Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eksik

Eksik

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eksik



Eksik Yazısı - Eksik İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları

Audrey Hepburn’ün hayatını okuyorum Faşist düşüncenin Avrupa’da örgütlenmesi için çalışan barones bir anne ve üvey babanın sevgisiz, otoriter eğitimi altında büyüyen küçük kız, direnişçilerle çalışacak kadar cesurmuş meğer Hollanda’da açlık ve sefaletle mücadele ettikleri günlerde İngiliz askerleri tarafından kurtarılan Hepburn, tütün kokan İngiliz askerinin ikram ettiği çikolatayı ve sigarayı hayatı boyunca özgürlüğün simgesi olarak görmüş ve ikisinin de tiryakisi olmuş Her zarif kuğu gibi o da ürkekliği ile aklımızda yer etmiş isimlerden biri


Bütün dünyayı etkisi altında bırakmış efsanevi bir isim olmasına rağmen kendine güvensizliğiyle yaşamının tadını çıkaramamışlardan


Öz babasının ardından üvey babasının da terk etmesi onun içinde asla iyileşmeyen bir yaranın açılmasına sebep olmuş Ve bu yüzden hayatı boyunca sevginin kalıcı olabileceğine asla inanmamış Şefkat konusunda güvensiz olduğunu, şefkat gösteren herkese müthiş bir minnet duyduğunu saklamazmış hiç Bu güvensizlik tüm ilişkilerinde onunla olmuş hep Âşık olup evlendikten sonra bile sürekli bir terk edilme korkusuyla yaşamış


***


Biyografi okumayı çok severim Hele iyi araştırılmışsa ve objektif bir yazar tarafından kaleme alındıysa Söz konusu yaşam öyküsünün üzerinden tarihi bir kez daha görebilmek olağanüstü gelir


Garip bir biçimde büyük yıldızların çoğunun en büyük sorunlarının kendilerine güvensizlikleri olduğu çıkıyor ortaya


Bu Marliyn Monroe da olsa, Marlon Brando da olsa değişmeyen bir yazgı sanki


Küçücük bir iyilik karşısında ederinden fazla bir bağlılık duyan bu insanların mutsuz ilişkiler içinde savrulmalarına şaşırmamak gerek


***


Uzun zaman sonra çıktığım tiyatro sahnesindeydim Perde kapandığında yükselen alkışlar, gözümde patlayan ışıklar, ayaktaki seyircinin muhteşem tezahüratı, kulisime yığılan çiçekler, boynuma sarılan arkadaşlarım, kızım, ailem, beni hiçbir işimde yalnız bırakmayan sevenlerimle sarmalanmış olmama rağmen


Bu olağanüstü dakikalar içinde aklımda hep bir tek şey vardı “Birazdan bitecek” diyordum


Birazdan bitecek ve gidecekler


Sabaha dek tuttum çocukluk arkadaşlarımı, gün ışırken gittiler evlerine


Kapıyı kapattığımda “hep bir eksik” diye düşündüm


Gün ışıyordu


Audrey Hepburn’ün güvensizliği öyle tanıdık geldi ki bana Anlatması güç ama Hiçbir alkışın ve onayın onaramayacağı bir hasardır o güvensizlik aslında


Hep bir eksikle hep “bir” eksik yaşarsın sonunda


***


Bu kapağın altında gizli!


Amma da gürültü kopardı Üstelik ilk de değilmiş Bugüne kadar Türkiye’den dört isim de aynı ‘tencereye’ kapak olmuş! Tencere diyorum diye kimse kızmasın Keza çok nefis, harikulade yemekler çıkıyor oradan, Time dergisinin mutfağından


***


Black Eyed Peas’in bir şarkısı varmış; bilir misiniz? Ben de dün benimle şarkıyı paylaşan bir arkadaşımdan duydum Şarkının adı “The Time” Arkadaşım bir de e-mail atmış bana Diyor ki “Bu şarkı -hayatımı yaşadım ve hiç böyle hissetmedim ve yemin ederim ki bu doğru ve bunu tamamen sana borçluyum- diye devam eder Şarkıyı iyi dinle ve benim için köşende şu soruyu sor: Acaba Erdoğan’ın bugün geldiği yerde ‘Bunu tamamen sana borçluyum’ dediği biri ya da bir şey var mıdır?”


***


Sorunun cevabı tabii ki bende yok Başbakan’ın kendisinde gizli


Kim bilir, bir gün denk getirir sorarım Belki de bu yazıdan hareketle birileri sorar, Başbakan cevap verirse yazar ve biz de öğrenmiş oluruz


Ama arkadaşımın sorduğu soruyu bir başka gazeteci arkadaşımla paylaştım O da şu mail’i gönderdi Sordum, sizinle paylaşmamın bir sakıncası yokmuş


“İclalcim


Black Eyed Peas’i ömrümde ilk kez senden duydum Ama dinleyeceğim O kapağın altında ne var diye soruyorsan cevabım şudur:


Minareler süngümüz, kubbeler miğfer


Camiler kışlamız, müminler asker


Bu ilahi ordu dinimi bekler


Allahu ekber, Allahu ekber


***


Bir de şiir sevmez bu ülke derler!


***


Merdivenlerden hızlıca çıkmak, yanlış


Kısa adımlarla, uzun uzun düşünerek çıkmak ise doğru


Niyetinden emin olmadığın insan, yanlış


Kalbini görebildiklerin ise doğru


Kaç yanlış doğruyu ya da kaç doğru yanlışı götürür?


İşte bu durum bir muamma


2che


İclal Aydın

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.