07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ben Yaşamayı Seçtim Sevgili
" Yaşanıp bitmiş bir " gün " gibi
Akıp gitmiş bir " sel " gibi
Gün gelir unutursun şeyi  
Sonra da tüm yaşananları gömersin yalnızlığa  
Ama seni bir kere yazmışken satırlara 
Ancak ölüm ile unuturum seni    
Yine sensizliği yazıyorum akşamın gözlerime düştüğü anlarda  Dünkü takvimlerden devraldığım hüzünleri toplayıp yine yokluğunu kanatıyorum duvarların beni anlamadığı dar vakitlerde  Kağıt, kalem bir de cümlelere sığmayan yokluğun  Bir türlü öldüremediğim bir türlü yenemediğim dilsiz suskunluğun   Herşeye inat yazıyorum  Seni sana anlatıyorum  
Aslına bakarsan; sensizliği yazmak o kadar çok zor ki Gidişinden sonra sıva tutmaz duvarlarla konuşmayı denedim ilk önceleri Sonra susmayı denedim  Ama yapamadım Sensizliği yenmeyi başaramadım Bir zaman sensiz yaşamaktansa ölmeyi bile yeğledim  Biliyorum sensizlik ve ölmek  Ama bil ki, bir kez ölmek bile sensiz geçen her gün çektiğim ve her sabah gün doğumuyla başlayan ızdırabtan bile iyiydi   
Yokluğunda tüm cümlelerim öznesiz, tüm yüklemlerim devrikti  Senden sonraki her gece üzerime örttüğüm karanlığın içinde " gözyaşlarının " koyununa girdim Bazen de gögsüme soğuk taşları alıp uykusuzluğu girdim sensizliğe akan gözlerime  Zamanla susmayı öğrendim sonra da sabrı  Sonra da yazmayı   Bu kolay olmadı inan Sensizliği yazmak ve sensiz yaşamak o kadar zordu ki; kelimelere sığmadı sensizlik  Hiçbir mutluluk dolduramadı yüreğimde açtığın boşlukları  Koskoca bir yara oldun bende Hep sana kanadım, hep sana nefes aldım  
Ey gözyaşlarını karakış,
Gülüşlerini bahar bildiğim sevgili;
Sensizlikte kanayan dudaklarımı ancak toprakla silebildim, ıslak kirpiklerimi ancak güneşle kuratabildim   Yüreğimin şakağına " soğuk ayrılığı " dayayıp her gece bir cümleyi intihar ettim yüreğimin damarlarında  Yaşarken " yüreğimin katili ", nefes alırken tüm ayrılık cinayetlerinin tek faili oldum  Yüreğimi " bedenime " gömerek öldürdüm Kefensiz bir ikindi vakti " yalnızlık " mezarlarına defnettim Bir daha sevmemek üzere Bir daha acı çekmemek üzere yüreğimi " hatıralara " gömdüm  Gömdüm dediğime bakma sen sevgili  Sen bende varolacaksın ben sende öldürülmek zorunda olsam da  Sen hep bende kalacaksın " sen hiç bana gelmesen de "  
Şimdi bu satırları okuyup sana sitem ettiğimi düşünme sevgili Ben sadece seni yazıyorum Artık ayrıyız, artık birbirine iki yabancıyız Sen bana yabancı, ben sana yabancı  Sakın bana yazma deme sevgili  Kavuşabildiğimiz tek yer öznesi senin, yüklemi ben olduğum cümleler Bırak ta aynı cümlenin içinde yan yana omuz omuza olalım sevgili Sen ve ben  Ama bu satırları okuyup yüreğine dokunuyorsa söyle ne olur  Tek bir kelime etmem Dudaklarımı sensizliğe mühürler, ömür boyu sana susar tüm kelimelerim Seni sensiz yaşatmayı başarabilen bu yürek, merak etme harf harf susmayı becerebilir  Ta ki ölüm dudaklarıma sürülürken İşte o an; dudaklarımdaki son kelimede adın olacak 
Yazmalıydım çünkü sensizlikte üzerime çullanan arsız fırtınalara karşı tek sığınağım senli satırlardı sevgili  Bazen sen diye bildiğim gizli öznelerin koynunda ağladım, bazen de senin sıcak yüreğin diye devrik cümlelere uzanıp çığlık çığlığa bağırdım  Sen duy diye değil; beni ölüme sürükleyen hayatla savaşabilmek için sana tutundum Seni sana yazarken klavyenin her tuşu sanki senin ellerindi  Her cümle, her satır senin yüreğin kadar sıcaktı Yazmalıydım sevgili çünkü senden sonra sadece satırlarla yoldaş oldum Seni anlattım onlara Sensizliği kanattım dudaklarında   Ben anlattım, onlar dinledi  Şimdi ne olur bana; yazma deme sevgili  Senden geriye ne resmin var gözyaşlarımı bırakabileceğim ne de sıcak bir ellerin var hayata yenik düştüğümde avuçlarına son nefesimi bırakabileceğim 
Ne olur beni anla sevgili İnan bu satırları sen geri dön diye, ipotek altına alınmış gençliğime gel diye yazmıyorum Hem " ikinci el hüzünlerimle " sana iyi bir yaşam, iyi bir gelecek sunamam ben  Ben yarım cümlelik bir adamım  Oysa senin gözlerinde mavi ufukları görmüştüm Alabildiğince geniş, aladildiğince mavi  Ne olur anla beni sevgili  Yazmalıyım ve yaşamalıyım   Yüreğimi karanlık duvarlara çarpmaktansa seni yüreğimde ölümsüzleştireyim   Ezelim ol yüreğimin ipotekli satırlarında Ebedim ol mutlulukları vaat edilmemiş yarınlarımda Bırak beni, dua dua yazayım seni  Eğer yazmasam, eğer satırların koynuna girmezsem sensizlikte depreşmiş devasa fırtınaları, yüreğimde kanayan çığlıkları ancak ölüm susturabilir sevgili Ya da soğuk merminin ucuna işlenmiş birkaç intihar cümlesi   
Bana ait olmadığın halde aldığın her nefesi kendime mutluluk addettiğim kadınım,
/ ey benim içi kelimelerle doldurulmayan yalnızlığım/
Ben sensizlikte intihar etmeyi değil;
Ben seni " uzaklardan bile sevmeyi " sevdim ki  
Ben sensiz ölmeyi değil;
Senin bir yerler de bensiz olsa da " nefes alıyor olmanı " sevdim 
Sen bana ait olmasan da;
Ben senin varolduğun bu dünyada yaşamayı seçtim sevgili 
|
|
|