07-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Özgürlük
Bir gün, uyuyan bir adamın ağzından içeriye bir yılan girer ve midesine yerleşir Adam uyandığında büyük bir korkuyla anlar ki, o zamana kadar özgürce sürdürdüğü yaşam sona ermiştir Artık varlığı, tamamen yılanın keyfine bağımlı olmuştur Yılan ise, kötü ve baskıcı bir varlıktır Adam, korkunç eziyetlere uğramamak için, yılanın bütün buyruklarını hemen yerine getirmek zorundadır O insan artık kendisi değildir, tek başına hareket edebilme yeteneğini kaybetmiştir Onun özgür irade bildiriminin yerini, despotça buyruklar yağdıran efendisinin kötü niyetleri almıştır Öyle ki, bundan daha kötüsü düşünülemez
Aradan zaman geçer Ancak kahramanımızın trajik varoluşu üstüne çökmüş bulunan kabusla dakikalar saat, günler yıl olmuştur Ama güzel bir sabah, adam uyandığında birden yılanın gitmiş olduğunu fark eder Adam, özgürlüğüne yeniden kavuşmuştur Şimdi eskisi gibi, istediğini yapabilmektedir Önce, benliğini büyük bir sevinç sarar; bu yeniden kazanılan özgürlüğün verdiği sevinçtir Oysa, hemen sonra anlar ki ne yapması gerektiğini artık bilmemektedir Yılanın kesin egemenliği altında geçen uzun zaman içinde, iradesini onun iradesine, isteklerini onun isteklerine ve gücünü onun gücüne bağımlı kılmaya alışmıştır İsteme, çaba gösterme, tek başına hareket edebilme yeteneklerini kaybetmiştir artık Kölelik koşullarında kazanılan yeni 'nitelik', yılanla birlikte çekip gitmiştir Adamın içinde bir yer boşalmıştır Özgürlüğün yerini boşluk almıştır
|
|
|