Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
için, sevilmek, susuz

Sevilmek İçin Susuz

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sevilmek İçin Susuz



Sevilmek İçin Susuz Yazısı - Sevilmek İçin Susuz İclal Aydın - İclal Aydın Yazıları

Bazen biri olmanın bedeli tek kişilik değildir Kızkardeşimin mutfağında kızım, kardeşim, oğlu Can bir aradaydık Benim kariyer yolculuğumda, biri olma çabamda onların ödediği bedeli düşünmek içimi acıttı Kızımın annesinden, kızkardeşimin ablasından ve bazen kendi özgürlüklerinden ödün vermek zorunda kaldıkları anları düşündüm Uzun süren mutsuzluklarım, öncelikli çalışma saatlerim, artık çabuk çöken sağlığım, uykusuzluklarım ve sonra bitmeyen uykularım Ne kadar sabırlılar Nasıl öderim haklarını nasıl?


***



Yazı yazmak, oyunculuk yapmak, resim ya da heykel yapmak çok sancılı işlerdir


Çok sık söz ediyorum Sağlıklı ruhların işi değil Başlangıçta her şey yolunda gibi görünse de bir süre sonra bir arızaya uğramak kaçınılmaz sondur bu işlerde


Geçen akşam birkaç arkadaşımla sinemada Marliyn’le Bir hafta isimli fimi izledim Birkaç ay önce de hayatını okumuştum Michelle Williams’ın canlandırdığı Marliyn kimileri için “Uyuyan Prens” isimli filminin çekimlerindeki gibi sete geç kalan, kendine güvensiz, sorunlu, ilaç ve alkol bağımlısı, isanlara hayatı zindan eden yüzeysel biri gibi görünebilir


Ama senaryo o kadar yalın ve kıvrımsız bir gerçeği anlatıyor ki:


“Hepsi Marliyn Monroe’yu istiyor sonra benimle karşılaşınca kaçıyorlar” cümlesindeki çaresiz ve Marliyn olmanın ihtişamına hapsolmuş bir kırılgan kadın aslında


Bütün o yetenekli,şahane, bütün dünyanın hayran olduğu genç kadınların bir otel odasında uyku ilaçları ve alkol nedeniyle üstelik yalnız ölmesinin nedeni bu işte!


Sadece sevilmek istiyorlar oysa


Sadece güvenmek istiyorlar!


Bir kişiye! Olduğu gibi sevebilecek, hatasıyla, yanlışıyla kabullenebilecek bir kişiye


Bütün bu kadınlar sevilmek için yanarak, susuzluk içinde ölüyorlar aslında


***



Ahmet Altan birkaç gün önce şöyle bir şey yazdı Ah, bazen nasıl da güzel bizden önce yazıyor, bizden önce şahane yaşayıp, damıtanlar:


“() Bizi sevecek, bizi içimizdeki yansımanın, görmek istediğimiz tabloya uygun olduğuna inandıracak birine ihtiyaç duyarız


Beğenmeleri yetmez, bizi ikna etmeleri, sevmeleri gerekir


Kendi gerçeğini bilen, gören, hisseden ve bu gerçekten kurtulmak isteyen insanoğlunun tek tedavisi, başkasının kendisine duyacağı sevgidir


Dünyadaki bütün insanlar arasından bir tanesini seçeriz, bizi, bizim çırpıntılı ve değişken bir gölge değil, iyi boyanmış, güzel ve çekici bir tablo olduğumuza inandırması için


O insanı nasıl seçtiğimizi bilmiyorum


Kimin ‘o insan’ olması gerektiğine nasıl karar verdiğimiz, en azından benim için bir meçhul ()


İşte o zaman dram başlıyor Bizi ‘birleştirmesini, teke indirmesini, kuşkularımızı gidermesini’ istediğimiz insan bizi sevmediğinde, kendi içimizdeki o sürekli değişen görüntülerden yapıp dışarı yansıttığımız parlak tablo paramparça olur, içimizde kıpırdanıp duran çalkantılı görüntünün gölgeleri artar, bizi endişelere sevkeden karanlıkları çoğalır, kendimizle ilgili kuşkular büyük bir salgın gibi her hücremizi esir alır ve bütün ruhumuz sürekli sancıyan büyük bir yaraya dönüşür()


O zaman, kendi üstümüze kapanıp, bir hayvan gibi yaramızı yalayarak kendimizi iyileştirmeye uğraşırız


Ya da


Yaralı bir hayvan gibi saldırırız, kendi gücümüzü kendimize, bizi sevmeyeni cezalandırarak göstermek isteriz()”


***



Sevilmek için boynu bükük olanlar, sevilmediklerini anladıklarında cezalandırmaya kendilerinden başlarlar


Uyuyarak


Marliyn Monroe bir avuç ilaç almış yatağında uyuyor Uyandıramıyorlar Üçüncü kocası yazar Arthur Miller son derece alçakça günlüğüne Marliyn hakkında yazılar yazmış ve Marliyn’i İngiltere’de bırakıp Amerika’ya gitmiş (Filmde yanlış anlaşıldığını söylüyor ama kitapta yazılanlara bakılırsa bence Marliyn, Arthur Miller’dan çok daha yürekli)


Marliyn’i uyandırabilmek için kapıları yumrukluyorlar


Oysa o uykuya kaçmış Sığınmış


***



Hiç yaşadınız mı?


Bazen sadece uyumak istersiniz Siz günlerce, günlerce uyurken başınızda size hakikaten seven birileri muhakkak endişeyle saçınızı okşayıp yaşatmak için bir şeyler yedirmeye çalışır Aslında onlar da bilirler, sadece uyumak iyi gelecektir


Uyumak Uyku saklanmadır aslında


Herkesin eğlendiği, kahkahalar attığı bir doğum günü kutlaması, ödül töreni, gala, akşam yemeği, acı verici bir sınav gibidir bazen Bir tuvalete kapanıp çıkmak istemezsiniz Kapıların, fayansların, insanların yedikleri yemeklerin, birbirlerine söyledikleri kelimelerin anlamı nedir? Korku büyür O kadar büyür ki bedenden dışarı çıkmaya çabalar Önce büyük ter damlaları halinde Sonra mideden çıkmak ister Sonra bağırsaktan çıkmak ister Sonra gırtlaktan çığlık olarak çıkmak ister O anda kim kurtarabilir ki?


Sadece uyku?


Korkuya onlarca isim verilebilir


Ama nedeni tektir


***



Marliyn Monroe gibi efsanelerin sıradan bir ev kadınından farkının olmadığı tek nokta budur bence


Ya da bir erkeği bir kadından ayırmayan Altmış yaşındakiyle on altısındakini buluşturan


Beni beyazperdede izlediğim Marliyn isimli kadınla ve sabah gazetede okuduğum Ahmet Altan’la birleştiren cümle:


“Kendi gerçeğini bilen,gören, hisseden ve bu gerçekten kurtulmak isteyen insanoğlunun tek tedavisi,başkasının kendisine duyacağı sevgidir



İclal Aydın

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.