Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
sevgiyi, verebilmek

Sevgiyi Verebilmek

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sevgiyi Verebilmek



Sevgiyi Verebilmek yaşam hikayesi - incidal yazıları


Dışarıda baharın son günleriydi Ağaçlar son yapraklarını dökerken kış soğuk yüzünü göstermeye başlamıştı Günlerdir hasta annelerinin başında bekleyen dört kardeş bitkin ve yorgun bir şekilde, çocukken neşe içinde oynadıkları salonda oturuyorlar Odanın içindeki sessizlik hayatın yorgunluğunu anımsatıyor Çocukken oyunlar oynayıp kavgalar ettikleri bu ev şimdi sessizce zamanın getireceklerini bekliyor Herkesin bir gün bu dünyadaki zamanını tamamlayıp göç edeceğini biliyor olmak acılarını hafifletmiyor

Ortalıkta herkesin hayalet gibi dolaştığını gören küçük gelin İpek:


_Saat bir oldu herkesin her gece sabaha kadar oturmasına gerek yok Biliyorum herkes üzgün ama gündüz kimse yerinden kıpırdayamıyor İsterseniz sırayla ayakta kalalım Bu gece ben beklerim, annem kaldırmamı isterse hepinizi uyandırırım


Herkes yorgun olduğunun ve İpeğin haklı olduğunun farkındaydı Belki hiç biri uyuyamayacaktı ama en azından sabaha vücutları dinlenmiş bir şekilde kalkacaklardı Kimsenin itiraz edecek gücüde yoktu Herkes sessizce odalara dağıldı


İpek kayınvalidesinin başucuna getirdiği sandalyeyi yaşlı kadının görebileceği ve sesini duyabileceği bir yere koydu Serum yavaş yavaş damlarken yaşlı kadının canına can kattığını düşündü Yaşlı kadın emekli öğretmen olduğu için kim bilir neler görmüş neler yaşamıştı Ne olursa olsun her insan bazen yürüyerek bazen de koşarak hayat yolunu bir gün bitiriyor Yaşadıklarımız yada yaşattıklarımız bizimle geliyor Geride kalan her şey boştu…


Odadaki sessizlik İpeği anılarına götürmüştü Yirmi yıllık evliliği süresince diline gelip söyleyemediklerini içinden geçirdiğini fark edince utandı Hasta bir insanın başında düşünülecek şeyler mi bunlar diyerek kendine kızdı İnsan diline gelenleri engelleyebiliyordu ama düşüncelerini engelleyemiyordu


Yaşlı kadın gözlerini açınca, İpek :

_Anne bir şey ister misin?


_Herkes nerede?


_Diğer odada dinleniyorlar, çağırayım mı?


_Gerek yok ben yarın sorarım onlara!


İpek sessizce gülümsedi, eline aldığı mendille yaşlı kadının alnındaki terleri sildi Yaşlı kadın uykuya dalarken oda anılara dalıyordu İlk çocuğunun özürlü olduğunu öğrendiklerinde kayınvalidesi:


_Bizim sülalede böyle çocuk yok! Bu kime çekmiş? Dediğinde içi donmuştu Cevap veremeden içindeki buzları eritmesini umarak sessizce eşine bakmış, onun sessizliği de içini yakmıştı Hayat herkese aynı derecede şans vermiyordu Kim isterdi ki özürlü bir çocuğa sahip olmayı? Kim isterdi ki insanların acımasız bakışlarına maruz kalmayı? Hele gençliğin verdiği o heyecanı yaşamadan büyük bir savaşa başlamayı? İpek içinde hançer gibi saplı kalan bu sözü hatırladığında, hayatta her şeyin anlam ve anlamsızlığı işte bu yatakta anlaşılıyor diye düşündü


Bu sırada kapıda beliren kayınpederine baktı Yaşlı adam uykusuzluk ve yorgunluktan iyice çökmüştü Altmış yıllık hayat arkadaşını bu halde görmek onu iyece yaşlandırmıştı

İpek doğruldu:


_Gel baba! Annem uyuyor, az önce uyandı ama hemen daldı


_Ben uyuyamadım!


Diyerek eşinin elini tuttu, yatağın kenarına diz çöktü ve yaşlı kadını seyre koyuldu Gözlerinden boncuk gibi damlayan yaşları gören İpek içindeki bütün buzların eridiğini hissetti Yaşlı adam:


_Zamanın ne getireceğini kimse bilemez Bazen yaşadıklarımız zamanla kişiliğimizi öyle bir hale getiriyor ki biz bile farkına varamıyoruz Göçüp giderken yanımızda götüreceklerimizi aklımıza getiremiyoruz Annen, annesiz büyüdüğü için hep bir tarafı eksikti Kendi çocuklarını büyütürken bile ne zaman kızıp ne zaman seveceğini bilmezdi Çoğu zaman gösterilen sevginin altında bir şey arardı Hep katı bir disiplini vardı Sana da bazen kırıcı oldu Sen onun kusuruna bakma kızım Senin kalbinin güzelliğini bilir ve hep söylerdi Anne ve babanın nasıl güzel evlat yetiştirdiğini söyler benden onları arayıp hal hatır sormamı isterdi


İpeğin gözleri dolmuş ağlamamak için kendini sıkıyordu Sanki yaşlı adam gelininden hakkını helal etmesini istiyor gibiydi İpek:


_Anne ve babalar çocuklarının hep iyiliğini isterler Hem annem onca başarılı öğrenci yetiştirmiş Kim bilir ne kadar dua almıştır Sende yorgunsun baba, ben bir yastık getireyim, şu koltuğa uzan; uyumasan da dinlenirsin Hem annem uyanınca yanında olduğunu görüp mutlu olur


İpek yaşlı adamı yatırdı Yarı uyur, yarı uyanık yatan yaşlı adama baktı Hayata veda ederken insanı bu kadar düşünen birinin olmasının güzelliğini fark etti Yaş ya da yılların verdiği yorgunluğun insanın kalbindeki sevgiye dokunamadığını ve sevgiyi eskitemediğini görmenin mutluluğu ile sevdiği ve sevildiği için şükretti



incidal


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.