Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kibir, londrada, tevâzu

Londra'da Kibir Ve Tevazu

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Londra'da Kibir Ve Tevazu



Londra'da Kibir Ve Tevazu Yazısı - Londra'da Kibir Ve Tevazu Elif Şafak - Elif Şafak Yazıları

AYLARDAN ağustos, yer Londra Wembley Stadyumu'ndan şehrin bağrına uzanan sokaklarda on binlerce insan yürüyor Kadın, erkek, genç, yaşlı Herkesin yüzünde benzer bir ifade ve dilinde tanıdık melodiler Arada atlı polisler çıkıyor kalabalığın karşısına Polisler gayet nazik Yürüyenler bir o kadar saygılı İnsanlar sakin, kararlı adımlarla ilerlemeye devam ediyor Muazzam kalabalığa rağmen aksamayan bir nizam var Binlerce insan aynı anda aynı yöne doğru yürüyor ama kimsede ne bir taşkınlık, ne bir sarhoşluk gözleniyor

Uzaktan bakıldığında sanırsınız ki siyasi bir yürüyüş bu Sanki bir miting meydanı Ya da bir partinin seçim konuşması sonrası Halbuki bahsettiğim manzara, U2 konserinden sonra dağılan izleyici kalabalığından başkası değil Bir insan selinin içinde birer damla olmuş biz de yürüyoruz; ben ve İstanbul'dan beraber geldiğimiz dostlar


* * *


U2 yirmi senelik mazisiyle dünyanın en ünlü, en başarılı rock grubu Çıkışından bugüne tek bir çizgide ilerlemedi Grubun ilk on yılındaki hali ile takip eden on yıldaki hali aslında çok farklı 1980'lerde: Sanatsal arayışlar ve yenilikler 1990'larda: Giderek katmerlenen özgüven ve dünya çapında bir rol oynuyor olmanın şuuru Grubun "360 Derece" isimli en son dünya turnesinin İngiltere ayağında stadyuma gelen seyirci sayısı o kadar fazlaydı ki, bir rekora imza atıldı 100 bin kişi beraber dinledik ve hep bir ağızdan eşlik ettik şarkılara

U2 konserinin dağılma sahnesinin bir siyasi yürüyüşü andırması tesadüf değil elbette Dünya müzik tarihinde çok az rock grubu sanat ile siyaseti, onlar kadar iddialı ve başarılı bir şekilde harmanlayabildi bugüne kadar Afrika'da yayılan açlık ve hastalıklar, Burma'da rejimin totaliter yapısı, Güney Afrika'da apartheid sisteminden kalan aksaklıklar ya da AIDS tedavisi için kampanyalar

U2 sadece şarkılarıyla değil, yürüttüğü kampanyalar ve giriştiği projelerle de adından çokça söz ettiren bir grup Madalyonun bir de görünmeyen yüzü var Siyasi liderlere olan yakınlığı Bono'ya hem çok şey kazandırdı, hem kaybettirdi Bilhassa, Bush'a gösterdiği yakınlık ve ondan aldığı destek zamanında çok eleştirildi Bush rejiminin Irak politikasını eleştirmeyişi bir başka açık olarak hafızalarda yer etti

Bir yaz gecesi sahnede Bono'ya bakıyorum Muazzam bir enerji yumağı Yaratıcı Cesur Zeki Ve kibirli Ve birçok zeki ve kibirli insan gibi o da bu durumun farkında Bazen örtmeye çalışıyor kibrini İnce bir örtü çekiyor hallerinin üstüne Bazense uğraşmaya bile gerek görmüyor Öyle ya da böyle seviliyor çünkü Milyonlar tarafından beğenildiğini biliyor

Bono'nun söyleminde beni alttan alta rahatsız eden bir şey var İncecik ama keskin bir kılçık gibi dikiliyor, güzel bir yemeğin içinde Sürekli "biz" ve "onlar" ayrımı yapıyor Bono Devamlı "iyiler" ve "kötüler"den bahsediyor; "doğru insanlar" ve "yanlış insanlar" diye bir ikilem üretiyor Ve ne hikmetse kendisinin doğru insanlardan olduğundan çok emin


* * *


Tasavvufa senelerini, ömrünün nice demlerini vermiş manevi büyükler, kimi insanın "başarısızlık"la kimi insanın da "aşırı başarı"yla sınandığını söylerler Ve derler ki: "Aslında en zor sınav, parayla, şanla, şöhretle gelen sınavdır Orada zemin kaygan, kisveler parlaktır Bu imtihanı geçebilenlerin sayısı çok ama çok azdır" Kariyerinde başarısız olmak da bir imtihandır ama dünyaca başarılı olmak daha büyük bir imtihan

Parasızlık ya da yoksunluk da bir imtihandır ama zenginliği ne yapacağını bilememek daha büyük bir imtihan Sevilmemek ya da dışlanmak da bir imtihandır ama baş döndürücü şan ve şöhret daha büyük bir imtihan

Hem ününe ün katmak, hem yüreğinde duru ve naif kalmak mümkün müdür? Konser sonrası bu soruyu sorgulamadan edemiyoruz Çoğumuz bunun imkânsız olduğu fikrinde "Ünlü olan herkes ruhundan ödün verir" diyor bir arkadaşım "Dünya çapında ünlü olmak içinse kibirli olmak şart, kendini korumanın başka yolu yok" diyor bir başkası


Bense düşünmeden edemiyorum: Yok mudur bunun bir başka yolu yordamı? Hem meşhur hem mütevazı olmak; hem eleştirel duruşunu yitirmemek hem kimseyi kendinden aşağı görmemek mümkün olamaz mı? Başarıyla sınanan insanların bu tevazu sınavını geçmesi neden bu kadar zor?


Elif Şafak

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.