07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kibritçi Melankolik Kızın Hayalleri 5
Kibritçi Melankolik Kızın Hayalleri 5 Yazısı - Kibritçi Melankolik Kızın Hayalleri Şule Meryem Canpolat - Şule Meryem Canpolat Yazıları
Sevme diyordu kendine Bu kadar çok sevme! Yenilme artık sevdiklerini her kaybettiğinde, kendine Özleme artık seni yar bilmeyenleri Ağlama kibritler çakıp, her gidenin ardından ağıtlar yakarak 
Melankolik kız uslandım sansa da, sevmeye devam ettikçe insanları aynı tekrarlarla boğuşmaktı kaderi Kadir bilmez insanlar mıydı hayatı zehreden, yoksa söz dinlemez arsız yürekler mi, çözememişti melankolik kız Nefret etse insanlardan sanki bu kadar suç sayılmayacaktı Ne zor işmiş sevmek Gururunu aşk yolunda heba etmek 
Kibritçi melankolik kız sıcak ülkelere, sıcak evlere rağmen kaldırım taşlarında ve yollarda geçirdiği soğuk kış günlerini düşündü Hala, kibrit alevinde ıstmaya çalıştığı yüreğiyle sürgündü 
Neydi melankolik kızı bunca yollara iten? Buzullarda dondurulmuş mutlululuklarını, erteleten yürekli olmak bile ağır geliyordu bazen yüreksizlere 
Melankolik kız da dahil ne çok masal okumuştuk küçüklüğümüzde ne çok masalsı çizgi filmler izlemiştik pembe ülkelerden Ölmeden, mutlulukla sonuçlanan masallar bir yana Mutlu olmayı ötelere ısmarlayan vurgunzedeler diğer yana Hep prens ve prensesin buluşmasıyla son bulan sonsuzluk ikliminden bize kalan ne? sadece izlemek mi efsane hayatları ve beklemek mi hiç gelmeyecek yarınları  
Anlaşılabilseydi yeterince, anlayabilseydi o da herkesi, melankolik kız olmazdı zaten adı Bir kibrit alevinde tek başına kurmazdı hayallerini Dost yürekler yetişseydi imdadına, sürgünlüğü seçmezdi bir başına 
Düşündü melankolik kız Her insanın ateşe hasret, donuk kalplerini  ve hayaleti andıran, sessiz bıkkınlığını insanların Kimi çok vermekten yorulmuş, almanın telaşında Kimisi almaktan, vermeyi unutmuş, almak alışkanlık adeta 
Niye böyle diyemedi melankolik kız? Üzüldü herkesin kimsesizliğine Kalabalıklar içindeki sessizliğine Kibrit taneleri yeter miydi, buzulları eritmeye Ve hayaller, kimsesizliğimizi dindirmeye 
Işınlı kalpler aradı kibritçi kız Kalbe tesir eden, dost yürekler Hoşgörüp, hoşsevenler Sevildikçe, sevmeyi cevher bilenler Ama kibritçi kız da, severken ytirmişti içindeki güneşi İmkansıza adadığı, sahipsiz cevheri 
Ne zormuş dedi kendi kendine Hem insanların içinde Hem uzaklaşıp onlardan millerce Ne zormuş mesafe koy(ama)mak Sevgi almanın girdabında yersiz oyalanmak İçinin sürekli acıması bundandı işte Yara sararken bile kanaması Ansızın yola vurması sürgün ruhunu Anlatmaktan yorulması, dipsiz yorgunluğunu 
Bizler yeni hayatları düşlerken, hem maziyle içiçe Melankolik kız kaldıramazdı yitik maziyi bile Üstünden atarcasına savurması her şeyi bu yüzdendi Ansızın bitirmesi eskileri, gelgitlerin içinde hep bu yüzdendi 
Yeniden başlamak için ne çok mevsim atlamıştı kendi içinde Ne çok hazanla devrilmişti, her sevdiğinde Yenilenmek için kaç topraktan sürgün edilmişti Kaç yüreğe girmişti hesapsız Ama melankolik kız adı  Tanımıyor kirli dünyayı Kapatmış farklı duygu tonları önünü Göstermiyor etrafındakilerin gerçek yüzünü 
Seviyordu işte sadece, melankolik kız Her sevdiğinde, uzak diyarlara kaçıyordu hep bu yüzden Sobelense de ansızın, dalsa da oyunlara, kansa da yalanlara sadece seviyordu Işınlı kalpler aydınlatana kadar yönünü, sürüklemeye devam edecekti ruhunu Kibritçi kızların hayallerini dağlasa da, yalancı baharlar Pes etmeyecekti, hayallerinin bir gün gerçek olacağına inananlar  
Yürüdü melankolik kız yol yürüdü 
Şule Meryem Canpolat
|
|
|