Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bitti, tatil

Tatil Bitti

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tatil Bitti



Tatil Bitti Yazısı - Tatil Bitti İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları

Pazar sabahı uykuyla uyanıklık arasında gözümü açayım mı açmayayım mı diye düşünürdüm Kendi kendime konuşurdum “Şimdi gözümü açarsam kesinlikle uyanmış olacağım ve uyanırsam tatilin son günü resmen başlamış olacak Ve ben o matematik ödevini hâlâ bitirmedim Sekizlerin tamamını öğrenemedim, dokuzları da ezberlemedim daha Ufff ne çabuk bitti şu tatil


Bir türlü girmiyordu kafama o çarpım tablosu Oysa her şeyi, her lafı, dedikoduyu şak diye ezberime alıyordum


Bir de o pazar günleri yok mu Merdaneli çamaşır makinesi çalışacak, beyazlar kaynatılacak, banyo sobası yakılacak, sırayla hepimiz yıkanacağız, evde kesin bir kavga çıkacak ve akşam yemeğinde kesin ya bamya ya patlıcan olacak Şu pazar günü yaşanmasa, takvimde yeri olmasa olmaz mı? Günler ya hep çarşambada kalsa, ya da hep cumarteside Bir sabitlensek Allahım ne olur Sözlüye kalkmak olmasa okulda


***


Bir ara çalışma masamı düzenlerken yıllardır hiç açmadığım bir kutuyu açmıştım İçinden çok eski karnelerim, defterlerim çıkmıştı Kaybettim sanıyordum onları Aman allahım! Bir ara berbat bir öğrenci olmuşum! Bir yıl harikalar yaratan bir öğrenci bir sonraki yıl nasıl böyle serebilir dersleri? Ya da bir branşta üstün başarı gösterirken bir başkasında zorla geçer not almayı nasıl becerir?


İniş çıkış göstermek konusundaki istikrarım öğrenciliğimde başlamış demek ki!!


***


Okullar tatil olmadan önce liseden edebiyat öğretmenim İstanbul’daydı, onunla buluştuk O günleri, eski öğrencilerini anlattı Nilhan Öz pek çoğumuzun yaşamında çok önemli imzası olan çok kıymetli bir öğretmenimdir (Öğretmenim-iz-dir diyerek paylaşmak istemedim nedense Hâlâ kıskançlık ediyorum


O zaman da paylaşamazdık Bir tek benim olsun istedim yine)


“Ne zaman yazacaksın bana söz verdiğin romanı” diye sordu


“Hazır değilim hocam” dedim “Sanırım hiçbir zaman yazamam” diye ekledim, gözlerimi kaçırarak


Daha o zaman hazırdın, kabul etmiyorum hiçbir gerekçeni dedi


Uzun uzun konuştuk


O konuşurken Bana şifa verdi ve ben “iyileştim” sanırım


***


Çarpım cetvelini ezberlemesem, ödevlerimi tam yapmasam da okulu hep sevdim ben Tatil bittiğinde üzülsem de okul başladıktan bir süre sonra alışırdım Sınıf arkadaşlarımın, öğretmenlerimin hepsini sevmezdim Ama sevdiklerim için sevmediklerime katlanmayı sevmenin bir yöntemi kabul etmiştim Sevdiklerimin güzel yanları için kötü yanlarına göz yummayı da böyle öğrendim belki Çarpım cetveline karşı güzel konuşma yazma dersi vardı Beden eğitimini sevmiyordum ama resim dersi şahaneydi Fizik dersini hiç sevmedim ama biyolojiye bayılırdım Matematik hiç olmasaydı ama edebiyat hep en sevdiğimdi


***


İyi ve kötü yönleriyle bir bütündü çocuklar Ve pek çoğu kalabalığın içine saklanarak gövde buluyordu kendine Bayrak töreninde çok hızlı büyüyen ayaklarıma bakardım Arkadaşlarımı severdim Arkadaşım olanlar başkaydı Ama olmayanlar işte onlar “Onlar,” üzerinde onlarca kompozisyon yazabileceğim bi kalabalıktı Beş on küçük serçe el ele tutuşunca kedi olmuyor aslında ama, öyle sanıyorlardı kendilerini Ben de bakmazdım hiç gözlerine Sonra pek umurumda olmadılar Sıkıldım çünkü onlardan Yani o bir gruba mensup olunca “biri” olduğunu sanan insanlardan (Bugün hâlâ neden rozet takılır mesela? Apayrı bir yazı konusu değil mi?)


***


Neyse Bir sürü tatil başladı bitti Bir sürü bayrak töreni, bir sürü çarpım tablosu, matematik ödevi, bütünleme sınavı, diploma töreni filan


Tatil bitişi bayrak töreninde birbirlerine tutunarak varlık kazanan çocukların sonraları bıyık, göbek filan bırakıp hayatın başka sıralarında yine aynı şeyi yaptıklarını gördüğüm olmuştur Bazen benim de aralarına karışmaya kalkıştığım, sonra da fena halde üşendiğim için vazgeçtiğim de


Geçen gün Neslihan’a yazarken fark ettim Ben aslında o kadar üşengecin biri olmuşum ki, en sevdiğim hayvan aslında kaplumbağaymış! Bir kere evi sırtında Ürktü mü, korktu mu, kızdı mı, hoop kafayı çekiveriyor içine Sokakta pijamayla dolaşıyor bir de oh ne rahat! Kimseye, hiçbir gruba, derneğe, oluşuma, filana falana ait değil


***


Lafı uzattım yine


İyi kalpli, neşeli öğretmenler de vardı okulda Öğrencileri hırpalayan, mutsuz, bezgin öğretmenler de


Bir de tatil dönüşü, bayrak törenlerinde ayaklarına, okulun karşısındaki evlerin balkonlarında asılı çamaşırlara bakan öğrencileri fark edip, çenesini tutup “ne düşünüyorsun sen?” diye soran öğretmenler Kolumuzun altında bir kitap sıkıştırıp, “bunu oku bakalım” diyenler


O öğretmenler bir tek öğrencide yüz binlerce çocuğu okuturlar aslında Bunu oku bakalım diye seçtikleri, okuttukları o çocuklar köşe yazarı olur, rektör olur, aktör olur, romancı olur Öyle olmadı mı Nilhan hocam?



İclal Aydın

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.