Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eski, film

O Eski Film

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

O Eski Film



Son zamanlarda birkaç sokakta 2-3 cam kırılınca herkes "Biz bu filmi görmüştük" diye konuşmaya başladı Ben de eski filmlere düşkün olduğumdan "Neymiş bu film" diye merak ettim ve bandı geri sarıp izle*meye başladım


Görmeyenler varsa kısaca anlatayım "Eski film" şöyle başlıyor:


Yıl 1968Üniversiteler ayaktaÖğrencilerin ortak bir talepleri var: Yönetime katılmakHaziran ayında İstanbul Üniversitesi'nde boykot başlıyor Gençlerin başında Deniz Gezmiş, Bozkurt Nuhoğlu, Cavit Kavak gibi birkaç öğrenci var Üç kişilik "işgal komitesi", bir bildiri yayınlayarak üniversitede reform istiyor Sonra da 21 yaşındaki Deniz Gezmiş önderliğinde bir grup rektörlüğe doğru yürüyüşe geçiyor


Şimdi filmin bu bölümüne dikkat


Rektör Ord Prof Şerif Egeli öğrencileri ayakta karşılıyor, ellerini sıkıyor, "Hoşgeldiniz" diyor ve makamında kabul edip onları ikna etmeye çalışıyor Deniz Gezmiş, öğrencilerin yumuşadıklarını sezince elindeki sopayla rektörün masasına vurup, masadaki camı kırıyor Egeli, ses çıkarmıyor Sonra öğrenciler rektörün arabasının lastiklerini indiriyorlar Rektör başka bir arabayla okulu terkediyor Ardından boykot, işgale dönüşünce Rektör basına bir demeç veriyor ve diyor ki:


"Coşkun hisler biraz yatışıp, problemin önemiyle orantılı rahat konuşma dönemine girilince sorunların sonuca vardırılmaması için sebep yoktur"


Ertesi gün Abdi ipekçi İstanbul radyosunda yönettiği açık oturuma Rektör Egeli'yi davet ediyor, "Ancak karşınızda üniversite işgal konseyi temsilcisi olacak" diyor Rektör kabul ediyor, işgalci öğrencilerin temsilcisiyle rektör, uygarca tartışıp, öğrenci isteklerinin kabul edilebi*lir olduğu konusunda görüş birliğine varıyorlar,


İşgaller yayılınca İstanbul Valisi Vefa Poyraz, gençleri ikna etmek için, önce önderleriyle uzlaşmak gerektiğini düşünüp, Deniz Gezmiş'in babasından yardım istiyor Cemil Gezmiş, bu talebi Deniz'e iletiyor, İşgal Komitesi, Vali'yle görüşme kararı alıyor Sonrasını Cemil Gezmiş 12 Mart belgeselinde şöyle anlatıyor:


"Deniz'i Cağaloğlu'nda bir berbere soktum Sakalı uzamıştı Traş oldu Vali'nin yanına gittik, içeri girdi Yarım saat sonra çıktı ve 'Baba işgali kaldıracağız' dedi'



İşte o bahsettikleri "korku filmi" böyle başlı*yor


Peki sonra ne oldu da, bu sıcak tablodan öyle bir kan gölü doğdu?


Ankara'da bazı kulaklar tıkandı, "yolların yürümekle aşınmayacağı" sanıldı 20 yaşındaki gençlerin üstüne polis sürüldü Onlar da yolları yürüyüp gittiler Ta ki idama kadar


Rüzgar ekenler de, fırtına biçtiler


Geçen gece Siyaset Meydanı'nda "harç meselesi"ni tartışan öğrenciler, rektörler, gazeteciler, yine o "eski film"den dem vurunca bu sahneleri anımsadım Şimdi siz söyleyin, bugünkü filmin, yukarıdakiyle bir ilgisi var mı? Öyle valiler, öyle rektörler, öyle gazeteciler görüyor musunuz ortalıkta?


Üniversite gençliği, 30 yıldır hala "yönetime katılma hakkı, söz hakkı" istiyor Katılmadığı, inanmadığı bir haksız sisteme bir de parasıyla ortak olmak istemiyor Ve karşısında "çalışın tembeller" diyen gazeteciler, para hesabı yapan rektörler, "asıl amaçları politik" diye ahkam kesen hocalar buluyorlar


Elbette asıl amaç politik: Harç, ideolojik bir dayatmadan başka birşey değil çünkü İçi boş tabela üniversiteleri yaratma fikrini ortaya atan 12 Eylül’ü tartışmadan harç meselesi tartışılabilir mi? Girişinde yasak kitap aranan, sakalı var diye hocalarını kovan, özerkliği budanırken gıkını çıkarmayan bir üniversiteye karşı mücadele elbet siyasi sloganlarla yapılacak Ve elbet rektör kapısından kovulan üniversiteli, sesini meydanlarda duyurmaya çalışacak Ve elbet onlara YÖK kapısında jandarmayla karşılanan öğretim üyeleri de katılacak; "paralı eğitim"in ardından "paralı sağlık"ın geleceğini bilen örgütler de, "sosyal devlet'in kazanılmış haklarını savunma çabasındaki partiler de Siz daha almayın gençleri üniversite yönetimine hocalarını kapınızda süngüyle durdurun Sırça köşklerinizde enflasyona endeksli harç oranları hesaplayın


Eski bir film ise bu, filmin senaristi sizlersiniz, bunu görmüyor musunuz?


Kendi yazdığınız bir senaryoda onları nasıl figüranlıkla suçlarsınız?



"Nerde o eski rektörler, hocalar, gazeteciler" derken, "öğrenciler"i de atlamayalım Siyaset Meydanı'nda 12 Eylül'ü anaokulunda karşılamış 90 kuşağının temsilcileri de vardı Jöleli saçlarıyla "clark" çekerek lafa, "Nedir bu 68 kuşağı, hiç anlamadım" diye başlıyorlardı Ebeveyn ağzıyla konuşup "Dünyayı kurtarmaya kalkacağımıza derslerimize bakalım Bu ülkede devrimciye değil, okumuş insana ihtiyaç var" diyorlardı


Dinledikçe bir kez daha anladım ki, bu ülkede herşeyden çok "dünyayı kurtarmaya kalkışan" devrimcilere ihtiyaç var Hem de 1920'lerden daha çok


Tarihten biliyoruz ki, çoğu zaman itilip kakılsalar, inançları için süründürülseler de gelecek, gençken dünyaya posta koyabilenlerindir


Bizim jölelinin "kimdir bu 68'liler anlamadım" dediği toplantıyı, 20'sinde devrim sloganları yazan bir 68'li yönetiyordu "Eski film"de O'nu okuldan kovanlar kimbilir şimdi neredeler?


Can Dündar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.