Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kapmaca, köşe, oyunu

Köşe Kapmaca Oyunu

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Köşe Kapmaca Oyunu



Köşe Kapmaca Oyunu - Şule Meryem Canpolat yazıları


Daha dünyaya geldiğimizde öğrendik birbirimizle yarışmayıOyunlar kurup gizlice savaşmayıÖyle istedik ki her oyunda kazanan olmayıYa da öyle çok istetildi ki hep zafer sahibi olmamız Yenilgileri tanımlayamadık ilkinDüşmemiz kanıksanmadı evlerdeÜstümüzü kirletmemiz hoş bulunmadıÜtülü elbiseler, çamaşır sularından geçmiş bembeyaz gömlekler, narin ellerde örülmüş yelekler, hırkalar hep mükemmel bir çocuk olmamız gerektiğini haykırdı bizeHer çıktığımızda evlerimizden, oyunda üstümüzü kirletmememiz salık verildi bize, bilmem neden?


Oyunlardan köşe kapmaca, en bilindik, en çok oynanan oyundu çocukluğumuzdaO ağaç senin, bu ağaç benim der, dibine bir damla su dökmediğimiz ağaçların altında yer kapmaca oyunu oynardıkDışarıda kalmayı bu oyunla öğrendikHerkesin varken bir yeri, yersiz yurtsuz kalmayı, ya da bırakılmayı bu oyun hissettirdi bizeDışarıda kalmamak için fevri davranmanın, zamanla yarışmanın gerekliliğini bir tokat gibi öğrendik küçüklüğümüzde


Ne kazanmanın sevinci, ne de kaybetmenin hüznü gölgelemedi, çocuksu huzuruTakılmadan yenilmişiliğimize ve kibirlenmeden zaferlerimize, yeniden başlattık oyunu her defasındaBiz büyüklenmeyi, yenileni hor görmeyi bilmedikHep kazanmak telkin edilse de doğru-yanlış, dostlukları değişmedik, bu geçici saltanataOyun biter, gün biter, kavga biter "biz kalırdık" akşama yine bir köşe başındaYanyana dizilir bir sedire, "bizli düşlerle" bakardık gökyüzüneHayaller kurar, masallar anlatırdık birbirimizeGülme sesleri, muzip haller ve konuşma sesleri birbirine karışırdı bu hengamedeEvde büyükler, bahçede küçükler bazen yanan bir soba bazen bahçede bir ateş Etrafında oyun halkasıyla bu büyük ateş, düşünmeye değer bir uyumu haykırırdı her yereEve girdiğimde, büyüklere eşlik eder, gülmekten yorulmuş halimle dışardaki şamatayı dinlerdim ben deHiç mi bıkmazdık oyundan, hiç mi yorulmazdık kahkahadan?


"Enerjinin kullanıldıkça bereketlendiği çocuk dolu akşamlardan, bir köşe kapmaca oyunu kaldı hatıralardanBüyüdük ve hala bir köşe kapmamız telkin ediliyor bize sıkı sıkıAçıkta kalmayalım diye çok çalışmamızHırslarımızı nereye koyalım bilmeye vakit kalmadanYorulduk büyüdükçe, köşeleri kovalamaktan"


Çocukken tanımlayabildiğimiz bazı güzellikler vardı elbetteSevgi, dostluk, beraber oyunlar, koro halinde söylenen şarkılar, türkülerÇocuk der geçerlerdi üzerimizden, bakmadan derince bu güzel hallerimizeTeğet geçilirdik her defasındaBize bakıp ders alan büyüklerimiz olmadı hiçÇocuksu mutluluğumuza imrenip, kavgalarına mola veren bir çevremiz olmadı malesefHer bayram birbirine küstüğünü söyleyip selamı çok gören, savaşlarla küreyi altüst eden insanların hiç çocukluk evreleri olmadı sanırımOnlar canavar olarak mı geldiler yoksa yeryüzüne?Hiç çocuk olmadan, büyüklük taslamak mı en önemli rolleri?Eğer üstlerini azıcık kirletselerdi toz dumanın ne demek olduğunu bilirlerdiOyunlarda düşüp, yenilseler bazen de hep zafere odaklanmazlardı belki


"Şimdi büyük oyunlarda, büyük başarılar elde etme peşinde, tozu dumana katmış insanlarla doldukŞimdi kendi zaferi için, başkasını ezip geçen büyümüş çocuklarla iyice küçüldük"


Biz büyüdüğümüzü sandığımızda kaybettik bu güzellikleri belkiSevgiyi, dostluğu çocukluğa has bir şey olarak görmeye başladığımızda yenildik Arkadaşları okul sırasında, aşkları kalbimizin saflığında eriteli çok olmuşOyun arkadaşlarını kaybedeli, kazanma hırsının kederleriyle yüreklerimizi delik deşik edeli bir hayli zamanNerede olmamız gerektiğini unuttuk çoktanBaşında olmamız gereken o güzel yolları yarıladık iyiceBir evi, bir arabası, bir eşi olmalı herkesin bu muhakkakEvde neşeyle oynayan çocukları, işyerinde onu selamlayan dostları ve daha bir çok güzellik olmalı insanların hayatındaLakin sahiplenmeden, esir etmeden kendineYönetmeden, bir mülk gözüyle bakmadan sevmeli herkesiİnsanları bile gayr-i menkul olarak görmeye başladık büyüdükçeBelirli bir köşeye hapsedip onları, bencilleştik hepimiz deSevmek dedik adınaHapsettikçe, doyamadık tadınaHırslandık aslında düz gidilen yollardaYokuşlar karşıladı bizi, sevdiğimizi sandığımız girdaplarda




İnsan olmamız, hep insan kalmamız da anlatılsaydı keşke hepimizeBir baltaya sap, bir köşeye taş olmak kadar önemli olduğu haykırılsaydı zihnimizeO zaman insanlık sap olmak için baltayı almazdı elineBir katil hırsıyla kıymazdı birbirineOrmanlarını, denizlerini katletmezdi vahşiceHer şeyi kendisi için sanıp, heba etmezdi bu kadarVe sevmeyi; sahiplenmek sanıp taşlaşmazdı bu denliBir köşeye taş olmak adına, katılaşmazdı işinde, evindeDaha yumuşak olup, vicdanlı davranırdı belki birbirineAyağını kaydırmak değil, basamak olmak olurdu tek arzusu belki bir dostaBir arkadaşla bakmak dünyaya en büyük mutluluk olurdu


"Mekanik dünyanın mekanikleştirdiği insan sürüleri gibiyizHala sevgilerde katı, terfilerde hırslıyızBir köşe aşkıyla dönerken başımız, köşesini kaybetmiş mahrumzedeleri andırıyor halimizGüzel şeyleri, kalbimizin en güzel köşesinde sakladığımızı unutturdu zamanKalbimiz kadar temiz sayfaları kirletti, seçtiğimiz yeni mekanlar"




Maddi köşelerden manevi iklimlere bir kaçış oldu işte, yazmakDoğanın bile anlatmaktan yorulduğu güzellikleri haykırmakYeşillikler anlattı oysa bize huzuruBir Kuşun, bir çocuğun Cıvıltısında bulduk mutluluğuyine de tutamadık elimizde bizim olanlarıHep yenilerini istedikçe, kaybettik elimizde olanları daAynı çocukluğu düşlüyoruz şimdi şiirlerdeAslımızı arıyoruz kaybettiğimiz virajlardaHangi dönüşte, kaydık oyun sahasındankimbilir hangi k'arın peşinde mahrum kaldık dost sevgilerdenNeyin kar neyin zarar olduğunu zaman öğrettiYazdıkça yeni şeyleri, bu sorgulayış bizi yenilediArtık çok iyi biliyoruz kaybettiklerimizin nerde olduğunu


"Artık kazanmak kadar seviyoruz yeri geldiğinde yenilmeyiÜstümüz başımız kirlensin önemli değil biliyoruzBiz kalbimizin kirlenmesinden, çok korkuyoruzBir düşüncemiz, güzel dünyanın doğallığıBir düşüncemiz, kalbimizin hep özlenen saflığıBu ikisini yeniden istiyoruz şimdiTüm gayretlerimiz, bir asla dönüşün hikayesi gibi öyle ki"


Savaşlar içinde bir kalemi olması insanın en güzel nimetGeçici köşeler içinde, bir köşesi olması yazı yazarkenBu köşeden huzura pencere açar insanBu mekanda, birbirini kapmaya çalışmaz yürekli olan hiçbir insanSevgiyi bilen yürekler engindirBir damlada kirlenmeyecek kadar derindirKıskançlık ve savaş bilmez yürekleriSoyut aleme şevkle taşar kalemleriSonsuzluğa akacak tek şeydir yazan bir elKapalı mekanlardan huzura açılan bir pencere gibidir, her yeni kelimeİşte bu köşe yormaz insanıTaşlaştırıp, boğmaz sahibiniyazdıkça incelir yüreklertaştıkça birleşir bilekler




Bir köşem olsun istiyorum büyüdükçe

Huzur bulmayı, yüreklere süzüldükçe

Anlatmayı dostluğu, sevgiyi bu pencereden,

Kalp evimde hırslarıma yenilmeden






Şule Meryem Canpolat



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.