yazık olmuş o gözlerden sana akan yaşlara diyordum haykırarak,

Bu aşka canımı adayacağım, yeter ki gel bana senede bir gündiyordum yalvararak

Beni bu çocukluğumda öğrendiğim şarkılarla öyle büyük bir yalnızlığa mahkum ettin ki, artık yaşadığım bütün acıların suçunu hep erken öğrenişime, erken inanmaya başlayışıma atıyordum

Erkenden öğrendiğim her şey eskiydi artık; zaman aşımına uğramıştı

Ama değerinden hiçbir şey kaybetmemiş, hatta daha çok değer ve anlam kazanmıştı

O şarkılar, o sahibinin sesi mısralar yıllarca kalbimin feryadı gibi yankılandı kulaklarımda

O siyah beyaz fotoromanlardaki tutku dolu aşklar yıllarca girdi rüyalarıma, hayallerime, umutlarıma

O taş plakları dinlemeye, o hisleri, o arayışları erkenden yaşamaya başladığımdan beri sanki taş basıyorum bağrıma senelerdir

Sen de benim için erkendin bir tanem

Bu yüzden öğrenmeye, tanımaya başladığım ilk günden itibaren bana acı vermeye başladın ve zaman geçtikçe daha çok anlam kazandın

Tıpkı o nostalji şarkılar gibi

Gün geçtikçe isyan ettirdin, bazen hayal kurdurdun, bazen unuttun, bazen hüzünlendirdin, bazen heveslendirdin, bazen sevindirdin

Tıpkı, daha çocukken varlığını keşfettiğim taş plaklar, siyah beyaz fotoromanlar gibi

Çocukluğumda başladım seni sevmeye, artık taş plaklar yok, fotoromanlar yok; o zamanlar kurduğum o fazla masum ve bencil hayaller yok

Sen de yoksun

Zamanında elde edemediğim, hep erkenden tanıdığım, yaşadığım hiçbir şey yok artık yanımda

Yanımda değil bunların hiç biri, ama değerlerinden hiçbir şey kaybetmediler

Eskiler, ama silinmezler, unutulmazlar, vazgeçilmezler, asla ölmezler!

Ne varsa eskilerde var derdi annem

Ne varsa sende var bir tanem

Gördün işte, neye erken başladıysam hep kaybeden, hep üzülen ben oldum

Seni ne kadar derin bir tutkuyla, ne kadar erken bir saplantıyla sevdiysem benden bir o kadar kaçan sen oldun

Benim erken yaşayışlığımdan kaçtığın zamanlarda tek sığınağım ne varsa onlarda var diye söylenen nostalji şarkılar oldu

O şarkıları çocukluğumda, seni ise o şarkılarda buldum

Ve anladım ki, bir çocuğun bir varlığı sevebileceği en masum, en saf ve derin duygularla sevmişim seni

Ve yine anladım ki, o şarkıları, o anlamları ne kadar erken öğrenmişsem, yaşamışsam, seni de o kadar erken yaşamışım bir tanem

Ne varsa eskilerde var, ne varsa erken yaşamışlığımda var, ne varsa ve yoksa, hiç olmadığı kadar sende var

Sende benden bir parça var

Bana yazdığın o nostalji şarkının derin sözlerinde gizli bizim ortak yanımız, her şeye erken başlayışımız ve hüzün dolu yalnızlıklarımız

Ne seni ne de o şarkıları çıkartabilirim hayatımdan, çünkü onları çok çok erkenden öğrendim ben, istesem de silip atamam kalbimden!



Mine BAHADIR

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.