Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dünyada, vesayetli, yaşanıyor

Nasıl Yaşanıyor Bu Vesayetli Dünyada

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nasıl Yaşanıyor Bu Vesayetli Dünyada



Nasıl Yaşanıyor Bu Vesayetli Dünyada Yazısı - Nasıl Yaşanıyor Bu Vesayetli Dünyada İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları

Hava soğuk Çok soğuk Şakirin Camii’nde onu gerçekten sevenler toplanmışlar Ne garip Şu musalla taşı üzerindeki tabutta yatan kişi benim neşeli, hayat dolu arkadaşım Evin Esen Kimseyle konuşmadan, görüşmeden; göz teması kurmadan bir kenardan izliyorum her şeyi Gelen gidenleri, kameraları, diğer tabutları Soğuktan gözümden yaş akıyor Ezan okunuyor Çok sevdiğimiz bir tiyatrocu abimizi kaybetmiştik yıllar önce Ardından yazdığım yazıyı kesip cüzdanında taşımıştı Evin Okur okur ağlardı (Hayat çok yoruyor değil mi Evin Şimdi senin yazını mı yazacağım ben?)


Merhumeyi nasıl bilirdiniz?


İyi bilirdik


Hakkınızı helal ediyor musunuz?


Helal olsun


Helal olsun


Helal olsun


***


Güzel arkadaşım Evinden çıktığımız o akşam seni bir daha görmeyeceğimi bilmiyordum İçimi müthiş bir sıkıntı basmıştı tam kapıdan çıkarken O gece bir derdin vardı Yola çıktık, anımsamıyorum nereye yetişmemiz gerekiyordu İstanbul işte, zaman işte, koşturma işte Araya vakit girdikçe seyrelen görüşmeler ama kalbimde ederinden hiç eksilmeyen bir sevgi


Geçen hafta bana aldığın güllü fincanlar düştü aklıma Onları çıkardım, kendime kahve hazırladım Seni düşündüm uzun uzun Ama aramadım


Öyle bir yorgunum ki erteliyorum hep aramayı


O kadar erteliyorum ki hep kaçıyor tren


Her limon kolonyası bana seni hatırlatır Hiç sevmezdin Anneni kaybettiğin gece sabaha kadar kollarına limon kolonyası sürdükleri için o koku sana annenin ölümünü anımsatırdı


***


Senin yanından ayrıldım Galiba giderek bir Engin Ardıç ağacı salınıyor ruhumda Kimseyle konuşmadan çıktım camiden Atladım bir taksiye Ağladım rahat rahat Küfür ettim içimden içimden Nasıl kızgın ve inançsızım bir bilsen bugünlerde İnsanlara, eylemlere, söylemlere


Kızım bebekti Kucağına vermiştim senin Sana bakıp kıkırdamasına gözlerin yaşarmıştı “Küçük olan her şey pek savunmasız, pek iç kavurucu, pek hayat dolu” demiştin içini çekerek


Bu aralar ölüm sık uğruyor yanıma yöreme Bir güzelim yavru kedi gelmişti kucağıma iki üç hafta önce Hastaymış diye yazmıştım hani, okumuştun muhakkak Çok uğraştık ama kurtaramadık Kızıma annesine gönderdim dedim İnandı İkna oldu Ama kucağımda mırıldarak uyuyuyan, kapıda beni karşılayan, patilerini avcumunun içine bırakan o güzel surat da gitti ya Doktorumuz Tarabya sırtlarında bir bahçede güzel bir köpekle koyun koyuna gömdü ikisini Yavru kedimiz bir büyüğe emanet uyuyor


***


Sen de güzel arkadaşım, limon kolonyası koklayamayan ve annesini çok ama çok özleyen bir evlat olarak gittin Gidişine içim çok yandı be Evin Ama çok yandı Oralarda kime emanetsin bilemiyorum


Bu dünyanın didişmesi bitmiyor


Belki de rahat, belki de sükun, belki de şahane bir düzene kavuştun Belki boşuna üzülüyoruz Belki asıl çile yaşamaktır da ulaşılması gereken asıl nihayet, ölüm ve sonrasıdır


Sabah oluyor Kızımı okula göndereceğim az sonra Karnesini alacak Hayat yine akacak İnsanlar yine koşturacaklar Ben yine dert edeceğim küçük şeyleri


Ama şimdi bana hediye ettiğin o fincanı ve tabağı çıkaracağım Kahvaltımı seninle edeyim diyorum Ah, Evincim Neşesiyle, merhametiyle çok güzel bir insan, harika bir oyuncu nasıl da vakitsiz gittin Ölümün “kâğıt kesiği” filan değil arkadaşım İnan değil Senden sonraki ikinci gün doğdu az önce Diyor ki Turgut Uyar bir şiirinin bir yerinde:


() nasıl yaşanıyor bu vesayetli dünyada


hangi çılgınlar nasıl dayanıyor buna


kimsenin soyunu sopunu bulmak görevim değil


kendi öykümü düzenlemek yetiyor bana


güzel bir öğle vakti


eski güzel bir akşamı hatırlayarak


sonra dopdolu şeyler


damacanalar gibi


içim kabarıyor


sonu olsun diyorum


neyin sonu ama


hiç değilse bu taş basamakların ()


***


Sonu yok sevgili arkadaşım biliyorum En azından ben o taşa yatana ve insanlar beni uğurlamaya gelene kadar Güle güle Seni çok özleyeceğim Özleyeceğiz


(*) Turgut Uyar


“Binlerce”



İclal Aydın

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.