Prof. Dr. Sinsi
|
Akıl Hastası Bir Gencin Romanı
Onu akıl hastanesinde tanımıştım Bir doktor arkadaşımla koğuşları gezerken, "Korhan'cığım gel sanayazacağın son romanın için güzel bir konu !"dedi Gülümseyerek, "doğrusu çok merak ettim Kaanbir an önce onu görmek istiyorıum !" dedim Tekkişilik bir odada yatıyordu kahramanım Yirmibeş yirmialtı yaşlarında bir gençti   Karyolaya ,elleri kolları bağlanmış ,başında bir hemşire duruyordu
Hemşire, hastanın pijamasını sıyırmış, kalçasına elindeki şırıngadan ağır ağır teskin edici ilaç zerkediyordu Gencin balışları korkunçtu ve insana "beni bu hastalıktan kurtarın -der gibi garip garip bakıyordu Doktor arkadaşıma, "bu gencin hastalığı ne ?"diye sordum Dr Kaan yüzüme bakarak "kişilik bozukluğu !" dedi Yani çevresine uyumsuzluk  "
Hemşire iğneyi yaptıktan sonra odadan çıktı
Dr Kaanla yalınız kalmıştım; merakımı yenemeyerek, "ne iş yapıyor bu genç ?"dedim "Talebe !"dedi "Daha doğrusu hastalanmadan önce  Ama hastalık tehlikeli bir hal alınca , ailesi bize baş vurdu, bizde yatırmak zorunda kaldık Gerçekten de ilginç birolaydı bu  Dr Kaan, eğilip gencin, göz bebeklerine baktı, sonra başını umutsuzca iki yana salladı
Sonra bana dönerek, "çok geç kalınmış bir vaka !dedi "Yazık olmuş! "Ben doktor arkadaşımla konuşurken, içeriye kırk kırkbeş yaşlarında çok güzel
bir bayan girmişti Telaşlı bir hali vardı
"Doktor, Kaan Beyi arıyordum ben !"dedi
Kaan gülümseyerek, "buyurun   Kaan benim dedi "Şey  yiyenim nasıl oldu doktor bey ?İyileşecek mi ? " "Şey  affedersiniz yeğeniniz kim ? "dedi doktor arkadaşım Genç kadın, "şey  Bora efendim! Yani ablamınoğlu  " Dr Kaan acı acı gülümsedi"Bakınız hanımefendi , açık konuşuyum bu tip hastalar zor iyile-
şir  Ama yine de tamamen ümidinizi kesmeyin Çünkü tıp ilerledi  Yeni yeni ilaçlar bulundu  Ülkemizde, psikolojik hastalıklar konusunda yeni çalışmalar var Gencin teyzesi olduğunu söyleyen kadın"bayan" önce doktor arkadaşımın sonra benim elimi sıkıp " yeğenimi görebilir miyim doktorbey ?"dedi Dr Kaan " Tabii, yalınız hastanın yanında lütfen yarım saatten fazla kalmayın !" dedi 
"Bora bak ben geldim yavrum !" dedi "Teyzeni tanımadın mı ? Genç teyzesine gülümseyerek baktı Ama ağzından tek bir sözcük çıkmadı Yeğenine ağladığını göstermemek için, arkaya dönüp kağıt mendile göz yaşlarını sildi Sonra odadan çıkıp gitti
* * * *
Dr Kaan, kadın"bayan" çıktıktan sonra, "işte böyle arkadaşım ! Her gün, ruh hastası binlerce kişiyle cebelleşmekten yemek yemeye bile fırsatbulamıyorum !" dedi 
"Allah, kolaylık versin arkadaşım ! Gerçekten işin zor !" dedim "Öğlen yemeğine kal birlikte yiyelim !" dedi "Hayır kalamam Kaan, işim var !" dedim "Ama sana söz ,bir dahaki gelişimde bu arzunu yerine getiririm !" Hastane asansörüne kadar benimle geldi o yemek haneye indi Zemin kata inmek için asansörün düğmesine bastım
* * * *
O gün başımda müthiş bir ağrı vardı Bir asprin alıp yattım Ama aklım hala akıl hastanesinde gördüğüm gençdeydi Bora neden bunalıma girmişti ?
Neden birkaç kez intihara kalkışmıştı ? Daha karşılığını bulamadığım bir çok soru kafamı meşgul ediyordu Ne kadar uyumuşum bilmiyorum, telefonun sesine uyandım  Ahizeyi kaldırdım, arayan Dr arkadaşım Kaandı "Uykucu ! Uyandırdım mı seni ? "dedi "Akşam buluşalım  " "OlurSaatkaçta ? "dedim "Saat ,dokuz ,sence uygun mu ?"
dedi "Tamam ! Hastanede bekle beni !" Ahizeyi yerine koydum, kolumdaki saate baktım  Saat yediydi Bir saat daha uyuya bilirdim  Gerisi yolda geçecekti  Kafamı yastığa gömdüm Gözlerimi açtığımda ortalık kararmıştı Hemen yataktan kalktım, lavoboda elimi yüzümü yıkadım, üstümü giyip evden çıktım Hastaneye vardığımda, Dr Kaan odasında yoktu Hemşirelerden birine sordum, "Hastanın biri kriz geçirmiş, onun yanında galiba !" dedi
"Odasında bekleyebilirsiniz   "Teşekkür ettim
Odada beklemeye başladım Yarım saat sonra geldi, sinirliydi "Kusura bakma Korhan !Bir akıl hastası, hemşirelerden birine saldırmış ta, teskin etmeye çalıştık !" dedi "Bizim mesleğin garip yanları işte  !"Sonra, bir sigara yaktı Odanın içinde elleri arkasında bir süre gidip geldi Sonra oturdumasasına "çay  kahve ? "dedi "Kahve !" dedim
Masanın yanındaki zile bastı, mavi önlüklü ,temizyüzlü ,orta yaşlarda , saçları aklaşmış, bir kadın girdi "Fatma hanım bize iki nescafe yap !" dedi
Kadın, "baş üstüne !"dedi Kapıyı çekip çıktı
"Seni bugün bir bayan arkadaşımla tanıştıracaktım o da yazar  "dedi "Ama kadıncağızın annesi aniden rahatsızlanmış, o da memleketine gitmiş  Sana söz
geldiğinde tanıştıracağım sizi  Bir süre konuşmadık
Nescafelerimiz gelmişti Fincanı aldım, yudumlamaya başladım  
"Sahi geçen gün hastanede gördüğümüz o genç nasıl oldu ? "
"Bora'yı soruyorsun galiba  Sen gittikten sonra hızla iyileşmeye başlamıştı  Tüm doktor arkadaşlar çok sevinmiştik  Ama yine kriz geçirmiş, koğuşun penceresinden kendini aşağıya atmaya kalkmış bereket, hemşirelerden biri tesadüfen içeri girmişte gencin hayatı kurtulmuş  
Sıkıldığımı anlamıştı Haydi çıkalım dedi Sormadım nereye gideceğimizi  Arabasını hastanenin arkasındaki parka çekmiş, gidip bindim Suratlı araba kullandığı için, her binişimde onu uyarıyordum  
******
Dr Arkadaşım, Kaan, "Bora!nın hayatını öğrenmek istiyordun, işte Bora'nın, tuttuğu günlük, bunu teyzesi vermişti bana, hastayı yakından tanımam için, ben de sana veriyorum dedi Defteri aldım okumaya başladım Düzgün, bir el yazısıyla yazılmış, günce, akıcı bir uslupla kaleme alınmış,usta bir yazarla tanıştığımı anladım Bu Boraydı,
    hastası  
Annemin adı, Nezihe, babam banka emeklisi Kamil Bey, ailenin tek erkek evladı benim  
Annem, Anadolunun muhtelif kasaba ve köylerinde öğretmenlik yaptıktan sonra, İstanbul'da bir kız lisesinde öğretmenliğe başlamış  Öğretmenlik yıllarında, başından geçen tatlı ve acı olayları tuttuğu hatıra defterinden de faydalanarak ilk romanını yazmış  Göle düşen gölge  Bu roman İstanbul'da bir gazetede tefrika halinde yayınlanınca, beklenmeyen bir ilgi görmüş okuyucular tarafından  Romanın dilini çok ağır bulanlar olduğu gibi, uslup olarak, Viktor Hugo'nun Sefiller , romanına da benzetenler olmuş  
Bir aile toplantısında, tanıştığı babamla , bir birine aşık olarak evlenmiş annem  O tarihte annem, bir kasabada öğretmenmiş, İstanbul'a tayin olunca, büyük babamın Burgaz'daki evine taşınmışlar, benim dünyaya gelmem, ailede neşeyle karşılanacağına, babamla annem arasında şiddetli, bir tartışmaya sebep olmuş bu  
Günlükten, aile arasındaki şiddetin nedenlerinin Bora'nın psikolojik nedenlerden dolayı, ilkokulda arkadaşlarıyla uyum sağlayamamasının neden ol-
duğunu anlıyoruz  Bora, bakın bu konuda neler yazmış günlüğüne  
" Arkadaşlarım, tenefüste kızlı erkekli gruplar halinde dolaşırken, ben onların arasına katılmaya çekiniyordum  Oysa, yakışıklı bir çocuktum  
Ama, geç bulüğa girmiştim  Sakallarım çok seyrekti, babamın söylediği gibi pısırık bir oğlandım  Babam, " Bütün suç sende  Sakat çocuk doğurdun ! Kavgacı, atak, gözünü daldan budaktan sakınmayan babasına çekeceğine ,ayaş Hamdi amcasına çekmiş !"diye annemi suçluyordu  
Annem, "Suç benim mi Kamil Bey ! Ne senin ne de benim ! İsyan etmen hiçbirşeyi değiştirmez Tanrının gücüne gider ! Oğlum olsun, diyen sen değil miydin ? Kızımız doğduğunda bir gün yüzüne bakmadın ? " Babam, " Keşke böyle geri zekalı oğlum olacağına hiç olmasaydı !" diye öfkesini annemden çıkarıyordu
Kız kardeşim Nilüfer, menenşitten ölmüş  Benim doğmam, annemin acısını biraz olsun hafifletmişti
Okuduğum günlüğü masanın üstüne koyarak yorgun gözlerimi dinlendirmeye çalışıyordum  
Kapının zili çalındı,açtım, gazete dağıtan çocuk "abi gazeteni getirdim !" dedi Aldım, odama götürerek okumaya başladım  Siyah, iri puntolu harflerle yazılan bir yazdı dikkatimi çekmişti      Bankasında     servisinde çalışırken
hastalığını ileri sürerek, emekli olan K  oğlu B   tedavi edildiği hastanede, bir hemşirenin dalgınlığından da istifa ederek,   günü saat sularında , kaldığı koğuşun penceresinden atlayarak intihar etmiştir
Donmuştum  Çok üzüldüm, dr arkadaşım Kaan,ın söylediği gibi kader oyununu oynamıştı
NOT : Bu öyküde, aile arası geçimsizliklerin çocuğu nasıl etkilediği yazılmıştır
|