Prof. Dr. Sinsi
|
Bu Şehir
Bu Şehir Yazısı - Bu Şehir İlknur Uzunöner - İlknur Uzunöner Yazıları
Gece çok uykusuz şimdi Göz kapaklarım ağırlaşıyor gitgide ama uykum yok Tek yapmak istediğim seni anlatmak insanlara da anlatsam çaresi var mı derdimin?Hiç bir şey haz veriyor bana inan Acım taze ama bir umudum var hala gitsen de kalsan da Kaldım en derininde bu kör kuyuların,hep çıkmaz şimdi sokaklar Ölesiye dalıyor gözlerim,işte o an sen varsın aklımda;eşittir ölmek ve sen anlıyor musun?Ne kadar cümle varsa ağzımdan çıkan seni anlatıyor bütün harfler sanki,o sere serpe dümdüz sular fırtınaya teslim şimdi,hırçın ve ağlıyor bir tarafta Kaygılarım var biliyorsun ne olduğunu
  'Hayır!'gidişin değil,o zaten bir yıkılış ona kaygı diyemem ki Allah'ı yaşamaktı tek derdim seninle;aşka aşk katmaktı Ne yazık ki gidiyorsun Tek başına yaşamak zor biliyorum,mecburum ama hala bir umut var Geçtiğimiz yollardan geçtim bugün,daha arasından saatler geçti fakat ne kadar değişmiş o merdiven,manzara yok olmuş adeta;serumunu çekmişler Beşiktaş'ın;Dolmabahçe'nin ışıkları yok sevdiğim Nefes alamıyor Kız Kulesi baksana ağıtlar yakıyor duymuyor musun yoksa?İstanbul diyorlar ya adına bu koskoca şehir ağlıyor biçare  Yarim oldun,İstanbul yoldaşım,teselli edemiyor,kırıp duvarlarını köhne yüreğimin;'acı,terk et artık!'diyemiyor Aklıma söz geçiremiyorum Zaten kalbim dinleseydi beni;o denli bakar mıydı gözlerine,dinler miydi ezan sesi kadar bu sesi yada dokunabilir miydi o kokusuna doyulmayan tenine olmadı yapamadım Nasıl İstanbul inatsa bana o da o kadar asil ve yıkıcı Yaşamamız gerekiyormuş oldu ve     diyemiyorum bir türlü kendime
Çünkü gereken zamanda geldin ve bir rüyayla hediye edildin bana Ben hiç:'gitsin onu istemiyorum lanet olsun böyle aşka!'demedim anladın mı?Hava çok soğuk sevdiğim ve soğuk olduğu kadar da yakıcı!!!Işıklar hiçte çekici değil cezp etmiyor beni Aciz mi hissetmeliyim yoksa güçlü mü bilemiyorum Arkasında duruyorum hislerimin Hayat işte ya notayla çalıyor gönlümüzü yada acı aralayıp kapıyı gülümsüyor ama el sallamıyor kimse gidişime,ben bitişlere el sallarken,gözlerim demli ve nemli Buğusu bir sis gibi ilerisi gözükmüyor 'Bu da geçer 'diyorlar 'Bu geçmeyecek!'diyor kalbim Hislerimde yanılmadım hiçbir zaman çünkü Dağlıyor yüreğimi gerçekler Şu İstanbul ne acılar gösterdi bana Neye uzattıysam elimi ellerini aldı benden ve yine acıma acı katıyor,diyorum ya düşman bu şehir bana Hangi dala tutunduysam kuruttu;kırıldı ben düştüm Dilemmadayım bir cevap Ey Sevgili!Bana fazla olduğunu söylemiştin ruhumu göremedin,o seni taşıyabilir Ey Yar!Yaşadığı acılarla taşır seni ömür boyu;onun her şeye gücü var Bir tek ölüme yok,zaten bunun çaresi yok ilacı yok Basit kalır belki bu cümleler gözünde Ne kadar aksiysem ruhum o kadar merhametli ve aciz(alışmayı silen)
Süslü kelime bilmiyorum,sana o ihtişamlı yazılardan yazamıyorum belki ama dile getirmeye yetişiyor işte bir kalem bir kağıt Artık ne zaman İstanbul'u dinlesem seni anlatacak bana,her nota yazacak daha fazla ismini kalbime yani en derinine yüreğimin Dağlarcasına yakarcasına kor kor Anlatamadım kalbimi,gitme diyemedim Defalarca haykırdım içten içe 'Gitme;bu şehirden çok benim ihtiyacım var kalbine ve çocuksu gülüşüne' diye   Bir gidiş öyküsüne dönüştü Kız Kulesi'nin o masum büyüsü,en acı elvedaya ev sahipliği yapar oldu Görülmedi kaldırımların acısı,basamak basamak kalbimin merdivenleri Acı geceye yakın ben ise gecelere esir uykusuz dualarım var,sabah ezanları ve gözyaşları Acı,umut,dua bütün duyguları aynı anda yaşıyorum;doluyor taşıyor gönlüm  Ve sen cümlelerimin sonundaki üç nokta;bitmek bilmeyen Nedir bu soru işaretleri bir neşter gibi iz bırakır bu yüreğe?Sana bir sen bırakacağım derler ya,sen bana bir ben bırak diye devam ediyorum bu gecede Ben olmalı hep ki;sen yaşa izlerin kalsın her hücremde,mutluluk ve hasretten döktüğüm gözyaşları süregelsin;otursun bir tümör gibi beynime,iliklerime işlesin yağmur,dudaklarımı yaksın  
Renklere vereyim adını,siyahta sen ol beyazda Ya da mavi düşlerimin adı ol,sevinci ol Elimde olmayan ne varsa ol işte Beni savuran,gözlerimin daldığı en uzak şehir,durduğum son liman;ama limandan kalkan vapurun son yolcusu olma Ya da o mavideki yakamoz olup parla gözbebeklerimin içinde Pamuk şekerindeki tat ol,yedikçe suya hasret bırak ve aklına gelmeyecek her şey yani üç noktam ol;sonun hiç gelmesin Bir annenin yavrum deyişindeki mutluluk ol;dudaktaki ah olma Sinedeki yara ol sızla 'Git' de ki i zaman ama elini yüreğimin üzerine de koymayı bil çoğu zaman(boğulduğunu hissettiğin an) Sebep ol hem yaşamaya hem de ölmeye ki bir amacım olsun hem ağlamak hem de gülmek için Sonra seyret İstanbul'un sihrini İstanbul bir büyücü sevdiğim söylemez sırrını çözemezsin Ben hala kördüğümünü çözemedim gözlerimi açtığım bu kentin İki rengini gördüm önce beyazdı şimdi siyah  Geceleri esir etti Kelepçeledi ruhumu bedenim gitse de ruhum zincirli kaldı hep burada Adım adım nabzı düşüyor;son nefesini alıyor onun da zamanı azaldı ölüyor sevdiğim bu şehir;gözleri açık gidecek o da terk edecek Elini tutamıyorum,tek korkum bu sevdiğim,bitecek     
Uykusuz bir ben daha Neyimiz var ki neyi söyleyeyim sana artık Siyaha teslim beden,yürek hızlı atar oldu Artık haber de gelmiyor Gönül istemiyorsa elden ne gelir ki Bir umut yeşerdi içimde;gençliği hızlı oldu erken öldü Yıldızlar indi gökyüzünden,savaşsa ne çare sevdiğim güneş her gün doğuyor Asıl acı olan ne biliyor musun o güneş de soluyor ve yine yıldızlar Bir kısır döngü işte anlıyorum Dört duvar arasında bütün duygularım savaşıyor hepsi birbirini teselli ediyor da gözyaşlarımı avutan yok Belki öleceğim az sonra kim bilir?Ne olur ne biter hayat öğretir bunu da Rolümüzü seçemeyiz doya doya oynamak zorunlu kılındı bize Tek bunu anlar yürek ve beyin,ortak olunan tek nokta bu onlar için 
Ne düşünürsün ne söylersin bilmem ama bir tek şunu dilerim Allah'tan unutama beni  Mutlu olman da en büyük temennimdir unutma Seni hayatımın çoğunda isterim tenin için değil kalbin için Yürekten söylüyorsun ya dinleyipte dalmak isterim hep en uzağa,iç çekmek isterim çoğu zaman Ah deri ama keşkeleri silerim,eyvahlar bana yakışmaz İşte o zaman nemlenir yine gözlerim;bir Zeki Müren bestesi söylersin bana belki,seni görmem imkansız imkansız  İmkanı olan hiçbir şeyi sevmedim ki ben hiç Sen de imkansızım oldun,aslında her şey çok güzel olabilirdi ya da olmalıydı Böyle geçmiş zamanla konuşuyorum ama o kelimeyi söylemem söyleyemem,sildim Bir tek şunu duymak isterdim senden;
‘Kız Kulesi şahit olsun her şeye; sonsuza kadar sürsün bu sevda diyorsan o zaman severim o zaman vuslat yaşarım Bırak öfkelerin orada kalsın Kaçamaklar hanesinde değilim anlasana Ömrümün tam ortasında yazdım kocaman harflerle; SENİ SEVİYORUM, SENİ SEVİYORUM  Sana bir sen bırakmak istiyorum Herkesin bana söylediğini söyleme diye seviyorum Sevdaya dair ne varsa her şey bizden önce söylenmiş biliyorsun Hadi uzat; hadi uzatmada uzat elini Çocuksu çığlıklarımı duymuyor musun? Heybemin içinde sıcak bir yürek Armağanım olsun sana Hadi uzatmada uzat elini  
İlknur Uzunöner
|