Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
etmek, terk

Kendini Terk Etmek

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kendini Terk Etmek



Hızla çarptığı kapının sesini işitmiyordu bile Merdivenleri ikişer ikişer inerken , açılan kapılardan meraklı gözlerle bakanlar, Utku’nun çatık kaşlarını görünce kafalarını geri içeri çekmek zorunda kalmışlardı


Usanır mıydı bir insan herkesle aynı havayı teneffüs etmekten? Etrafının duvarlarla çevrili olduğunu bilirken dışardaymış kadar savunmasız hissetmek ve iliklerine kadar üşümek! Pencereyi bile duvar kadar kalın ve karaya boyalı görmek! Sıcağı içine hapsederek her gün yavaş yavaş soğumak Şimdi her şeyden uzaklaşmak istiyordu Ona layık olduğu değeri göstermediğini düşündüğü insanlardan, her gün kendinden bir şeyler alırken, vermeyi unutan hayattan, gönül suyunu bıkıp usanmadan vermesine rağmen yeşertemediği umut bitkisinden artık uzaklaşmak istiyordu


Arabasının kapısını açtı ve kafasını apartmanın dördüncü katına çevirdi


- “Sen orada gömülüsün! Hiç yaşamamana rağmen bir ölüsün! Belki bu bile sana lütuftur! Seni ruhumdan soyup atıyorum!”


dedi içi ürpererek ve direksiyon başına geçti Kontağı çevirdiğinde artık başı sadece geleceğe çevriliydi Ama geçmiş sanki ensesinden kulağına doğru “ben buradayım” der gibi üflüyor, boğazına dolanıp nefes almasını zorluyordu Sağ eliyle gömleğinin üst düğmelerini hızla açtı ve kravatını gevşetti Kafasını sağa sola çeviriyor daralan yüreğinin baskını soluk alışverişindeki tutuklukta hissediyordu Oturduğu sokağı geçmiş ana caddeye çıkmıştı İçindeki ateş yavaş yavaş tüm benliğine sıçramış, yangın alev alev büyüyordu Midesi bulanmaya başladı Gözünün önüne inen kara bulut görüş mesafesini iyice kapatmıştı


Gözlerini açtığında bir hastane odasındaydı Kendine gülümseyerek bakarak doktor;


- “Hadi iyisin! Geçmiş olsun! Kalbin seni zorlarken bile arabayı kenara çekip durdurmuşsun Mücadeleci insanları severim Arabanın yanından geçen biri fark etmiş seni! Sonuçta aramızdasın!” dedi gür sesiyle


Utku şaşkındı Gözlerini açıp kapadı ve hafif kafasını öne doğru indirip kaldırdı Sonra kendini zorlayarak da olsa konuştu


- Buradan ne zaman çıkarım?


- Tetkiklerinin sonuçlarına bağlı! Seni buraya getirdiklerinde tansiyonun yirmi üçtü Biraz misafir edeceğiz seni! Şimdiden bir şey söylemem çok erken olur…


Utku, doktorun odadan çıkışını gözleriyle takip etti ve tavana baktı uzun uzun…


Olmuyordu işte! Herkesten kopmak kolay ama insanın kendinden uzaklaşması ne kadar da zordu Nereye gitse ruhu da bir hafiye gibi adım adım peşinden geliyordu Duygu sarmaşığının başlangıç ucunu bulamıyordu ki bitiş noktasından koparıp atsın! Gömdüğü gerçekler bir köstebek gibi gün yüzüne çıkıyordu tekrar…


“Kendimi bulamayacağım, yeni bir ben yaratacağım” bir yer var mı acaba diye düşündü

- Dostum! Ağzını bıçak açmıyor! Deminden beri sana sesleniyorum! Hey orada mısın?

Kafasını çevirdiğinde yanda ki hastanın ışıldayan gözleriyle çakıştı gözleri… Sustu öylece ve tekrar tavana baktı


- Tavanı deleceksin! Yanında bir insan varken bırak artık kireç yığınına bakmayı! Sıkıldım be dostum! İki laflayalım! Adım Eşref…


Utku;


“ Deli midir nedir? Bu böyle durmadan konuşursa işim var!”diye söylendi içinden…

Adam hâlâ konuşuyordu Duymamaya çalıştı adamın söylediklerini… Yerinden doğrulmaya çalıştı ama kıpırdayamadı bile…


- Dostum bir ihtiyacın mı var? Tuvalet falan! Sana yardımcı olayım!


Utku, sert bir şekilde;


- “Hayır! Kendi kendime işimi halledebilirim” dedi canı sıkkın bir biçimde…Ama nafile! Beyninin “kalk” diye verdiği sinyal bir türlü bacaklarına ulaşmıyordu Kafasını Eşref’e doğru çevirdi


- Sanırım size ihtiyacım var! Kalkmama yardımcı olur musunuz?

dedi mahcup bir ses tonuyla


Odaya geri döndüklerinde elinde tansiyon aleti ve derece ile bekleyen hemşire kendilerine gülümseyerek bakıyordu Sonra konuşmaya başladı


- Yataklarınızı boş görünce ben de hastalarım firar etti galiba diye düşünmüştüm Meğer gezintiye çıkmışsınız!


Eşref ağzı kulaklarında cevap verdi


- Hemşire hanım! Maalesef fazla uzaklaşamadık Ne de olsa bekleyenlerimiz var! İnsanın yokluğunun fark edilmesi ne kadar da güzel!


Utku, koluna tutunduğu oda arkadaşının da kendisi kadar yalnız olduğunu hissetti Ne kadar da doğru söylemişti Eşref! Şu ana kadar nerede olduğunu merak edip telefonunu çaldıran bir kişi bile olmamıştı Ama burada yokluğu hemencecik fark edilmişti


Aysel AKSÜMER

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.