Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
altında, kar, kardelenler

Kardelen'ler Kar Altında

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kardelen'ler Kar Altında



Kardelen'ler Kar Altında öyküsü - Züleyha Selçuk öyküleri


Bu diyarda yaz geceleri bile zemheri ayazı tadındaydı Her yer soğuk ve herkes kimsesizdi Dört tarafında buğulu camlar vardı ve camlara yazılan isimler hep aynıydı Çoğu zaman anne, çoğu zaman baba Her gün silinir, her gece yeniden yazılırdı Hepsi birbiriyle kardeşti ama hiç birinin ne anne sevgisinden ne de baba kucağından haberi yoktu Sorsalar;


Anneye bir tarif dahi yapamazlardı yüreklerinde yaptıkları onca tariflere rağmen Geceleri çığ gibi çoğalan çığlıkları günlerce sürecek olan suskunlukların habercisiydi sanki


Kimsesizlik mıh gibi çakılırdı çocuk yüreklereGülümseyen gözler ardında bile garip bir hüzün pınarı çağlardı Çoğu zaman bulutsuz yağan yağmurların meskeniydi bu aile şefkatine hasret gözler


Kardelen de böyle başlamıştı hayata Bazen gülümseyerek, bazen gözyaşı akıtmadan ağlayarak Derken zaman on beşli yaşların çılgınlığına, sonra on altıda aşkın en koyu anlarına gelmişti Kimsesizliğine üzülmek yoktu Kardelen'in yüreğinde Umutlara yaslanıyordu, geceleri uykusunu bölen kâbusları anne ve baba simalarıyla süslüyordu Sonra en tatlı uykulara dalıyor, o gecenin sabahına bir başka huzurla uyanıyordu Anne ve babasını bulabilme umudu onun için en büyük yaşam kaynağıydı Nereden başlayacağını bilmiyordu ama bir şeyler yapmanın zamanı çoktan gelmişti Umudu sonsuzdu ve umuduyla yaşamak Kardelen'in koyu kahve gözlerine çok yakışıyordu Kardelen zırhına bürünmüş bir asker edasıyla hayatın imkansızlıklarına savaş açmaya hazırlanıyorduOnun için zaman çok farklı bir kavramdı Dost muydu yoksa düşman mı bunu dahi ayrımını yapamaz olmuştu Bazen en derin yaraları bile sarıyordu Ama genellikle geçtiği durağa bir daha uğramıyordu Bittiği yerden tekrar başlamayı göze alamıyordu Zaten Kardelen'in tek bilmecesi zamandı


Annesini bulduğunda zamanın neresinden başlayacaktı? Hangi çağlarını yaşayacaktı onun kolları arasında? Bir bebek gibi sorgusuz sualsiz mi yaşanacaktı her şey? Yoksa birine cevap almadan, diğer soruları sıralayarak zamanın çıkmaz sokaklarında nasıl geçtiğini anlayamadığı yıllarını mı arayacaktı?Belki de küsecek, hiçbir şey sormadan zamanın akışına kilitlenecektiGünlerce konuşmayacaktı belki, gözlerine dalıp gidecekti umutla özlediği annesininYa önce babasını bulursa, o zaman ne yapacaktı Kardelen? İşte bunu hiç düşünmemiştiBütün düşünceleri, bütün hayalleri annesini bularak başlıyorduSanki cümlelerin ilk kelimesi anneydi O kelimeyi gördüğünde bütün cümlelerin manasına erebilecek gibiydi


O günde her gece olduğu gibi umutla hayallerini süsledikten sonra gözlerini kapattıBütün yarınlarını aynı heyecanla bekliyordu aslındaBu yarının tek farkı Kardelen'in doğum günü olmasıydı Artık on sekiz yaşına girecekti


O sabah bütün oda erken uyanmıştı Eğlence planları yapılmıştı; pastalar hazırlanmıştı Her yıl olduğu gibi buruk gülümseyişlerle pasta kesilip, şarkılar söylenmişti Çoğu genç kız olmuştu artık Koridor aralarında, pencere kenarlarında fısıltılı seslerle sohbetler ediliyor, sırlar paylaşılıyordu Kardelen bu güzel günde nedenini anlayamadığı bir hüznün pençesine takılmış gibiydi Arkadaşları durmadan bir şeyler anlatıyor, ona sorular soruyorlardı


Fakat Kardelen dolan gözlerini arkadaşlarından gizlemek için sürekli başını yere eğiyordu


Bu gözyaşları gerçekten sebepsizdi Okulunu iyi bir dereceyle bitirmiş üniversiteyi kazanmıştı


En önemlisi bu yıl ailesini bulmak için seferber olacaktı Kardelen'in yüreğini tarif edilemez bir acı sarmıştı O beyaz bir güvercindi aslında Binlerce şarkıyla dönecekti kendisini bulduğu şehrin zindan gecelerine Umutları takıp kanadına binlerce yüreğe konacaktı Kardelen hıçkıra hıçkıra ağlıyordu


Bir müddet sonra ‘bunu da atlatacağım' der gibi masadan kalktı Arkadaşları hem şaşkın hem de aynı yolun yolcuları olarak gözleriyle uğurladılar onu


Günler sonbahara doğru yol alıyordu Artık yaz akşamlarının bunaltan havaları ılık bir rüzgarın koynuna sokulup serinletiyordu insanları Şimdi en güzel mevsimin en güzel ayı yaşanıyordu Eylül kokuyordu bütün sokaklar Kardelen'e müjdelerle gelmişti eylülArtık anne ve babasını bulması bir nefes kadar yakındı Sonunda annesinin izini bulmuştuOnca uğraşları meyvesini vermişti nihayet


Eylül durağından yola koyulan Kardelen verilen adrese gidip annesini aramaya koyuldu


Ana ocağını bulduğunda gördüğü manzara beynine kazınmıştı Çamurdan yapılı ve yer yer yıkılmış olan evin kapısında asılı kocaman bir kilit vardı Şimdi kör kuyuya atılmış Yusuf gibiydi Kardelen öylece beklemeye başladı Bir müddet sonra yanına gelen yaşlı kadına annesini sordu Kardelen Kadın onu tanıdığını ve yanına götürebileceğini söyledi Kardelen'e refakat eden kadın bir mezarlığın önünde durarak ona karşıda bir mezar gösterdi Kardelen ilk defa zamanın durduğu, akıp gitmeyi unuttuğu bir dilimde yaşıyordu Boynuna atılmayı düşlediği annesini bir mezarlıkta bulmuştu Toprak anasına sarılıp ağlamaya başladı Zaten tek sığınağı ağlamak değil miydi insanın? Gözyaşları mezara döküldükçe daha çok ağlıyordu Kardelen Kendisinin dokunamadığı annesine, gözyaşlarının dokunmasını istiyor gibiydi


Şimdi suç kimdeydi? Zamanda mıydı yoksa insanlarda mı? Şimdi kimsesizdi, oysa gecenin en ağır senfonisinden umuda yelken açmış bir yürekle gelmişti annesinin şehrine Şimdi binlerce soru vardı cevapsız kalan İstenmediği için mi yurda verilmişti yoksa yasak bir aşkın telafi edilemeyen bir hatası mıydı? Babası kimdi? Nasıl bulacaktı? Annesi onu neden bırakıp gitmişti?


Bütün umutları bir çıkmazın son durağıydı şimdi Geriye gitmeler kalmıştı Umut toplayıp tası tarağı terk etmişti bu şehri Ölüm vardı ve hayatın tam ortasından bakıyordu Kardelen'in koyu kahve gözlerine Ölüm vardı; en büyük acıyı bile küçümseyen, ölüm vardı şimdi; sahipsiz bir mezarda ağlıyordu Kardelen Bu eylülün onulmaz yarası, Kardelen'in en gözde acısıydı




25 Nisan 2008




Züleyha Selçuk


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.