07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kapa Gözlerini Genç Adam
Kapa Gözlerini Genç Adam Yazısı - Kapa Gözlerini Genç Adam Elif Şafak - Elif Şafak Yazıları
Bu yazıyı okuduktan sonra kapayın gözlerinizi Birkaç saniyeliğine de olsa gözkapaklarınızın düşmesine izin verin Dış dünyayı kilitleyin Sesleri dinleyin Etrafınızdaki gürültü patırtıyı değil, içinizdeki sesin kaynağını işitin Yüreğinizde tıp tıp atan tempoya kulak verin Ve sonra oradan hareketle dinlemeye çalışın kâinattaki tüm sesleri Bir böceğin telaşlı koşuşturması, kelebek kanatlarının hışırtısı, rüzgârda uçuşan bir yaprağın fısıltısı   Her şey ve herkes aynı anda konuşmakta Ama kendi dilinde, kendi üslubuyla
Sabahın bir saati internete bir haber düştü: David Carradine ölmüş Yetmiş iki yaşında, Tayland´da vefat etmiş Haberin yanında bir resim Yaşlı, yorgun bir yüz Bir o kadar tanıdık Sessizce bakıyorum ekrana Harfleri bir yap-boz gibi yerinden çıkarıp, yeniden takıyorum Ve işte o zaman ta çocukluğuma gidiyor zihnim Kayıyorum zamanın içinde Sahi David Carradine´ı hatırlar mısınız?
1970´li yıllar Çocukluğumun Ankara´sı Orta halli mahalleler, bahçeli evler, yoğurt kaplarında yetiştirilen soya filizleri Anneanneler, teyzeler, yengeler  Kadınların toplum içinde fazla konuşmadıkları ama kendi evlerinin mahremiyetinde hep son sözü söyledikleri günler Ataerkil toplumda anaerkil düzenler İşte o dönemlerde televizyon ekranlarından hayatımıza sızan bir fenomen vardı İsmi: Kung-Fu!
Hiç bilmediğimiz bir dünyanın kapılarını aralıyordu Kung-Fu Dizi başladığında sokaklarda kimse kalmıyordu David Carradine dizide Amerikalı bir baba ile Çinli bir annenin çocuğu olan Kwai Chang Caine isminde bir adamı canlandırıyordu Yetimdi Kimi kimsesi yoktu Çinli rahipler tarafından yetiştirilmişti Batıda yaşıyordu ama Doğuluydu Şaolin tapmağında büyümüştü! "Şaolin tapmağı da ne ola?" diye soruyorduk birbirimize Cevabı bilmesek de kulağa gizemli geliyordu
Çekik gözlü genç Caine her dizide maceradan maceraya yürüyor (koşmuyor, yürüyordu; ağır adamdı çünkü), efendisine zarar veren kötü adamları haklıyor, nice badireler atlatıyor, bir günü bir gününe benzemez bir hayat yaşıyor ve tüm bunları parmak ısırtacak bir sükunet ve bilgelikle yapıyordu Ağzını ne zaman açsa derin bir laf ediyordu muhakkak Boşa konuşmuyordu Havadan sudan bahsetmiyordu Her kelimesinde çözülmesi gereken bir incelik vardı "Ağır ağbi"ydi Diziyi seyreden Ankaralı delikanlılar sokağa çıktıklarında birbirlerine "vay çekirge n´aber?" diye hitap ediyor; anneler şımaran çocuklarına Kung-Fu gibi sakin olmalarını tembihliyordu Elin Amerikasında, hem de 19 yüzyıl gibi uzak bir zaman diliminde yaşayan uzun boylu, çekik gözlü bir adam mahallemizin parçası oluvermişti Bizden biriydi Ramazanda orucumuzu açtıktan sonra Kung-Fu´yu konuşuyor, sabahları simitlerimizi kemirirken Kung-Fu´yu düşünüyorduk Olaylı, çalkantılı senelerdi 1970´ler Her gün bir hadise yaşanıyordu memlekette Ve bunca kaosun ortasında Uzak Doğu Felsefesini saça saça dolaşıyordu Kung-Fu aramızda "Öfkeni yenmeyi öğrenmelisin çekirge, öfkesini yenemeyen adam kazansa bile kaybetmeye mahkumdur!"
Dizinin bir bölümünde geçen ve hayal meyal hatırladığım bir konuşmayı internetten bulduğumda çocuk gibi sevindim İşte Kung-Fu´yu özetleyen bir diyalog:
Efendi Po: Kapa gözlerini genç adam Ne duyuyorsun?
Öğrenci Caine: Kuşları duyuyorum efendim, bir de derenin sesini
Efendi Po: Kendi yüreğinin atışını duymuyor musun?
Öğrenci Caine: Hayır
Efendi Po: Ayaklarının dibindeki çekirgeyi duymuyor musun?
Öğrenci Caine: Yaşlı adam, nasıl oluyor da tüm bunları duyabiliyorsun?
Efendi Po: Genç adam, nasıl oluyor da tüm bunları duyamıyorsun?
Kung-Fu dizisi bütün dünyada bilgelik ve sükûnet rüzgarları estirirken acaba onu canlandıran insana ne getirdi? David Carradine bir yanıyla oynadığı rolden hayli etkilenmişti Hayatı boyunca Uzak Doğu felsefesi ve dövüş sanatlarıyla yakından ilgilendi Ama bir tarafı Hollywood insanı olarak kaldı Uyuşturucuya, alkole, tüketim çılgınlığına ve bir sürü yanlışlığa saplandı Çelişkilerini adım adım kendisiyle beraber taşıdı Kung-Fu rolünde o kadar başarılı ve ünlü olmuştu ki, bundan sonra oynadığı her rol ona dar geldi Başarısı kendisine gölge oldu, ayağına çelme
David Carradine, nam-ı diğer Çekirge, bu hafta Tayland´da bir otel odasında kıyafet dolabında, gömlekler ceketler arasında kendisi asmış halde bulundu Ailesi ve yakın dostları bu sona inanmadıklarını, onun kendisini öldürecek biri olmadığını söylüyorlar Belki doğru; belki de onlar bile doğruyu bilmiyorlar Benimse bildiğim bir şey var: Çocukluğumun "bilgelik timsali" vefat etti Ama biz onu hep o "ağır ağbi" haliyle hatırlayacağız "Esas körlük baktığının kıymetini görememektir çekirge-Unutma  "
Elif Şafak
|
|
|