Hak Tokadın Sesi Olmaz Vurdum Mu İflah Olunmaz |
07-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hak Tokadın Sesi Olmaz Vurdum Mu İflah OlunmazYine her zaman ki gibi sıradan bir gün… Ellerim ceplerimde sokakta yürüyorum Derken bizim mahallenin hanım hanımcık kızlarından Hatice’yi gördüm Senelerdir görmediğim kızdı Hatice Selamlaştık ayaküstü muhabbete başladık Evlenmiş, birde oğlu olmuş Maşallah dedim yakışır sana Hatice, inşallah eşinde senin gibi iyi biridir… Şükür iyi biri ancak hayat insana her şeyde, her zaman gülmüyor işte Bizde Aysu için üzüntü içindeyiz Yüreğimizde derince bir sızı oldu o bize, dedikten sonra gözleri boşluğa daldı Hatice’nin derince…… Aysu………… Ah güzel Aysu! ne yapıyordu şimdilerde… Sevmiştim bir zamanlar Aysu’yu o beni sevmese de… Oturduk bir pastanenin bahçesine çay söyledim Hatice’ye İçim içimi yiyordu ne olmuştu Aysu’ya… Zavallı kardeşim dedi Hatice Hani bilir misin? Bekir vardı bizim mahallede… Ayşe ile evlenen… Boşandılar… 1 sene geçmemişti ki, üstünden bizim kızla konuşmaya başladılar Sevmiş bizim kız bu adamı, Hiç bir şey görmedi gözü Sevdim diyordu abla sevdim gönülden, Aşık oldum diyordu da başka bir şey söylemiyordu Aysu Yapma dedik, o sana uygun biri değil, hem iyi biri olsa bırakır mıydı Ayşe… Yok… Dinlemedi bile bizi… Gitti burnunun dikine… Eeeee sonra diyebildim… Sevmişse evlenselerdi ya!… Ah dedi Hatice içinden binlerce ah bir anda çıkar gibi… Bizimki onu gerçekten sevmiş ancak adam oynamış bizimkiyle, sevmemiş bile… Gönül eğlendirmiş şerefsiz Aysu ile Bizim kız tatlı hayallerdeyken, Bekir’in nişanlandığını öğrenmiş birinden İnanmadı önceleri yalan dedi, ancak düşünceliydi hali Verdim eline telefonu ara sor dedim Gerçek Bekir’de, sorda öğren Aradı Aysu zor bela, nişanlanmışsın dedi öylemi? Öyle olsa ne olacak olmasa ne olacak demiş sadece… Yani seni ne ilgilendirir der gibi Hiç sadece sordum işte, Nasıl hazırlamıştı kendini hayır yok böyle bir şey demesine… Dili tutulmuştu, konuşamadı bile zavallı kardeşim, dedi ve gözleri yerde devam etti… Nüfuslu bir ailenin kızıymış alacağı zavallıda dedi ve sustu Hatice Ha bildim şu bizim asalak Bekir O Ayşe ile de çıkarı için evlenmişti zaten diyiverdim birden sessizce Daha bir sessizlik oldu, ortalık buz kesti o anda sanki… Çok kısa süren bir aradan sonra konuşmaya tekrar başladık Sonra Aysu’ya düğün davetiyesini göndermiş, biraz daha öl dercesine dedi Hatice Yuh! dedim içimden Bu kadarı da fazla be… Ölmedi ama sol yanına inme indi kardeşimin ölmekten beter oldu adeta Şimdi sol yanı, eli, kolu bacağı tutmuyor hala… diye devam etti Hatice Bu ne hainlik, gaddarlık ve kahpelik böyle diye söylendim, yüreğim kabarmıştı benimde… Ulan dedim, bu kadar seni seven birine böylesi rezilce davranılır mı be! Erkekliğe yakışır mı Şerefsiz demek geldi içimden o anda Ağlamaya başladı Hatice, çantasından çıkardığı mendille gözlerini silerken, devam etti Şimdi annem öldüğünden beri benle kalıyor, yaklaşık 6, 7 ay oldu Hala aynı Arkadaşlarının kimisi gelip konuşuyor, ziyaret ediyorlardı ama umurunda bile değildi Bir tanesi; biliyor musun? unut şu adiyi sen burada bu haldeyken o birde bebek sahibi olacak, topla kendini demesin mi… o günden sonra Aysu hepten kitledi kendini… Daha ne kimse ile konuşuyor nede gülümsüyordu Bana bile böyle artık, çok üzülüyorum çok diyor bir yandan da akan göz yaşlarını siliyordu Hatice Hem huzur bulsun hem de iletişim kurayım diye ona arkadaşlarının gönderdiği maillerini okuyordum akşamdan akşama… Bir gün baktım Bekir de mail yollamış, gayet masumane hatır sorar gibi… Bende ona mesaj yazdım Yollama dedim, gerek yok her şeyi sen bitirmedin mi? Mahvetmedin mi? Rahat bırak artık rahat bırak kullandığın yetmedi mi? Daha ne istiyorsun ki… Beni Aysu sanmış tekrar mail yollamıştı Ben seni unutamadım, silemedim gönlümden… sen benim gülümsün… buna benzer saçmalıklar işte Tabi söylemedim Aysu’ya dedi Hatice Böylesi adi bir durumda kardeşimden çok o bebek bekleyen zavallıya acırım zaten… Oda kime ne kötülük etmişti ki, evlendi Bekir gibi bir serseriyle kim bilir? Neyse bana müsaade dedi ve gitti Hatice… Öfkeliydi yüreğim, her ne kadar beni sevmese de, Aysu’yu seven yüreğim dayanamadı Kalkıp her zaman mahallenin gençlerinin takıldığı kahveye gittim Sordum kahveciye şu bizim İbrahim amcanın oğlu Bekir geliyor mu yine… Kahveci haaaa… Şu Bekir aslında o Bekir değil, tam Tekir… Dört ayağının üstüne düştü şerefsiz, kapak attı zengin eve… Yok dedi bir başkası ne Tekir’i kardeşim adamın anasından emdiği sütü burnundan getiriyorlarmış… Ailede hiç kimsenin yanında itibarı yok damat beyin… Herkes serseri, soytarı diyip duruyormuş ismine… zorla işte damat odlumu oldu… Ayşe’ye yaptığından sonra bu az bile o rezile demesin mi? Daha bir şey soramadım öylemi diye bildim sadece… Çıktım dışarı kahveden… Sonra bir banka oturup denize diktim gözlerimi… Ta uzaklara baktım… Vay be dedim kendi kendime… Benim seven gönlümü Aysu dürüstçe red etti, başına ne haller geldi… Birde böylesi hokkabazlıklar yapan birine nasıl ulaşacak acaba İlahi Adalet Ufak ufak hatırını sormaya başlamış bile, duyduklarımı düşününce… Ancak bilmeli herkes bilmeli ki, seven yüreklerle oyun olmaz… Bilmeli ki, HAK TOKADIN SESİ OLMAZ VURDUMU İFLAH OLUNMAZ Bilmeli değil mi dostlar Ya sizce? Zade Dem |
|