07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Adam Olmak Adına Nice Ayrılıklara
Adam Olmak Adına Nice Ayrılıklara  
Bir gün daha çaldım sensizlikten Zor da olsa vurdu saat gece on ikiyi  Şimdi önümde yeni bir sensizlik var İçinde, beni neyin beklediğini bilmediğim yirmi dört saat daha var  Sonra o da geçecek  İşte böyle kovalayacak birbirini yarınlar Derken unutucağım seni, unuttuğumun farkında bile olmadan Doğrusu da bu zaten, aksi halde hatırlamış olur insan “onu unuttum” demek bile hatırlamaktır Bu cümleyi aklıma getirmeyecek derecede unutmalıyım seni izin kalmamalı  Başkasını ararken yanlışlıkla senin numaranı çevirmemeliyim, kendimle dalga geçeceksem; bu başka birşey için olmalı  Sana dair hiçbir fikir kırıntısı kalmamalı beynimde Zaman aşımına uğramalı tüm tasalar Hiç sevilmemiş, hiç yaşanmamış gibi yabancılaşmalısın Tesadüfen bir yerde adın geçtiğinde, irkilmemeliyim Hakkında sorulan her soru cevapsız kalmalı Çok seven insan aynı ölçüde unutmalı 
Seni bir gün hatırlanmamak üzere sileceğim Ama şimdi değil, çünkü ardında bıraktıklarından öğrenmem gereken çok şey var daha Eğer gerçekten dendiği gibi ayrılıklar-acılar insanı adam ediyorsa; ben kızmamalıyım gidenlere Ben senin ve senin gibiler sayesinde bir gün adam olacağım Ama şimdi değil Çünkü dersini çıkarmam gereken çok ayrılığım var benim “Adam olmak adına, nice ayrılıklara  ” Bak gördün mü böyle dalga geçmeli insan kendisiyle Yanlışlıkla o numarayı tuşladığında değil 
Şu durumda bile gülümseyebiliyorsam, epey yol katetmişim demektir seni unutma yolunda Acaba diyorum bu yazıyı yazmasa mıydım? Neden dersen canım acımıyor ki? Yani yazıya başladığımdan beri birtek sigara dahi yakmadım Evet, çok az kalmış seni unutmama  Bunu hissediyorum  Yazmasam da olurdu ama ölmek üzere olan yokluğuna can çekiştirmek hoşuma gidiyor! Amatör bir şairin intikamı olsa gerek bu 
Oysa ben bunları yazmak için başlamamıştım sana Hatırlıyor musun o ilk günü İnsanın tanımadığı birinin masasına yaklaşıp, o tatlı gerginliği yaşayarak “merhaba” demesi ne kadar garip Kim bilir neler düşünmüştün o an  Beni senin yanına iten şey neydi diye çok merak etmiştim zamanında Elinde sigaran, bakışlarını bir noktada toplamıştın Buydu belki de beni sana çeken manzara Ben sessiz insanları, az konuşan insanları hep tanımak istemişimdir Çok sustuklarına göre vardır anlatacakaları bir şey mutlaka diye düşünmüşümdür Neden sonra farkına varmıştım kaybolmuş bir insana selam verdiğimin Neden az konuşuyorsun diye sorduğumda verdiğin cevap etkilemişti beni “susturdular  ” Anlıyordum Neden diye sormaya gerek yoktu Artık bakışlarını topladığın o noktanın yerini benim yüzüm almıştı, konuşmaya başlamıştın nihayet  “dinleyecek bir insan buldum” diyordun yada buna inanmak istiyordun Suskunluk benim dilime uğramıştı sonra Soru sorma sırası sendeydi bu sefer; “sen de pek konuşmuyorsun, neden? ” Benim cevabım seninkinden biraz farklıydı “kelimelerimi çaldılar, bana söyleyecek söz kalmadı” sonuçta ilk ortak noktamızı bulmuştuk, -susmak-  ikincisi ise, yani karşılıklı yaşadığımız en gerçekçi şey; -ayrılmak-  ve nihayetinde –unutmak-  farkında mısın bilmem? İnsana hoş gelen hiçbir ortak yönümüz yok  Hep kaybetmek üstüne, susmalarımızın içinde bile yenilgiler var  insan, ilk başta iki yaralı kişinin birbirini daha iyi anlayabileceğini, mutlu olmak adına birbirlerine daha sıkı sarılabilecğini düşünse de, aslında tam tersi doğru  Biri hasta, biri doktor olmadan olmuyor aşk  O yüzden bizim mutlu olmamız uzak ihtimaldi  
Ben, bugün bunları yazmak için gelmemiştim o masaya Gel gör şimdi unutmak üzereyim Pek sevimli değil bu  -bir insanı unutmak? ? ? - Anlamı olmalıydı oysa geride kalanların  Biz şimdi onca zamanı unutmak için mi yaşadık? ! Geriye birkaç şey kalmalıydı hatırlanmaya değer  Akla geldiğinde insanın içini titreten, anlatıldığında dinleyen kişiyi düşündüren, en azından bir sigara yaktıracak kadar burukluk veren bazı anılar kalmalıydı geriye   Demek ki biz unutmak zorunda kaldığımız tüm zamanları biraz boşa haracamışız Şu an benim aklıma gelen zamanlar’ın çoğu zorlama  belki ilerde bir anlamı olur ümüdiyle, adettendir diye yaşanmış, klişeleşmiş şeyler 
Galiba zamanı geldi de geçiyor Eğer yapacak bir şey kalmadıysa en doğrusu bu, unutmak!
Göreceksin; seni hiç bir şey olmamış gibi    Seni, yüzüme o tatlı gerginliği alıp da masana hiç yaklaşmamış gibi  Adını hiç duymamış, ellerinden hiç tutmamış gibi    Hiçbir anı, hiçbir geceyi, hiçbir mutluluğu ve hiçbir acıyı yaşamamış gibi unutucağım    Sonra bu yazının karşısına geçip, yine hiçbir şey olmamış gibi okuyacağım senden kalan kırıntıları 
Üzgünüm, yapacak hiçbir şey yok artık
Belki de unutmak; adam olmaya çalışan insanların tek silahı    
Okan Savcı
şiir fon müzikleri - müzikli şiirler - arka fon müzikli şiirler
Facebook Müzikli Şiirler Sayfamıza Bekliyoruz
|
|
|