07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ya Babam Küpe Takarsa
yaşanmış öyküler - yaşanmış hikayeler - yaşanan hikayeler
Kaç zamandır için için huzursuz olduğunu biliyordum 
Yeni bir akvaryum  Bilmem nereden ithal edilmiş, bilmem hangi cins balıklarlarla mı çıkacaktın karşıma? Yoksa ille de Labrador mu, isteyecektin ?
Laf aramızda, tüye alerjin var masalıyla yıllardır köpek besleme hevesini gemlemeyi başarmıştık, daha doğrusu başarmıştım Evet, bencilce ama eve alınacak köpeğin tüm sorumluluğunun derhal, en çok iki üç hafta içinde bana yıkılacağını çok iyi biliyordum  Ve tüy torbası bir Labrador ile başa çıkmaya hiç mi hiç niyetim yoktu
Aslında bilgi sayarın daha yeni değiştirildiği için, bilgisayar diye tutturma şansın da azdı
Ve bir akşam yemeğinde itirafınla sırtımdan aşağıya nasıl bir ter boşandı, anlatamam Annenle bakıştık bir an O yine soğukkanlıydı
- Yaa, ben de piercing yaptırtacağım  Şimdi herkes yaptırtıyor ama Teoman'ın da var  Vallahi sadece kaşıma  Evet, bir tane  Kadıköy'de Akmar Çarşı'sında yeri var  Sonra acımıyormuş hiç  
O güzel yüzünde minik halkalar öyle mi ?
Baştan sert tavır koysak ters tepki yapacak, vazgeçecek olsan, kararsız olsan da inatla dediğini uygulayacaktın Tedirgin olmuştum  Ya bir de mikrop kaparsan mazallah?
Aslında seni çok iyi anlıyordum Tam yaşındı  Kan deli deli akıyordu damarlarında  Vallahi “piercing mi, Danua türü köpek mi?” desen ikinci söylediğin başım gözüm üstüne diyebilirdim  
Nereden çıkmıştı bu piercing şimdi ?
- Olur güzel oğlum  Benim oğlum, şımarık oğlum  Tabii, yarın zaten cumartesi seninle düzgün bir eczane ya da kliniğe gideriz  Öyle her yerde piercing yaptırtılmaz  Hem iyi oldu, ben de epeydir küpe düşünüyordum  (Riske bakın şimdi  Blöfün dik alası ) Sen kaşını ben de kulağımı deldirtiririm  
- Nasıl yani ?
- Ne o yakışmaz mı ?
- "      "
Maya tutmuştu Durdun İlk şoku yaşıyor olmalıydın: Küpeli bir baba  Kaşında halka olan evlat  Deri ceketler, jöleli saçlar  E, bir de motorsiklet “Hey George versene borç” muhabettleri de cabası
- Ciddi misin ?
- En az senin kadar  
Şöyle bir doğruldun iskemleden Bardağa uzandın Kafan tam istediğim şekilde karışmıştı Şans benden yanaydı artık
- Baba, vazgeçsek diyorum  Şimdi düşündüm de yaptırtmamaya karar verdim  
Zarlar bana dönmüştü  Avucumdaydın
- Oldu mu şimdi, neyse, hevesim kursağımda kaldı  
Nasıl unuturum ?
Balkonda oturuyorduk annenle Sitenin özel futbol sahası yine varoşlardan gelen çocuklarla dolmuştu  Avaz avaz top oynuyor, küfür ediyor, deli gibi koşuyorlardı nefes nefese
Kimi yırtık pırtık bir t-shirt, rengi atmış bir pantolon ve üstelik çıplak ayakla sahayı birbirine katıyordu  Seni izliyordum  “Nike” marka şort, atlet, çorap, marka kramponlu papuçlar, jöleli saçlar  
Okçuluk sporuyla uğraşmanın, koşmanın, yüzmenin bedenine kazandırdığı canlılık  Yanık tenin  Odanda duvarlara asılı bröve, madalyaların  (2001 Okçuluk- Fetih Kupası İstanbul İl Birinciliği, Genç Erkekler İstanbul İl İkinciliği )
Sahanın kenarında heyecanla bekliyordun  
- Ağabey bende oynayayım mı ? yalvarırcasına soruyordun,
- Ağabey ne zaman çıkayım sahaya  Sizin takımda mı oynayacağım  
Adidas marka toplarını evden alıp gitmiştin onlarla oynamak için Annen sinirlenmeye başlamıştı
- Hayır, dedim bırak, karışma sakın  Onlarla kaynaşması şart  İnsan olmayı böyle böyle öğrenecek
- İyi lan oynarsın acelen ne  Hele tut şu topları yakala  Haydi  
Fransızca, İngilizce, Almanca bilen, TED koleji mezunu, St Benoıt Lisesi öğrencisi, Berker Türker hayatın değişik yüzlerini de tanımalıydı Yarın herkes için belirsizdi çünkü  
cemal türker/TEŞRİN FIRTINASI
|
|
|