07-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Zamana Boyanan Kar Tanesiyim
deneme örneği kısa - deneme yazıları - birkan askan yazıları - yaşama dair - yaşamın içinden
Zamana Boyanan Kar Tanesiyim
Sanki gördüğüm ile, görmediğim arasında mekik dokuyorum zamana Birkan ASKAN
Daha çok penceremden sana uzattığım bembeyaz hayallerime Su kenarına izinsiz düşen kar tanelerinin ayakta kalma çabası yada diğer bir tabirle suyun soğukluğuna karışmaması için verdiği savaşın içine bırakıyorum kendimi  
Kar yağıyor şehrime Babası tarafından elma şekeri ile ödüllendirilen bir çocuk sevinci gibi bir anda şaşırıp bir anda normale dönen ifade ile dışarı bakıyorum
Sanki gördüğüm ile, görmediğim arasında mekik dokuyorum zamana Kar beyazdır biliyorum,kar soğuk, kar tüm yüküne rağmen sessizdir
Burnumu yasladığım penceremin camından, kaldırımları kaplayan kar üzerinde koşturan, çocukları seyrediyorum Ayakizleri nasılda çamurlanıyor beyazın teninde Şimdi şehrin en merkezi yerinde,geceyarısı ışıkları altında yürümek vardı yol boyunca Ve kar üzerinde ayaklarımın çıkarttığı karton yırtılmasını andıran sese tanık olmak
Araçların farlarında kaybolmak Soğukluğunda sıcağın değerini anlamak gibi Kar tanelerinin ezikliğini içine çeker yollar Bir rüzgarla gelir,bir rüzgarla gider gibi
Gri rengi gökyüzümde hiç bu kadar gri görmemiştim Ve beyazı yeryüzümde Gözlerimle noktasal olarak takıldığım uzaklıkları yakına getirmeye çalışıyorum Söylediklerimle anlaşılanın aynı olması gerektiğini savunuyorum Cümlelerimin içinden kelimelere bölünerek karşıma çıkan ifadelerin soyutluğuna takılabileceğimi sanmıyorum ama yinede bu beyazlığı seviyorum Kar tanesi olmak masraflı olurmu acaba
Sen ne zaman diye sor şimdi bana Hadi sor Ne zaman Hemen söylüyorum sana Ne zaman yazıyorum bunları, ne zaman vakit buluyorum kendime
Daha çok penceremden sana uzattığım bembeyaz hayallerime Su kenarına izinsiz düşen kar tanelerinin ayakta kalma çabası yada diğer bir tabirle suyun soğukluğuna karışmaması için verdiği savaşın içine bırakıyorum kendimi
Bakıyorumda suya dayanabilen hiçbir kar tanesi yok İşte bende böyle dayanamıyorum sana Hani suyun içine düşen kar tanesinin eridiği gibi ve her düşen kar tanesinin sonrasında suyun yükselerek kendinden taşması gibi Yada bu beyazlık altında kökten toprağa bağlanmış bir çiçeğin rüzgarlı bir havada,kar tanelerini öpüşü gibi
Ne zordur ona dayanmak,şayet can taşıyorsa can bildiği toprağın içinde
Kar yağıyor şehrime Havada rüzgarla dans edip kim nereyi uygun görürse oraya kendini konumluyor Ama tahmin ettiklerim istisnasız kaderlerinin kurbanı Suyun çekiciliğine dayanamayanlar bunlar Ve belkide şizofreni kesilen bir ruhun,kendine yazmaya çalıştığı paranoya öykülerinde sıkışan cümleleri için,ne bir eksik, nede fazladan anlaşılma çabalarına anlam katmak isteyen sessiz çoğunluk Olsa olsa ölümün yorgunluğu
Herşey kelimelerde bitmiyor gibi değil işte Bitiyor Her yaşanılan bitiyor sonuçta Yaşam koşmaksa hep birşeylerin peşinde, durmakta ölüm kalıyor geriye Ki ben,kendimden yada senden yeryüzüne bir kar tanesi gibi bembeyaz düşüyorum ilk defa,su kenarına varmadan, herhangi bir bacanın sıcak ve siyah dumanına kapılmadan, uluorta yakılan ateşlerin üzerine pike yapmadan yeryüzüne alışıyorum
Sonrasında mevsimin kanatları altında rüzgarla yarışıyorum Zaman yine aynı zaman Herşey için, herkes için zaman, yine o zalim zaman Anlatıyorum, anlaşılamıyorsam eksiklik ya bende, yada beni kendine doğru çekende Yeryüzümde
Her kimde olursa olsun sonuçta dışarıda kar yağıyor Ne zaman bu cümleler bahar'a veya yaz'a düşer,işte o zaman bende suya bir kar tanesi
Bulutların mevsimi yok asla Nereye gitsem peşimdeler Kar yağıyor şehrime Ve ben penceremin dışındayım Yem arayan kuşların ayakları altında, toprağın üstünde, çiçeklerin renginde, ağaçların sessizliğinde, gecenin içinde, en çokta yüreğinde zamana boyanıyorum Dudaklarının sıcaklığında eriyorum Sana karışıyorum
Seninde şehrine kar yağıyor Ve ben gördüğün ilk kar tanesi
Seni mevsimsiz seviyorum
|
|
|