İki Mevsim Arası Yarım Sevdalar |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İki Mevsim Arası Yarım SevdalarBen bir alabalığım derdi hep dikine yüzerim suları,sularım berrak olmalı, sularım soğuk üşürüm üşümesine ya, kolay belli etmem sesinin sıcaklığına sığınmam sadece bu yüzden Bir o kadar dobra,bir o kadar serkeş Korkardım Nedendir bilmem, her şimşek çakışında yüreğim ağzıma gelir ve o korkunç gürültü dağları devirir üzerime,bir çivi gibi çakılırım olduğum yere Islanır kanatlarım,uçamam işte böyle bir zamandı vurulduğumda Bir küçük kızdı/ insandı /insandı en insanından çocukların en güzel saçlısıydı en güzel gözlü Yağmur ertesi bir zamandı Kırlangıçlar yağmıştı Gözüme baktı Sırılsıklam oldum kaçamadım Kırlangıç sağanağıydı, Uzun gelişlerinin ertesi Bahardı Babamın bindiği servisten inerdi,kitaplarını koynuna bastırıp ta yürürdü,ufacık ayak izleri düşerdi yola Gözlerimde ufacık lekeler,kimseler görmezdi bir ben görürdüm, bir ben yığardım gittiği yolları gidişime Arada bir günaydın derdi Gülerdi,gülerdim,gülüşürdük Bakışlar tokuştururduk ders aralarında,kaçamak İçine içine gözlerimin utanırdım, utanmazdı Bir teneffüstü Zil yine sadece bize çalmıştı, yanıma yaklaştı Bende hiç ben kalmadı dedi Bana senden birazcık verirmisin Ekmek ister gibi istedi yüreğimi Birazcık Ne kadarda pervasızdı Korktum, Sustum, Acıdım , Kendimi ikiye kırdım Al dedim Sol yanım ona düştü (Fark edemedim, henüz sıcaktım Hem nereden bilebilirdim ki o benim iç kanamam olacak,o hiç durmayacak, yıllarca kanayacak Nereden bilebilirdim ki?)Çocuktum,azıcıktım ve ben o kadar azken, kendimi paylaştım bir çocukla Yağmur ertesiydi, ıslanmış kanatlarım,uçamazken vuruldum düştüm yüreğim üste Geceler haramdı,okulda sever ve okulda ayrılırdık ne bir ağacımız oldu bizim, nede o nehrin kıyısında bir öpüş hatırası Oysa Hafta sonları aynı kitabı okurduk birlikte olalım diye Ayrı mahallelerde,ayrı odalarda,ayrı lambaların ışığında ve Pazar mektuplarında biriktirirdik birbirimizi(Bir seferinde yanında okumuştum mektubunu Utanmıştı,küsmüştü, ağlamıştı![]() ![]() )Beni türkülere sokardı,kendi ardımdan gelirdi tebeşir kokulu koridorlarda umursamadan kimseyi O serkeş, ben ondan serkeş Ben resimlerini çizerdim onun, ders notlarının on üzerinden olduğu zamanlardı ve kendisini defterlerime kâh benzerdi,kâh benzemez, ama oydu, başucuna koyduğum yatağımın Sevdiğim tek bayram sabahıydı Kışlada bayramlaşma,ilk kez sevinmiştim ardına geçtiğime dikenli tellerin ve asker disiplinin en yumuşak anıydıGözlerim gözlerine deydi / Gözlerindeydi / Gözlerini yedi gelmedi içim içimi tüketti İlk küsüşümdü, beklide bu küsüşün meyvesiydi ordu evi sinemasındaki yanağıma düşen ilk öpüş Sonra okullar tatil oldu Ve sonra olan Üç satırlık hizmete özel tayin yazılarıydı ayıran bizi birbirimizden Çığ düştü Eylül ümüzün orta yerine Çığlık oldu / k Gidiyoruz dedik /Sanki bilmiyormuşuz gibi/ Ağladı Ağladım Ağlaştık Bir gün gittik, kendimizi birbirimizde yarım bırakarak Kırlangıçlar yağdı Gözüm /üz /e baktı /k Sırılsıklam Kırlangıç sağanağıydı, Uzun gidişlerinin arifesi Sonbahardı asi ve mavi |
|
|
|