07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kızanım Demiş
Kızanım Demiş Yazısı - Kızanım Demiş İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları
Sedef  Arkadaşım  Ozan’ın annesi  Zaman zaman pazartesileri onun mektuplarını paylaşıyorum sizinle  Geçtiğimiz hafta canım Ozan için bir mücadeleye girdi  Ki mücadele dediğimiz şey hiç de eksik olmaz ya hayatımızda  Ozan’ın otistik olduğunu iki buçuk yaşındayken öğreniyor Sedef  
Ozan’ın denize girdiği o ilk günün fotoğrafını öyle çok sevmiştim ki  Annesi Sedef’in gözleri o fotoğraftaki bulutlar gibi bulutlu, o dalgalı deniz kadar dalgalıydı  
Bakın bu gökyüzü, bu deniz Sedef’in gözleri  O gözlerin bebeğinde Ozan’ın görüyorsunuz  
Diyor ki sedef:
***
Denizin ortasında bir ıssız ada  
Sevgili İclal,
Geçen mektubumda bahsetmiştim ya, çekmecemde yarım mektuplar var diye Geçen hafta onları tamamlamaya fırsat bile olmadan, yeni bir taneyi başlayıp bitirmem gerekti
O hafta Güzin Abla’ya yazılmış bir mektup okudum Benim de geçtiğim yollardan geçen bir anne, mektubunda koskoca bir toplumun çocuğunun durumuna olan ilgisizliğini anlatıyordu Bu bana çok dokundu İclal
Çünkü benzer deneyimleri ben de yaşadım Tüm sıkıntılar üst üste gelir, bu durum seni önce fena halde yıldırır Birden bir kuyunun dibine düşersin Bir süre biri gelip seni kurtaracak sanırsın Issızlık giderek artar Bir umut ışığı ararsın
Kuyu derindir, nasıl olup da buraya düştüm ve hâlâ sağlamım diye şaşırırsın Sonra ‘neden ben, neden benim çocuğum?’ dersin İsyan edersin Bu cümle aylarca zihninde yankılanır durur Seni yaratan, sana neyi nasıl vereceğini senden çok iyi bildiğinden kendinde hiç bilmediğin yönlerin yavaş yavaş ortaya çıkar Tek ilacın inanmak, sabır ve metanettir
Bir ara yukarıda çok zayıf bile olsa bir ışık görürsün Elinde ipin yoktur, ortalık ıssızdır Etraftan gelen geçen çoktur ama ne kadar bağırsan sesin bir türlü duyulmaz Sonra birden bir ip düşer gökyüzünden ağır ağır Tırmanacak gücün kaldıysa yavaş da olsa yeniden güneşi görmek için harekete geçersin
Tam düze mi çıktım derken bu sefer karşına duvarlar çıkarırlar Zihinleri boş lafla dolu, kalpleri kilitli insanlar bulursun karşında Önce kızar, sonra zamanla onlar için üzülürsün Gökyüzünden yağan nurun birazı neden onlara da düşmemiş der bakar kalırsın Demiştim ya bazı şeyleri hiç bilemeyeceğiz galiba
Işık ne güzel kelimedir İclal Tüm ışığın kaynağı tek Herkese düşen bir parça var, kendini ne kadar parlatırsan o nuru etrafına da yansıtma şansın var Sen karardıkça o nur da senden yansımaz olur
Adının manası nur iken nasıl olur da bir çocukla paylaşmak istemez insanlar Senin aklın alıyor mu ? Ya da nasıl olur bir çocuğun pırıl pırıl kalbini böyle kolay kırabilirler
Ozan’ı sınıfa sokup hevesini kışkırtıp sonra da ‘sen bu okula layık değilsin’ der gibi dışarı attılar İclal O okula 3 kez gitti o çocuk Sessizce, olgunca, kendi zorluklarını bile kendisi aşıp ilk kez gittiği yerde gıkı bile çıkmadan etrafını izledi Ve bu yürekleri taşlaşmış insanlar, sırf para için, sırf müşterileri şikâyet ederse diye Ozan’ı o okula almadılar Kalbini kırdılar Dava budur
Ben çocukken yazları bir sahile giderdik Senin de yayınladığın bir yazımda Ozan’ın denize girmesini 5 yıl bekledim demiştim ya İşte o senin zihninde kalan fotoğraf o sahilde çekildi Ben de denize ilk kez bu sahilde girmiştim
Bir okulla bir öğretmenle ne ilgisi var diyeceksin belki
Bana sorarsan bir insan, kendi derin denizinin içinde, kendi ıssız adasında hapis oluyor bazen Kendiyle buluşmak istiyor Ama kendi denizinden kendi adasına gidilecek yolu bulamıyor Bir pusula gerekiyor İşte öğretmen
O zaman biri ona bir yelkenli yapsın istiyor Bir de parmağıyla yönü göstersin Öğretmen de bu işe yarıyor İclal
Düşündüm de bunlar daha adaların, denizlerin, bulutların varlığından habersizler Kendilerini bir kalabalığın içinde biraz büyük bir taşın üstünde duruyor diye yüksek sananlar Aslen şakülü epey kaymış bir durumdalar
Zaten kızanıma değil pusula iki odundan çatılmış sal bile olamazlar
***
İki Yüzlü Estetik  
Kitabın adı ilk olarak şaşırtıyor sizi Bir estetik ve güzellik uzmanından beklenmeyecek bir kitap ismi diye düşündürüyor  Çok sevgili dostum Ziya Şaylan’ın geçtiğimiz günlerde çıkardığı yeni kitabının ismi ‘İki Yüzlü Estetik’ten bahsediyorum
Ziya Şaylan ve eşi Lale Hanım çok kıymet verdiğim dostlarımdır Sohbetlerimiz her anlamda keyifle geçer ve mutlaka o masadan bir şeyler öğrenmenin mutluluğu ile kalkarım Op Dr Ziya Şaylan dünyaca tanınan bir cerrah olup şimdiye kadar sayısız tedavi ve ameliyat yöntemleri geliştirmiştir Kaza cerrahıdır kendisi Yanlış okumadınız, bu konuda ve daha birçok konuda ihtisas görüp araştırmalar yapmış bir uzmandır Sadece Türkiye’de değil dünyanın çeşitli ülkelerinde de  Ve bu ülkelerdeki doktorlara bu yöntemleri öğretmiş ve hâlâ öğretmektedir  
O da benim gibi uzun yıllar yaşadığı Almanya’dan döndükten sonra çalışmalarına Türkiye’de devam etmekte Geçtiğimiz günlerde çıkardığı yeni kitabında hem güzellik anlayışını hem de bu amaçla yapılan uygulamaları mercek altına alıyor Olması gereken doğru cerrahi müdahalenin nasıl olması gerektiğinin altı çiziyor
Eğer bir estetik müdahale yaptırma niyetiniz var ise yaptırmadan önce mutlaka okumanızı tavsiye ederim Yaptırmayı düşünmüyorsanız da okuyun  Bilmek faydalıdır  
İclal Aydın
|
|
|