![]() |
Çerçici |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() ÇerçiciÇerçiciiiiiii!" Oyunumuz ne kadar çekişmeli olursa olsun, bırakır, sesin geldiği tarafa bakardık ![]() ![]() Zaten o sesle birlikte her birimiz bir yumurta, yün kırpıntısı ya da topağı, bir yırtık yün çorap nasıl temin edeceğimizi otomatikman düşündüğümüzden onu düşünecek zamanımız olmazdı ![]() ![]() "- Yün kırığıyla, yumurtaylaaaaa!" Aramızdan üç-beş kişi bir yerlere koşardı ![]() ![]() "- İğde, leblebi, keçiboynuzuuuu! İplikli, halkalı şekeeeeeeeeeer!" Hepimiz eşeğin üzerini kapatmış heybelere koşardık ![]() Elinde malı olan bir süre ne alacağının kararsızlığıyla bekler, sonra elindekini Piçoğlan’a verir, o da kendisine göre kafasının içinde tartar ve değiş-tokuş gerçekleşirdi ![]() ![]() ![]() Elinde tas ya da tabakla gelen arkadaşımız evine hiç de adil olmayan malının karşılığıyla dönerdi ![]() ![]() ![]() Evimizdeki bal ve pekmezi sevmediğimizi birbirimize sık sık söylerdik ![]() ![]() ![]() Biz yumurcakların ellerindeki mallar bitince Çerçici hiç de gür olmayan sesiyle: "- Ayna, tarak, makara, yumak!" diye vitrini değiştirirdi ![]() Kadınlar, gençkızlar olurdu müşterileri ![]() Kıyıları pörsümüş karton kutuyu açar, renk renk işleme ipliklerini gösterirdi ![]() Genç kızlar aralarında fingirdeşir, bazen ipek bir mendil, bir ayna, bir de erkek tarağı alırdı ![]() "- Aaaaa! Kıza bak, erkek tarağı alıyor," derdi ![]() "- Yüzpara verirsen havas olduğuna götürüm ![]() Kız: "- Get öte zevzek!" 50’li yılların o ilk yarısında elimize geçen en küçüğü onpara, en büyüğü on kuruş olan harçlıklarımız elimizde ısınmadan kayar giderdi ![]() On kuruşu olanın arkasına ’bi yılkı çocuk’ takılır, soluğu Uzun Çarçı’da alırdık ![]() ![]() ![]() Çomaali’nin bakkal dükkânının kapı girişine asılmış iplikli şekerler, kuru bamya ve urganların ziynetiymiş gibi gözümüzü kamaştırırdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Paralı arkadaşımız parayı uzatırken her birimiz ne alınması gerektiği konusunda hep bir ağızdan tavsiyelerde bulunduğumuzdan, bir süre eli Çomaali’nin uzatmış eline uzanmaz, havada beklerdi ![]() ![]() "- Yüzparalık domdom, yüzparalık halkalı, yüzparalık iplikli şeker, bir deee, yüzparalık kırıkleblebi ![]() Ve alınanlar Uzun Çarşı’yı terk etmeden, hayli zamandır sulanmış ağızlarımızda kaybolurdu ![]() İlçemizin henüz kömür ve elektrikle tanışmadığı o günlerde bizler paylaşmasını seviyorduk ve çok küçük şeyler bizleri hep beraber mutlu ediyordu ![]() Yüksel ÖNAÇAN |
![]() |
![]() |
|