Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kış, yolculuğu

Bir Kış Yolculuğu

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Kış Yolculuğu



Bir Kış Yolculuğu hikayesi - Dursun Yüksek hikayeleri

Sömestr tatiline birkaç gün vardıOkulun hoparlöründen adımı duyduğumda şaşırmıştımOkula arada sırada sadece babam gelirdiOnun gelebileceği bir zaman değildi

Gittiğimde eniştemi (halamın eşi) gördümAlmanya'da çalışıyordu ve köyden dönerken nasıl olduysa uğramıştıAcelesi vardı Biraz muhabbetten sonra ayrılmak üzere hareketlendi

Ellerini öpmek için uzandığımda,boşta kalan elimin içinde bir el , elin içinde de kağıt parçalarını hissettimBu durumla karşılaşan herkesin yaptığını yaptım ben de , aynı hızla cebime attım onları

Artık bir an önce gitmeliydi , gitmeli ve hasılata bakmalıydımBabamın o zamanlar bana bıraktığı harçlık , aylık elli liraydıGider gitmez elimi cebime attımOrada tamı tamına İki yüz lira duruyordu

Kastamonu Göl Öğretmen Lisesi'nde okuyordumKışın sömestr tatilinde köye gitmek de, köyden okula gelmek de bir sorunduŞu meşhur küre henüz ısınmamıştı , kar yağdı mı insan boyunu aşardı Daha 12-13 yaşlarındaydımİki yüz lirayı gördüğümde ilk düşündüğüm şey ,bu kez köye giderken rahat olacağımdıÇocuk aklı işte, paranın karı yenebileceğini düşünmüştümTek bildiğim kolaylık , ilçeden taksi tutmaktıBu parayla da rahatça bunu yapabilirdim


Birkaç gün sonra tatil zamanı gelmiştiKastamonu'dan ilçeye rahatça ulaştımHemen Satı ağabeyi bulmalıydımBabamla birlikte gelip gittiğimiz zamanlarda onu bulur , onun taksisini tutardıkDevrekani küçük bir ilçeydi ve bulmam zor olmadı

-‘Satı abi benim köye gitmem lazım' dedim

-Abisinin yollar kapalıAma istiyorsan Çal'a kadar götürebilirim

Çal dediği yer Devrekani- Bozkurt yolundan bizim köy yolunun ayrıldığı yerdiOradan köye olan mesafe de 15 km kadar vardıO güne kadar da o yolu hiç kullanmamıştıkBabam Bozkurt ilçesinden köye tayin olduğunda oradan eşyalarımızı atlarla taşımıştık , hatta kardeşimle beni de atın iki yanına astıkları küfelere koymuşlar , köye de öyle gitmiştikO zamandan bu yana da 5-6 yıl geçmişti

Devrekani'den çıkmadan önce 2-3 tane ekmek aldımYanımda da kocaman bir valizTaksiye binip Çal'a kadar gittikİndiğim yerde civar köylerden gelip Bozkurt ya da Devrekani'ye gidecek yolcuların bekledikleri tahtadan bir kulübe vardıDediğim gibi kışın kasabalara ulaşmak ancak bu yolla olasıydıOrada bekleyeceksin , yoldan geçen ne tür araç olursa durdurup bineceksin

Selamünaleyküm diyerek içeri girdimİçeride 4-5 kişi vardıBizim oralarda pek olmaz ama nedense kimse oralı olmadıNesin, kimsin, nerden gelip nereye gidiyorsun diye sormadılar

Aradan birkaç dakika geçti,dışarı çıktımKulübenin arka tarafında derme çatma bir tuvalet varTuvalete girdim,başladım ağlamayaNe ağlama amaNasıl gideceğim ben ,ne yapacağım

Geri döndüğümde muhtemelen kızaran gözlerimden ağlamış olduğumu anladıkları için sorular başladı

-Niçin ağlıyorsun?

Ben ısrarla ağlamadığımı anlatmaya çalışıyorumKarla yüzümü ovuşturdum gibi bir de yalan uydurdum

-Hangi köydensin?

-Kimlerdensin?

Babamı söyledim , tanıyan olmadıDedemi söyledim Yaşlı bir amca öteden seslendi:

Oğlum, deden benim ahbabımdırBen aha şu aşağı köydenimBu akşam misafir olYarın gidersin

Yok amca ben giderim dedim

Valizimi sırtıma yükledim,ekmek poşetini elime aldım , çıktım yola

Yol dediğim , 1-1,5 metre karlar arasında yürüyerek gelip giden köylülerin oluşturdukları kar içinde bir patikaKöy yolunu bilmiyorum ama bu izleri takip ederek gidebilirim diye düşünüyorumKışları akşam karanlığı erken basar , benim yola çıktığım saate bakılırsa akşama kadar ulaşma şansım oldukça zayıfKöylerde saldırgan köpekler var , yol orman içinden geçmekteYürüdükçe ormanın derinliklerinden kurt ulumaları duyuyorum, ya da bütün sesler bana kurt uluması gibi geliyorBu tür durumlarda ne yapılır bilmiyorum ama

ben türkü söylemeyi seçiyorumHer halde sesimi duyup yaklaşmayacaklarını düşünüyorum

Sese yaklaşma olasılığı da olabilir ama yok , bu sese katiyen yaklaşmazlarTürkü aralarında da yeni bir türkü aklıma gelene kadar heyyyy, hooooy gibi bilinen ve bilinmeyen bütün naralarla boşluğu doldurmaya çalışıyorumTürkü aklıma geldiğinde yeniden başlıyorum, ama

sözlerin hepsini bilmediğimi fark ediyorumBazıları iki satırda , bazıları bir dörtlükte bitiyor

Ulan diyorum okulda ezberlediğim her şiirin yanına bir de türkü ezberleseydim

Her köy içinden geçişte ekmeğin birazı gidiyorBu demektir ki yüküm her köpek saldırısında biraz daha azalıyorBu arada da sağa sola kaçışlarda hep kara battığım için paçalardan yukarıya doğru ıslanıyorum

Aşağılardan bir yerden gelen ezan sesini duyduğumda rahatlıyorumDemek yolu şaşırmamışımBizim köyümüzün olduğu yer Yaralıgöz dağının eteklerinin karşı yakası

Ben oraları bir ayran tasına benzetirimTasın yan yüzlerinde köyleri hayal edinDibinde de o köylerin ortak pazar yeri vardırPazar dediysem , büyük bir cami ,bir değirmen ,bir bakkal dükkanı, iki-üç kahvehane , bir lokantanın bulunduğu ; bunların 100 metre uzunluğunda bir yol üzerinde iki sıralı olarak dizildiği bir alanCuma günleri hareket vardır sadeceHerkes alışverişini yapar, Cuma namazını kılıp köyüne dönerBu yüzden de Cuma yanı , Cami yanı diye anılırBuradan bizim köye ulaşmak bir saat alır

Ezan sesini duymamın ardından yarım saat kadar daha yürüdümArtık hedef köye ulaşmak değil , Cami yanı'na ulaşmaktıDeğirmeni bizim köyün muhtarı işletiyordu , muhtemelen orada birileri olurduNihayet değirmeni gördümAramızda sadece geçilecek bir dere kalmıştı

Derenin kenarına geldiğimde suların epeyce de yükselmiş olduğunu gördümÜzerine bir tomruk koymuşlar , tutunmak içinde kenarına birkaç tahta parçası çakmış güya bir köprü yapmışlarBir suya baktım, bir köprüye Iıııh ikisi de yemiyorSonra üstümü yokladım

Evet belden aşağı sırılsıklamDere köprüden daha güvenli , daldım , yürüdüm geçtim


Değirmende Muhtarın oğlu vardıİçeride küçük bir odada soba gürül gürül yanıyordu

Üzerinde de bir tencere duruyorduYemek saatiymiş , tenceredeki de Tarhan çorbası


O gün, bugündür tarhana çorbasını çok seviyorumHele içine de ekmeği doğradım mı değme gitsin


Not : Bu anıyı birkaç yerde anlattımAma anlattığım zamanların sadece birinde babam, birinde oğlum vardıBir daha onlardan birinin bulunduğu bir ortamda anlatmadımÇünkü

Babam

- Bu da bir şey mi ki ! diye başlayan bir cümle kurarak kendi anılarını anlatıyor

Oğlum :

‘Baba onlar o zamanmış' diye sadece bir cümle kuruyor


Ve ben onları tarhana çorbasından bile çok seviyorum




Dursun Yüksek


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.