Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cinayeti, gördük

Cinayeti Gördük

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Cinayeti Gördük



Cinayeti Gördük Yazısı - Cinayeti Gördük İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları

(Kıymetli arkadaşım Yasemin Göksu ve bir grup yürekli insan Uludere’ye gittiler geçen hafta Yasemin’in satırlarını sizinle paylaşmazsam olmaz Epeyi kısaltmak zorunda kaldım affına sığınarak)


Yasemin diyor ki:


“Daha giderken, yolda, biliyorum yazmam gerektiğini bunları Gel gör ki ne zaman, yazmam gerektiğini bilsem; yazmanın içimi biraz olsun serinleteceğini Nereden başlayacağımı hiç bilmem!()


Botan


() Öyle çıplak görünüyor ki her yer Öyle ağaçsız, çiçeksiz, kokusuz Bir zamanlar binlerce koyunun gezindiği, beslendiği bu topraklarda ot yok şimdi Yüzlerce kilometre yol giderken, altı üstü iki sürücük görüp seviniyoruz gene de Anlatılır bir yoksulluk değil Üstelik yaklaştıkça karşımıza çıkan, dünyanın en verimsiz o korkunç kömür yatakları, içimize iyice kasvet bastırıyor Ve yol boyu karakollar “Kara kol” Etrafından korktukça, etrafına korku salan “kara kol’lar” Öyle tuhaf ki Yol boyu rastladığımız insanların gözündeki tedirginlik ve korku, yol boyu rastladığımız askerlerin gözündeki tedirginlik ve korkuyla neredeyse birebir örtüşüyor Birbirlerinden aynı endişelerle çekinen, korkan insanlar Siviller ve askerler O ortak korku üzerine kurulmuş bir hayat ()


Meydanda kalabalık bir erkek grubu dizilmiş


Ellerini, gözlerinin içine bakarak sıkmak cesaret istiyor Zehir zıkkım bir acının ve öfkenin arasından, bir tepsi şeker uzanıyor önümüze, hoş geldiniz şekeri Ahhh Zehir, zıkkım


Buz gibi soğuk alev alev yakıyor Oraya gidene kadar, karşılaşma anı geldiğinde ne yapacağını bilemeyen üç minibüs insan, taziye sırasına girip, acıya dokunuyoruz sonunda İnsanların gözlerinin anlattıklarını anlamak değil ama anlatmak çok zor Ne diyeceğimizi bilemez bir halde dikilirken, neyse ki yaşlıca bir adam Kürtçe bir şeyler söyleyip, ‘el Fatiha’ diyor ve kurtarıcı bir duaya başlıyoruz


Kendilerine ekmek parası diye sunulan çaresizliği, bilmem kaçıncı yüz kere yaptıktan sonra, bir gece yarısı düşürüldükleri bir tuzakta bombalarla parçalanarak öldürülen 35 insan Başlarına ne geldiğini belki de anlamadan, korkudan taş kesilerek, belki saklanmaya fırsat bile bulamadan, toza toprağa karışarak Birbirlerinden, katırlarından, belki de kendilerini vuranlardan medet umarak


() Vaktin hızla akıp geçmesi sebebiyle, diğer iki köye gidişi çabuklaştırmak gereğine sığınıp, öbür köye geçiyoruz ve öbür köye Ortasu, Gülyazı Aslında Roboski ve Bêjuh!


Gülyazı İsmiyle müsemma olamamaktan utanan Gülyazı Mezarlar orada işte Beş bin nüfuslu köyün gencecik öğretmenleri Çoğu Kürt değil Öğrencilerini anlatıp, ağlıyorlar 12-13 yaşlarındaki çocuklar Medyadan bazı omurgasızların kaçakçı ya da terörist diye yazdığı küçücük, yoksul, el kadar çocuklar Öğretmenlerin yanında gencecik bir kız


- Nişanlım diyor, ‘gözlerini ne anası ne de babası kapatabilmiş Gözü açık gömmüşler, ben yetişemedim ki kapatayım


Vuruluyoruz!


Meydana doğru yürüyüp, bir kez daha taziye sırasına giriyoruz Biri beni durduruyor Kafamı çevirip, iki elimi tutan küçük elin sahibine bakıyorum Yüzü tamamen yanmış


- Ne oldu sana diyebiliyorum, anlatıyor Yürek kaldırır gibi değil


- Sonra peki


- İki abim, benim yüzümü ameliyat ettireceklerdi, para biriktiriyorlardı öldüler şimdi


Allahım Gözyaşlarımı tutmaya çalışmak faydasız ()


Hepsinin soruları var Para, tazminat isteyen yok Sorumluları arıyorlar!


- Türkler neden yaptılar bunu bize?


- Biz devlete hizmet ediyorduk Karakol bilir; burada başka geçim kaynağımız yoktur Getirdiğimiz ne ki? Çay, sigara, şeker, mazot Geçerken onlara da veririz çaydan, sigaradan


- Benim kardeşim okula gidecekti, harçlığı yoktu Ayakkabısı yoktu


- Ben babamı istiyorum Ben başka hiçbir şey Ben babamı ()


Dün bulunan küçük bir el, bu mezarlardan biri açılarak içine konulmuş! Bugün çıkıp gelen bir katıra sarılmış bir anne, evlâdını ondan soruyor Birbirimize bakacak ne cesaretimiz ne yüzümüz var Ağladığımızı da saklamıyoruz artık Acı, soğuk kadar kesici ve yoğun Öfke, elle tutuluyor Mezarlık, bu çocukların daha birkaç gün önce yaşadıkları evlerin hemen üstünde


Bu zulûm nedir, bu insanların başına gelen? Kim getirdi? Neden? Hem kurutup ocaklarını, hem ‘bundan sonra işiniz bu’ deyip, hem bombalarla parça parça ettiniz Hem bizi bize düşman Neden???


Kulaklarımda çınlayan bu dizeler de bir Kürdün Hem zalim, hem korkak olana yazılmış Hem kıyıp, hem itiraf edemeyene Hem inkâr edip, hem kibirlenene


Dostum! Postumun düşmanı


Ahir zaman beyi


Seni yere indiren zembil,


Artık inmeyecek gökten


İpleri çürüyerek


Ve yolun yarısında koparak,


Düştü


Düştü Kızı1deniz’e,


Kızı1deniz oldu mezarı onun (Kadri Can)


Ama Biz, gördük bu cinayeti Artık yeter


Yeter artık Edi bese



İclal Aydın

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.