07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ağlama Ne Olur
Ağlama Ne Olur Yazısı - Ağlama Ne Olur Şule Meryem Canpolat - Şule Meryem Canpolat Yazıları
Ayrılık suru üfürülmeden önce bedenlerimize, yürek cızırtıları eşlik etti sevgimize Dokundukça yüreklerimiz birbirine, köz olmayı öğrendim sessizce Kimse haberdar olmadı yangınımızdan İmkansızlıkları kül eden yanlarımızdan İç burkan namelerde öğrendik biz beklemeyi Duyduğumuz her ses, söze dönüştü içimizde Bizi sonsuzluğa çekti öyle ki 
Bazen ayrı noktalardan başlayıp, aynı noktada buluşmak, bazen de aynı tellerden, farklı tınılara dönüşmek Sonuna geldiğimi sandığım yolları seninle yeniden başlamak Hiç bilmediğim yolları seninle bitirmek Kelimelerle dağıttığım sessizliği seninle yeniden toplamak Baktıkça gözlerine derinden, seslice konuşmak bir akşamüstü Aşkın dili, dilsiz kalmak ansızın Gidişleri tariften aciz kalmak ve bir sabah Ellere bakmadan, elsiz kalmak bir başına Kimsesizliği varlık saymak aşk uğruna "İşte bu yüzden, acıya daha yakındır aşk Her aşkın acılığında gizlidir, özlenen hayat" 
Ağlama ne olur! Bekleyeceğim demiştin ya, geleceğim bir gün Virgül kadar yarım kalmış aşklara son nokta gibi Ünlem kadar şaşırtacağım gelişimle sevgimizi Sadece bekle sevgili Sorma ne saati ne de takvimi Bir mevsimin gidip, bir mevsimin gelmesi gibi Bir gülün açması, bir kuşun göçü gibi sabırla bekle beni Tıpkı beklediğim gibi seni 
  
Her güzde yerlere dökülen yaprakların hışırtılarına tebessüm etti hüznümüz Her damladan, gülücükler fırlattık umutla selamladığımız gökyüzüne Bir tek kuşlar aldı hüzünlü selamımızı Sadece onlar duydu ağlayan yanlarımızı Biz aşkın derin girdaplarında öğrendik ağlarken gülmeyi Arada yüreğimize takılan hüzünleri ertelemeyi Aşkı en büyük sevinç bildik En çok aşkın hüznüyle dirildik Acı kendini esirgemedi sevince Gelmek için beklemedi, yüreklerimizi dinleyince Beraberliği acıda bulduk Kavuşmuş gibi her acıda, mutluluğa doyduk sanki Mutluluk kadar acıyı da şükre değer bildik öyle ki 
"Hayatı tüm renkleriyle sevdik" 
  
Bazen ölümsüzlüğüne özleyen, bazen ölümüne bekleyen olduk, aşkın bizi tekrar eden döngülere hapsettiği, duraklarda Gelmesi istenen gelmedi Sevmesi istenen sevmedi yeterince Ya da gitmek isterken gidemedik, varamadık aşkın iklimine herşeyiyle Dünya yorgunu başımızı koyamadık sevgilinin dizine Saramadık bizi saranları biz de derince Bir köşe başında beklemek düştü kaderimize Şimdi halel getirmiyoruz kederimize Beklemeyi seçiyoruz sadece Yaprağın hüznü eşlik ediyor şimdi de hüznümüze Baharla beraber yenilenmeyi istiyoruz biz de Sessizlik kaplıyor her yanı Öyle bir hale geliyoruz ki ayrılıktan Ne bir kıpırtı, ne de bir anı "Ölü sandığımız topraklarda saklı umudun adı" 
Ağlama ne olur! O büyük gözlerinden aldım ben sensizliği Yüreğime ilikledim sana dair herşeyi Sensiz gecelerde nefesini, bir köşede durup beklerken, gözlerinin yeşilini Seninle yeşerttim düşlerimi Büyüdüm uçarı zamanlardan kalma acılarla Yürüdüm ardından bıraktığın adımlarla Adımlarımı sayma ne olur! Ben yüz derim belki bin olur Sen olduktan sonra her zerremle, günlerin, adımların sayısı mı olur? Sen sadece bekle sevgili Tıpkı seni beklediğim gibi 
  
Bir kuşun ötşünde belki, bir gülün açışında Akşam kanarken gizlice sabaha, güneşin doğuşunda Bekle bilinmeyen bir anda Sorma söyleyemem, ne akşamda, ne sabahda Geleceğim dedim ya, bir parantez açtım vuslata Ayrılıklar dokudum arasında Kader ölçtü, kader biçecek Kader dikti, kimse bir daha sökemeyecek Bekle sevgili Seni beklediğim gibi 
Belki bir bayram sabahı Belki, bir günün sonunda Kader seçti ya bizi bir kere Hükmü yok artık zamanların Ben bugün derim, yarın olur Bilemem senden ayrı kaç yıl, kaç hazan olur? Mevsimsiz bekle beni Bir yıldız gibi kayacağım sana Akisler çizerek sonsuzlukta Herkes bizi yok sanacak Belki, yer, gök ağlayacak İşte o an ereceğim sana sevgili! Melekler kanatlarında ağırlayacak Yıldızlar toplayacağız seninle Her yürekte yeniden dirileceğiz birlikte İnsanlar karşılıksız sevmeyi bildikçe 
Bekle sevgili! Seni beklediğim gibi 
Şule Meryem Canpolat
|
|
|