Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ayrılmak, sevdiğinden

Sevdiğinden Ayrılmak

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sevdiğinden Ayrılmak



sevdiğinden ayrılmak zorunda kalmak - pişmanlık hikayesiVakit ilerledikçe kent ışıkları da sesleri gibi kaybolmaya başlamıştıŞehir kaplumbağa gibi korkulardan kaçmak için sığınmıştı kabuğunaHava çok soğuktuÇatı katımdan görünen pencerelerin arkası buğulanmıştıCamların kenarları buz tutmuştu Ellerim çok üşüyordu elimde eldivenlerim vardı ve yazmaya çalışıyordum Ayağımdaki kalın babadan kalma postallar bile ayaklarımın morarmasını engelleyemiyordu Soğuğu düşünmemeye çalışarak daktiloya vuruyordum parmaklarımı Daktilom yatağımın üzerindeydi ben yerde oturup yazıyordumYazmalıydım


Zaman zaman tek odası ve bir küçük küvetli banyosu olan çatı katımın bir yerine gözüm takılır ve ne kadar zaman bilmem sanki orayı hiç görmemiş gibi bakar bakardım Giysi dolabım -gerçi ona dolap bile denmezdi ya-kumaştandı Çoğu zaman kapamazdım fermuarını da Dağınıklığını saklayacak kıyafetim olmazdı ki hiçVarım yoğum bu tek odalı kat, daktilom, yatağım ve biraz ıvır zıvırdı Yazardım, parmaklarım acırdı daktilonun tuşlarına vururkenTuşlar sertti ve ben vururken sanki acı çekermiş gibi kesik kesik inlerlerdi Yanlış vuramazdım onlara Herşeyimdi yazılarım beni kurtaracaktı onlar Belki ilerde bir yazar olurum diye gündüz bir bulaşıkçıda çalışır, gece yazardım


Ve bir kadın severdim üşürken Her sabah aynı duraktan aynı otobüse binerdikHiç yüzüme bakmazdıHer sabah aynı saatte aynı yerden binerdik otobüse ama hiç bakmazdı Başı önde belki işi -belki baka birşeyi işte- düşünür gibi gözükürdü Hiç konuşamazdım Ellerim ceplerimde bakardım sessizce başını kaldıracak mı diye O hiç bakmazdı Bulaşıkçıya varır varmaz yıkamaya başlardım akşamdan kalmış bulaşıkları Üşürdü ellerim Yazdıkça umudum tükenirdi Yazdıkça düşüncelerim benim içimden çıkmak için savaşır olurdu Git derdi bir yanım Gece ışıkları yanmayan şehre git


Yemek servisine de başlamıştım Sabah bulaşık yıkardım, öğlenleri genelde yemek ısmarlayan çok olurdu, kıramazdı onları ustam gönderirdi beni servise


Acaba hiç tanınmazmıydım diye düşünürdüm Ozan Yıldız’a rastlamasaydım diye düşünüyorum bu sıralar Keşke diyorum o ölmeden ona duyduğum saygıyı sevgiyi biraz daha anlatabilseydim, Beni bulaşıkçıyken tanıyıp bu yazarlık günlerime getiren o, yıllar öncesine kadar bana babalık eden adama


Ve bir pişmanlığım, bir keşkem daha var Duraktaki kızı keşke bir daha görebilseydim O kendini öldürmeden önce keşke onu sevdiğimi söyleyebilseydim Belki de aşklar ben üşürken gelirdi


alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.